Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6777 Esas 2022/19693 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme kararında, sanığın doktorlardan ele geçirdiği reçete ve kaşeleri kullanarak sahte reçete düzenlemesi sonucu özel belgede sahtecilik suçu işlediği belirtiliyor. Ancak, belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının mahkemeye ait olduğu için, suça konu reçetelerin duruşmaya getirilerek incelenmesi gerektiği ve reçetelerin aldatıcılık yeteneğine sahip olup olmadıklarının tartışılması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, suç tarihinin yanlış yazılması ve TCK'nin 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının yeniden değerlendirilmesi gerektiği de kararda yer alıyor. Karara göre, sanık hakkında zincirleme şekilde özel belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucunda suç vasfında yanılgıya düşüldüğü için hüküm bozuluyor. Kararda geçen kanun maddeleri, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi olarak belirtiliyor.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
...
...


Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık ile Cumhuriyet savcısının diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1-Sanığın, bilgi ve rızası dışında doktorlardan ele geçirdiği reçete ve kaşeleri kullanarak sahte reçete düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olması nedeniyle, suça konu reçeteler duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması, aldatıcılık yeteneğine sahip olup olmadıklarının gerekçeli kararda tartışılması; reçetelerin aldatıcılık yeteneğine sahip olduğunun belirlenmesi halinde, 26.10.2011 tarihli ve 158412 seri numaralı İstanbul Tıp Fakültesi Uzman Dr. ... kaşeli reçetenin resmi belge niteliğinde olması nedeniyle, sanığın zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda suç vasfında da yanılgıya düşülerek, sanık hakkında zincirleme şekilde özel belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a)“26.10.2011“ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “20.10.2011“ şeklinde yanlış yazılması, yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.