Esas No: 2022/2032
Karar No: 2022/19745
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2032 Esas 2022/19745 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/2032 E. , 2022/19745 K."İçtihat Metni"
KARAR
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12.01.2022 tarih ve 2021/5827 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27.01.2022 tarih ve KYB-2022/9234 sayılı ihbarname ile;
Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 23/10/2017 tarihli ve 2017/168074 soruşturma, 2017/91425 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/11/2018 tarihli ve 2017/7003 değişik iş sayılı kararının "5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde özetle, müştekinin nişanlısı olan ... isimli kişi ile ev almak amacıyla nişanlısı tarafından tanıştırılan ... isimli kişi ile irtibata geçtiği, ... 'nın kendisini, ortağı olan ... ile tanıştırdığı, ... tarafından kendisine pek çok dairenin gösterildiği, bir müddet sonra ...'un ... ile ortaklıklarını bitirdiğini, ... isimli kişi ile ... İnşaat isimli bir inşaat firmasını kurduklarını, müştekinin istemi halinde yer satabileceklerini bildirdikleri, daha sonra müşteki ile şüpheliler ... ile ...'ın daire satışı konusunda anlaştıkları, müştekinin anlaşma karşılığında şüphelilerin firması olan Elliiki İnşaat şirketine 25.000,00 Türk lirası ödeme yaptığı, ödemenin yapılmasından bir kaç ay sonra şüpheli ...'un bahse konu dairede sorunlar olup başka daireyi alması konusunda ikna etmesi üzerine, müştekinin daire için 35.000,00 Türk lirası daha ödediği, şikayet tarihine kadar dairenin teslim edilmediği gibi, şüphelilerin müştekinin aramalarına cevap verip telefonu kapattığı ve şüphelilere sisteme kayıtlı adresten ulaşmanın mümkün olmadığı, bu şekilde müştekinin zarara uğratıldığı iddia olunan olayda; nitelikli dolandırıcılık suçundan başlatılan soruşturmada; müştekinin talebi ile ilgili olarak Hukuk Mahkemelerine müracaat hakkının bulunduğu, ortada soruşturulması gereken herhangi bir suç ya da suçlu bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; maddi gerçeğin araştırılması amacıyla müşteki ve şüphelilerin ayrıntılı olarak beyanlarının alınması, şüphelilerin bahse konu protokolde kaşesi basılan şirkete ait ticari sicil kayıtlarının temin edilmesi, şüphelilere ödendiği belirtilen 60.000,00 Türk lirasının şirket kayıtlarına girip girmediğinin tespiti, şirkette çalışan başka çalışanların mevcut olması durumunda bu kişilerin tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması ve şirket faaliyetleri konusunda ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak incelenmesi, şüpheliler hakkında başka kişilere karşı da dolandırıcılık suçundan soruşturma olup olmadığı araştırılarak, sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken, iddialar karşılanmadan, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 23.10.2017 tarihli, 2017/168074 Soruşturma ve 2017/91425 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 27.11.2018 tarih ve 2017/7003 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 28.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.