Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/16460 Esas 2022/11642 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/16460
Karar No: 2022/11642
Karar Tarihi: 14.11.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/16460 Esas 2022/11642 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Çorlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/16460 E. ve 2022/11642 K. numaralı kararında, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açılmış, ancak sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyamaması nedeniyle davanın düşmesi kararı verilmiştir. Ancak, kararın hukuki dayanağı olan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesinin düzenlemelerinin gözetilmediği ve sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği için düşme kararının hatalı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, iddianamenin sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği, savunma hakkının kısıtlandığı ve duruşma tarihinin kurala aykırı olarak belirlendiği tespit edilmiştir.
Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. ve 223/8. maddeleri ile ilgili olarak şu açıklamalar yer almıştır:
- 223/1. madde: Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.
- 223/8. madde: Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.
10. Ceza Dairesi         2020/16460 E.  ,  2022/11642 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ÇORLU 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Düşme

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Mahkemece, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine sanığın hangi sebeple uyamadığına ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben sunmuş olduğu 15/10/2015 tarihli dilekçesinde belirttiği mazereti kabul edilerek, kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle “kamu davasının CMK'nın 223/8 maddesi uyarınca düşmesine” ve “Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/8295 soruşturma ve 2014/5 karar sayılı kamu davası açılmasının ertelenmesine dair kararı gereğince işlemlerin kaldığı yerden sürdürülmesi için Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına dosyanın onaylı bir suretinin gönderilmesine” karar verildiği,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde düzenlemenin yer aldığı,
    İncelemeye konu 18/06/2014 tarihli eylem nedeniyle, 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında verilen, 15/08/2014 e-imza tarihli Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/8295 soruşturma numaralı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa usulüne uygun tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının dosyada ve UYAP sisteminde denetime açık bir şekilde bulundurulması gerektiğinin gözetilmediği, dosyada mevcut PTT sorgulamasında erteleme kararının sadece Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre 24/09/2014 tarihinde muhtara teslim edildiğinin anlaşıldığı, erteleme kararına itiraz edilmemesi nedeniyle 09/10/2014 tarihinde kesinleştirme işleminin yapıldığı, erteleme kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazı için dosyanın 09/02/2015 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkarılan çağrı yazısını alan sanığın denetime başladığı, tedavisi tamamlandıktan sonra görüşmelere katıldığı, 11/05/2015 tarihli vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmaması nedeniyle bizzat uyarılmasının ardından başvurarak görüşmelere katıldığı, 07/10/2015 tarihli SAMBA oturumuna katılmadığından bahisle ikinci bir uyarı yapılmaksızın dosyasının kapatıldığı, ısrar koşulu sağlanmadığı gibi
    kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilmediğinin araştırılıp erteleme kararının kesinleşme tarihinin de belirlenmesi gerektiği, erteleme kararına ilişkin usulüne uygun tebliğin bulunmadığının anlaşılması halinde ise bu erteleme kararının kesinleşmemesi nedeniyle kovuşturma şartının da gerçekleşmemiş olacağının gözetilmediği,
    Kaldı ki, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile düşme kararı verilemeyeceği, kovuşturma şartı olan ısrar koşulunun sağlanmadığı dikkate alınarak kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca kamu davasının durmasına karar verilebileceği,
    Ancak, UYAP ve adli sicilde yapılan incelemede sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan başka kayıtların da olduğu anlaşılmakla;
    1- Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/8295 soruşturma numaralı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılıp kesinleşme tarihinin tespit edilmesi, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ilişkin usulüne uygun tebliğin bulunmadığının anlaşılması halinde, bu erteleme kararının kesinleşmemesi nedeniyle kovuşturma şartının gerçekleşmediği ve kesinleşmeden tedbirin infazına başlanmasının hukukî sonuç doğurmayacağı gözetilerek 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile durma kararı verilmesi gerektiği ve düşme kararı verilemeyeceği de gözetilmeksizin, sanık hakkında düşme kararı verilmesi,
    2- CMK'nın 176/4. maddesi uyarınca “iddianamenin tebliği ile duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerektiği” kuralına aykırı olarak, 17/11/2015 tarihli tensip zaptında duruşmanın 27/11/2015 tarihinde yapılmasına karar verildiği, sanığın savunmasının alınmasından vazgeçildiği, iddianamenin sanığa usulüne uygun tebliğ edildiğine ilişkin “isticvap zaptı veya tebliğ-tebellüğ belgesi” gibi herhangi bir evrakın dosya içerisinde bulunmadığı, UYAP üzerinden yapılan incelemede de iddianamenin tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı anlaşılmakla, iddianamenin sanığa usulüne uygun tebliğ edildiğine dair belgenin dosya içerisinde ve UYAP sisteminde denetime açık bir şekilde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi ve savunma hakkının kısıtlanması,
    Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, 14/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara