Esas No: 2021/197
Karar No: 2022/4014
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/197 Esas 2022/4014 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/197 E. , 2022/4014 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28.11.2018 tarih ve 2017/367 E- 2018/426 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.10.2020 tarih ve 2019/325 E- 2020/790 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1998 yılında kuruluşundan bu yana, asansör kumanda kartları, kumanda panoları, acil kurtarma sistemleri, revizyon ve alarm setleri imalatını ve sektörde ihtiyaç duyulan diğer elektronik cihazların tasarımını yaptığını, 2000/20047 numaralı "ARKEL" ve 2012/83587 numaralı "ARKEL" markalarının da sahibi olduğunu, “arkel” ibaresinin tanınmış markalar arasına girdiğini, müvekkilinin 2015/76723 sayılı "arkel+şekil" ibareli marka başvurusuna davalı şirketlerin 2008/38234 sayılı "Arke" ibareli, 2015/69530 sayılı "ARKE ASANSÖR" ibareli, 2014/45920 sayılı "ARKEN ASANSÖR" ibareli, 2012/87438 sayılı "ARKEN" ibareli ve 2012/72227 sayılı "ARKEN" ibareli markalarına dayanarak itiraz ettiğini, itirazlarının YİDK nezdinde 2017-M-6083 sayılı kararla nihai olarak kısmen kabul edildiğini ve başvurudan birçok emtianın çıkarıldığını, oysa taraf markalarının benzer olmadığını, bu konuda emsal yargı kararlarının da olduğunu ileri sürerek, davalı ... YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın reddedilen mal ve hizmetler yönünden de tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Arke Asansör Ltd. Şti. yetkilisi, şirketlerinin 1988’de kurulduğunu, asansör alanında faaliyet gösterdiğini, sektörün tanınmış firmalarından olduğunu, markaların benzer bulunduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı şirket yetkilisi davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliler ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının "şekil+arkel" ibareli başvuru markasıyla davalı tarafların "şekil+ARKE ASANSÖRLERİ", "şekil+ARKEN" ibareli ve YİDK kararında geçen diğer tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Türk Patent'in 2017-M-6083 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiş, kararı ... vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, davacının marka tescil başvurusu kapsamından çıkarılan 35/5. sınıf mağazacılık hizmetlerinin, 1'den 34'e kadar mallara özgülenmiş 7, 9, 12. sınıf mallar dışında kalan diğer mağazacılık hizmetleri yönünden, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesiyle anılan hizmetler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tamamen kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek HMK.'nın 353/1-b-2. maddesine göre yargılamada eksiklik bulunmadığı, ancak kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilerek davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı TPMK vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ... davalı TPMK'dan ayrı ayrı alınmasına, 25/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.