Esas No: 2022/1827
Karar No: 2022/4050
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1827 Esas 2022/4050 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1827 E. , 2022/4050 K.Özet:
Davacı, müvekkili şirketten çalınan ve sahte ciro ile tedavüle çıkarılan çek nedeniyle davalıya ödediği parayı istemiştir. Mahkeme, davalının çeki kabul ederken çekin çalıntı olduğunu ve yasaklı olduğunu bildiğini ve iyiniyetli olmadığını belirterek davayı kabul etmiştir. Davalı temyiz etmiş ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirleyerek davalının temyiz itirazlarını reddetmiştir. Kararda, çek hukuku ve özellikle çeki kabulde iyiniyet kavramı üzerinde durulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6763 sayılı Yasa'nın 43 ve geçici 4/1. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen 18.06.2015 gün ve 2013/169-2015/467 sayılı hükmün (Kapatılan) Yargıtay 19. Hukuk Dairesince 09.05.2017 gün ve 2016/7695-2017/3575 sayılı ilamla bozulması üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarih ve 6763 sayılı Yasa'nın 43 ve geçici 4/1. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketten çalınan 23.10.2010 tarihli 7.832.- TL bedelli çekin sahte ciro ile tedavüle çıkarıldığını, davalı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra tehdidi altında ödeme yapıldığını, çekin çalıntı olduğunun davalı tarafından bilindiğini ileri sürerek, 13.947,87 TL’nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli, meşru hamil olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu çekin 04.03.2010 tarihli faktoring sözleşmesi kapsamında dava dışı ... tarafından davalı ... 07.10.2010 tarihinde verildiği, aynı tarihte faktoring müşterisine 7.354,36 TL ödeme yapıldığı, Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan soruşturma kapsamında 31.08.2010 tarihli yazı uyarınca davacı şirketin 17 adet çeki üzerine yasak konulduğu davalı ... şirketinin çeki teslim aldığı tarihte çekin hırsızlık malı olduğunu ve yasaklı olduğunu bilmesi gerektiği, çeki kabul ederken muhatap bankaya çeki sorması halinde bu hususu öğrenebileceği, ancak yasal düzenlemeye aykırı hareketle çekin akıbetini sormadığı ya da hırsızlık malı olduğunu bile bile temlik aldığı bu nedenle davalı şirketin iyiniyetli olduğunun kabul edilemeyeceği, bile bile borçlu davacının zararına hareket ettiği ve kendisine takip yoluyla ödenen paranın istirdadına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi'nin 09.05.2017 tarih 2016/7695 Esas- 2017/3575 Karar sayılı ilamıyla kararın bozulmasına karar verilmesi sonrasında mahkemece 31.10.2017 tarih 2017/803 Esas, 2017/785 Karar sayılı ilamıyla önceki kararda direnilmesine, davanın kabulü ile dava konusu... Şubesi muhataplı 23.10.2010 keşide tarihli, 7.832.- TL bedelli çek için davalıya ödenen 13.947,87 TL nin davalıdan istirdadına, davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Direnme kararının, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi'nin 29.03.2018 tarih 2018/764 Esas, 2018/1651 Karar sayılı ilamı ile bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.12.2021 tarih 2018/(19)11-538 Esas, 2021/1694 Karar sayılı ilamıyla, yerel mahkemece davalı ... şirketinin çeki iktisapta ağır kusurlu olduğundan çekin yetkili hamili sayılamayacağından bahisle verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olduğu, Özel Dairece davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden bir inceleme yapılmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 714,58 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.