Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1709 Esas 2022/4053 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1709
Karar No: 2022/4053
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1709 Esas 2022/4053 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı tarafın prefabrik depo yapım sözleşmesini yerine getirmediği gerekçesiyle açılan davada, mahkeme tarafından taraflar arasındaki senetlerin bedelsiz olduğu tespit edilmiştir. Ancak, teslim tarihi geçmesine rağmen işin halen devam etmesi, bilirkişi raporunda belirtilen ayıplı imalat bedeli ve eksik iş bedeli nedeniyle asıl davanın kısmen kabul edilmesine karar verilmiştir. Birleşen davada ise sözleşme kapsamında herhangi bir ayıp ihbarı olmadığından davacının borçlu olmadığı tespit edilmiştir. Temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu madde 269, madde 271, madde 306.
11. Hukuk Dairesi         2021/1709 E.  ,  2022/4053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.11.2019 tarih ve 2018/414 E. - 2019/857 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 06/11/2012 tarihli prefabrik mermer işletmesi yapım sözleşmesi imzalandığını, işin 60.000,00 TL + KDV bedelle yapılması için anlaşma yapıldığını, iş bedeli olarak müvekkili tarafından 40.000.-TL ödeme yapıldığını ve davalıya verilmiş vadesi gelmemiş üç adet bono bulunduğunu, işin teslim edilmesi gereken tarihin 19/12/2012 tarihi olduğu halde davalının işi gereği gibi yapmadığını, müvekkilinin eksik ve kusurlu işlerin varlığı nedeniyle 09/01/2013 tarihinde ...Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/3 D.iş nolu dosyası üzerinden delil tespiti yaptırdığını, bu tespite göre davalının ayıplı ifası için %25 tenzilat yapılması (17.700,00 TL) gerektiğinin tespit edildiğini ve davalının işi süresinde davacıya teslim etmediğinden davacının yaklaşık 15.000,00 TL zararı bulunduğunu, davalı tarafından tebliğ edilen faturanın noter kanalıyla iade edildiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya teslim ettiği 06/11/2012 tanzim tarihli toplamda 30.800.-TL bedelli 3 adet bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davalı tarafça yaptırılan delil tespiti neticesinde alınan bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, bilirkişinin işin uzmanı olmadığını, taşıma ve montaj esnasında bir kısım ufak tefek çatlak ve kırıkların meydana gelebileceğini, bunların düzeltilmesi için müvekkili firma elemanlarının davacı işyerine gittiğinde davacının ifaya engel olduğunu,
    tespit yaptırıldıktan sonra izin vermesi üzerine müvekkili tarafından birtakım tamirler ve rötuşlar yapılarak gerekli düzeltmeler yerine getirildiğinden tespit bilirkişi raporunda ifade edilen bedel tenzilinin kabulünün mümkün olmadığını, mahallinde yeniden keşif yapılması gerektiğini, yapı denetim firması tarafından olumlu rapor verildiğini, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak edimini yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında prefabrik depo yapımı hususunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin sözleşme bedeli olarak davalıya 6 adet 06/11/2012 tanzim ve 30/05/2013 tarihinden başlayan birer ay vadeli toplam 59.200,00 TL bedelli 6 adet bono verdiğini, davalının verilen senetler karşılığında herhangi bir mal vermediğini ve iş yapmadığını, senetlerin bedelsiz kaldığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, taraflar arasında iki adet sözleşme olduğunu, bu sözleşmelerden birisine istinaden davacının Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E.2013/90 sayılı dosyasına dava açtıktan sonra sanki o davanın devamı gibi bu davayı açtığını, oysaki bu davanın konusunun farklı işlere ilşikin farklı bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, davacının işin bedelini ödememek için bu davayı açtığını, iş tamamlandıktan sonra ufak tefek rotuşlar için müvekkili çalışanlarının inşaata gittiğinde davacının müvekilli çalışanlarını inşaata sokmadığını, tespit dosyası keşfi yapıldıktan sonra müvekkilini aradığını ve eksik işlerin yapılmasını istediğini, müvekkilinin edimin sözleşmeye uygun ifa ettiğinden hakedişin gerçekleştiğini ücret alacağının doğduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, 1. sözleşme kapsamında teslim tarihinin 19/12/2012 olmasına rağmen, tespit tarihinde işin halen devam ettiği, bunun aksine yüklenicinin işi teslim ettiğine ilişkin bir evrak veya delil sunamadığı, tespit raporu henüz tanzim edilmemişken davalı tarafça davacıya hitaben 31.12.2012 tarih ve 690055 seri no'lu 70.800,00 TL'lik faturanın tanzim edilerek tebliğ edildiği, davacının da bu faturayı ...1. Noterliği'nin 18/01/2013 tarih ve 601 yev. sayılı ihtarnamesi ile iade ettiği, bu ihtarname kapsamında, işbu fatura kapsamında kalan işlerle ilgili olarak yapıda kullanılan malzemelerin kusurlu ve ayıplı olduğunu davalıya ihtar ettiği, 60.000,00 TL +KDV bedeli yönünden yapılan sözleşme kapsamında, bilirkişi raporunda belirtilen 15.576,00 TL ayıplı imalat bedeli ile eksik iş bedeli yönünden belirlenen 1.000,00 TL olmak üzere toplam 16.576,00 TL’den dolayı davacının davasının kabule şayan olduğu, birleşen Manisa 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/310 Esas sayılı dosyasından, hükme esas alınan bilirkişi raporu kapsamında 4.100,00 TL ayıplı imalat bedeli hesaplanmış olsa da, bu davada davacının senetlerdeki bedelsizliğe dayandığı, bu sözleşme kapsamında işlerle ilgili olarak herhangi bir ayıp ihbarının mevcut olmadığı, sadece senetlerin iadesine ilişkin ihtarnamenin keşide edildiği, bu sözleşme kapsamında belirlenen 4.100,00 TL bedelden dolayı borçlu olmadığı yönündeki talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl dava yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile, davaya konu edilen 06/11/2012 keşide, 28/02/2013 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli, 30/03/2013 vade tarihli 10.000,00 TL ve 30/04/2013 vade tarihli 10.800,00 TL bedelli bonolardan dolayı davalıya 16.576,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/310 Esas sayılı davanın reddine, asıl alacağın %20'sine tekabul eden 11.840,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 42,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 849,23 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara