Esas No: 2022/8366
Karar No: 2022/7783
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8366 Esas 2022/7783 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/8366 E. , 2022/7783 K."İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMELERİ : 1) ... 5. Asliye Ceza Mahkemesi, 2) ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHLERİ : 1) 17.12.2020, 2) 03.12.2021
SAYILARI : 1) 2018/314 E., 2020/437 K., 2) 2021/1059 değişik iş
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARARLAR : Mahkûmiyet, itirazın reddine dair karar
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararların kanun yararına bozulması
... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2020 tarihli ve 2018/314 Esas, 2020/437 Karar sayılı kararı ile hükümlü ... hakkında mağdur ...'e yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmolunan 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 17.12.2020 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2020 tarihli ve 2018/314 Esas, 2020/437 Karar sayılı kararları ile sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ...'e yönelik, sanık ... hakkında mağdur ...'e yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmolunan 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin altıncı fıkrası ve beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlarına yönelik itirazın mercii ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.12.2021 tarihli ve 2021/1059 Değişik İş sayılı kararı ile reddine ilişkin kararının türü itibarıyla 5271 sayılı Kanun'un 271 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 03.12.2021 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.07.2022 tarihli ve 2022/7498 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.07.2022 tarihli ve KYB-2022/100189 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.07.2022 tarihli ve KYB-2022/100189 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.04.2018 tarihli ve 2014/15-487 Esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği gözetilerek yapılan incelemede,
1) ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.12.2020 tarihli ve 2018/314 Esas, 2020/437 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, katılanlar ... ve ... vekili Avukat ...un 01.12.2020 tarihli celsede müvekkilleri yönünden şikayetlerinin bulunmadığını belirtmesi karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 73/4-6 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık ... hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde,
2) ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.12.2021 tarihli ve 2021/1059 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, katılanlar ... ve ... vekili Avukat ...'nun 01.12.2020 tarihli celsede müvekkilleri yönünden şikayetlerinin bulunmadığını belirtmesi karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 73/4-6 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık ... ve ... hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un, “Kasten yaralama” başlıklı 86 ncı maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi;
(2) (Ek fıkra: 31.3.2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle:12.5.2022-7406/3 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.
İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında,... artırılır."
Şeklinde düzenlenmiştir.
5237 sayılı Kanun'un, "Faillik" başlıklı 37 nci maddesinin birinci fıkrasında ise;
"(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.
Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde mağdurlar ... ve ...'in inceleme dışı diğer hükümlüler tarafından silahtan sayılan aletlerle yaralandıkları ve Mahkemenin kabulünün de bu şekilde olduğu olayda, sanıkların fiil üzerinde ortak hakimiyet kurarak aynı fikir ve eylem birliği içerisinde neticeye birlikte sebebiyet verdikleri ve diğer hükümlülerin cezasından silah nedeniyle artırım yapıldığı, sanıklar ... ve ... ile hükümlü ...'in de 5237 sayılı Kanun'un 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği, bu hâli ile sanıkların eyleminin şikâyete tabi suçlardan olmadığı anlaşılmıştır.
3. Kovuşturma aşamasında mağdurlar ... ve ... vekilinin, 01.12.2020 tarihli oturumda sanıklar hakkındaki şikâyetinden vazgeçtiklerini beyan ettiği belirlenmiş ise de kasten yaralama suçunun silahla işlenmesi halinin şikâyete tabi suçlardan olmadığı anlaşıldığından hükümlüler hakkındaki davanın düşürülmesi istemini içeren kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.10.2022 tarihinde karar verildi.