Esas No: 2012/4536
Karar No: 2012/5524
Karar Tarihi: 27.09.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4536 Esas 2012/5524 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin müvekkili ... Bölgesi Ormancılık Kooperatifleri Birliği"nin ortağı olduğunu, müvekkilince davalı kooperatifin hakedişlerinden yapılan %2 kesintinin yasal olduğunu, söz konusu kesintinin iadesi için davalı kooperatifin müvekkili aleyhine haksız olarak 15.908,04 TL"lik icra takibinde bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin söz konusu kesintiler sebebiyle anılan takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı ... Bölgesi Ormancılık Kooperatifleri Birliği anasözleşmesinin 7. maddesi karşısında davalı kooperatifin istifa iradesinin davacı tarafça kabul edilmediği sürece sonuç doğurmayacağı, bu sebeple üyeliğin devam ettiği bu süre zarfında yapılan kesintilerin yasal olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 08.03.2012 tarih, 2011/3570 Esas, 2012/1806 Karar sayılı ilamı ile Kooperatifler Kanunu"nun 13. maddesince ortağın yenilik doğurucu nitelikteki istifa iradesini ilk olarak noter vasıtasıyla kooperatife duyurmasının ortaklıktan çıkmanın gerçekleşmesi için yeterli olduğu,bu hususun gözönünde bulundurulmaksızın yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle hüküm davalı yararına bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, davalı kooperatifin hakedişinden istifasının tebliğinden sonra merkez birliği yararına yapılan %1"lik kesintinin Kooperatifler Kanunu"nun 75/2 nci maddesi gereği olduğu, bu kesintinin doğrudan merkez birlik hesabına aktarıldığı, merkez birlik hesabına yapılan kesinti ile davacı üst birlik (Bölge) hesabına aktarılan kesintinin birbirlerinden ayrı olduğu, istifanın gerçekleştiği tarihten sonra davalının hak edişlerinden yapılan toplam 14.540,81 TL"nin yarısı olan 7.270,40 TL"den davacı üst birliğin sorumlu olup kalan yarısından sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 7.270,40 TL borçlu olmadığının, 7.270,40 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı Bölge Kooperatifler Birliği"nin üyesi davalı kooperatife borcun bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı kooperatif, davacı Bölge Birliğinin; davacı Bölge Birliği ise dava dışı Merkez Birliği"nin üyesi olup, davacının yaptığı kesintinin istirdadı için davalının başlattığı icra takibi üzerine bu dava açılmış olup, uyuşmazlık davacının kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, diğer anlatımla davalının kesintinin istirdadını istemekte haklı olup olmadığı, dolayısıyla davacının kesintiyi iade etme borcu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, davacının davalının hakedişinde yaptığı ve merkez
birliğine aktardığı kesinti uygulamasını yapmakta haklı olduğu gerekçesiyle, bu kesinti miktarı üzerinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, mahkemenin hükme gerekçe olarak gösterdiği 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 75/2. maddesi "Kooperatif ve Üst kuruluşları, Üst kuruluşunun tespit edeceği esaslara göre, kendilerine yönelik denetim ve eğitim hizmetlerine ait giderlere iştirak ederler." şeklinde düzenlenmiştir. Davalı üye kooperatifin 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 13. maddesi uyarınca 16.10.2010 tarihi itibariyle davacı bölge birliğinden istifa ettiği, dosya kapsamı ile sabit ve çekişmesizdir. İstifa ile davalı kooperatif ve davacı bölge birliği arasındaki üyelik ilişkisi sona ermiştir. Davalı kooperatifin hiçbir zaman üyesi olmadığı üst kuruluşun (Merkez Birliği) tespit edeceği esaslara uyma gibi bir zorunluluğu bulunmadığı gibi, davacı Bölge Birlik Kooperatifi"nin üyesi bulunduğu Merkez Birliği"ne gönderdiği %1"lik kesintiden davalının sorumlu olmayacağı açıktır. Davalı kooperatifin kendi üyeleri ile ilişkilerini düzenleyen anasözleşmenin 45 nci ve 46 ncı madde hükümlerinde davalının dava dışı Merkez Birliğine davacı Bölge Birliği aracılığı göndermeyi taahhüt ettiği kesintinin davalının ortaklığın devamı koşuluna bağlandığı gibi, davacının davalı ile olan ilişkilerini düzenleyen anasözleşmesinin özellikle 26 ncı ve 29 ncu madde hükümlerinde de ortak olma koşulu aranmıştır. Bu nedenle mahkemece, merkez birliğine gönderilen kısımla ilgili tabebin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.