23. Hukuk Dairesi 2012/1895 E. , 2012/5582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali ve alacak davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl davada, davalıya müvekkili kooperatifin üyesi olduğu dönemde bir adet daire tahsis edildiğini ve bilahare bu dairenin tapusunun arsa sahipleri üzerinden davalıya intikalinin sağlandığını, 26.06.2004 tarihli genel kurulda iş başına gelen yönetimin yaptığı incelemeler sonucunda, davalıya ait dairenin de içinde bulunduğu inşaatlarla ilgili, genel kurulda onaylanan ödentilerin, yükleniciyi firmaya, inşaat malzemeleri satan firmaya, vergi ve SSK borçlarına, arsa malikine ve üyelikten istifa eden ortaklara yapılacak ödemeleri karşılamaya yetmediğinin tespit edildiğini, bu borçların ödenebilmesi için 16.10.2004 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında ek ödentiler ihdas edildiğini, davalının bu ödemeler ile birlikte daha önce 21.06.2003 ve 26.06.2004 tarihli olağan genel kurullarda kararlaştırılan bir kısım ödemeleri yapmadığını, bu alacakların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, ödemelerini eksiksiz olarak yaptığını, davacı kooperatif ile müvekkili arasında ibra sözleşmesi yapıldığını, bu nedenle kooperatife karşı herhangi bir borcu kalmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, kooperatif ile ilişiği kesilen ve ibra edilen davalı ortağa, ibra sözleşmesinin dışında başka bir borç yüklemenin hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine ilişkin verilen karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 17.10.2008 tarih, 2006/14528 esas ve 2008/11437 karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama esnasında, dava konusu ve tarafları aynı olan mahkemenin 2009/107 esas sayılı dava dosyası ile işbu davanın birleştirilmesine karar verilmiş olup, birleşen davada, davacı... Yalısı Konut Yapı Kooeperatifi vekili, 16.10.2004 tarihli genel kurulda karara bağlanan aidatlara ilişkin, 2005 yılı Şubat ayından Ekim ayına kadar ödenmeyen toplam 17.750,00 TL"nin birikmiş faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; davalı ... vekili, birleşen davanın mükerrer olduğunu, ibra nedeniyle borcun sona erdiğini ve alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir.
Bozma ilamına uyulan Mahkemece, dosya kapsamına, asıl ve birleşen dava için
alınan bilirkişi raporuna göre, 26.06.2004 tarihli genel kurulda ibra işlemlerinin açıkça onaylandığı yönünde bir karar alınmadığı, bu ibra işlemleri hakkında açıklamalar içeren denetim kurulu raporunun okunması ve onaylanmasının, yönetim kurulunun bu işlemlerine genel kurulca icazet verildiği anlamına gelmeyeceğinden, 26.06.2004 tarihli genel kurulda davalı ortağın ibrasına yönelik olarak alınan kararın yok hükmünde olduğu, bundan hareketle ibralarına karar verilen ortakların ortaklık statüsünün devam ettiği, bu ortaklara tahsis edilen konutlar dışında başka konut kalmamasına rağmen başka şahısların kooperatife ortak olarak alınması ve bu kişilerin katılımıyla yapılan dava konusu alacakların bir kısmının kaynağını teşkil eden 16.10.2004 tarihli genel kurul ve müteakip yıllarda yapılan genel kurulların kanuna ve usule uygun şekilde toplanmaması ve karar alınmamış olması nedeniyle yok hükmünde oldukları, bu genel kurullarda ihdas edilen borçların davalıdan istenmesinin mümkün olmadığı, buna karşılık yoklukla malul olmayan önceki genel kurullarda kararlaştırılan aidatlardan dolayı davalının sorumluluğunun devam ettiği ve takip tarihi itibariyle davalının davacı kooperatife 7.112,50 TL asıl alacak ve 4.442,96 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 11.555,46 TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talepleri ile birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Asıl dava, kooperatif genel kurul kararları uyarınca aidat borcunun tahsili için girişilen takip nedeni ile itirazın iptali; birleşen dava ise, alacağın tahsili istemlerine ilişkindir.
Asıl davadaki talebin bir kısmının dayanağı olan 26.06.2004 tarihli genel kurul ve yine asıl davadaki talebin diğer bir kısmı ile birleşen davadaki talebin tamamının temelini oluşturan 16.10.2004 tarihli genel kurul kararlarının yokluk ile malül olduğunun tespitine ilişkin ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 2010/62 esas ve 2010/378 karar sayılı hükmün henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, mahkemece bu davanın sonucu beklenmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
2) Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.