Esas No: 2012/2469
Karar No: 2012/5494
Karar Tarihi: 27.09.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2469 Esas 2012/5494 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalılar vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. ... gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 12.08.1993 tarihinde düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşme uyarınca 20 dairenin davalı arsa sahiplerine, 30 dairenin de müvekkiline ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmede istinaf duvarı yapma mükellefiyeti olmadığı halde müvekkilinin iyiniyetli olarak 1996 yılında istinaf duvarı inşaa ettiğini, ancak duvarın yıkıldığını, bunun üzerine 1998 yılında yeniden inşaa edilen duvarın bu seferde 2003 yılında yeniden çöktüğünü ve üçüncü olarak yeni bir istinaf duvarı daha yapıldığını, istinaf duvarının yapılmasının inşaatın güvenliği için şart olduğunu, istinaf duvarına harcanan bedelin 5 daire fiyatına eşit olduğunu, sözleşmede yapılan harcama ile sözleşmenin dengesinin müvekkili aleyhine bozulduğunu, bu dengenin sağlanması için sözleşmenin uyarlanması gerektiğini ileri sürerek, davalılara verilecek 20 dairenin 15 daire olarak uyarlanmasına veya davalıların hisselerine düşen harcama oranında sözleşmenin tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, istinaf duvarının yapılması ve yapılan duvarların yıkılmasında müvekkillerinin hiçbir kusuru olmadığını, inşaatın sağlam ve oturma ruhsatı almaya hazır hale gelebilmesi için gerekli tüm tedbirleri almanın, davacının görevi olduğunu, istinaf duvarı için sözleşmeye hüküm koymaya gerek bulunmadığını, eğer zorunluluk varsa yüklenicinin bunu yapmak durumunda olduğunu, müvekkillerinin bu hususta bir talebi olmadan davacının üzerine düşen edimi yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi"nin 16.03.2007 gün 2005/7306 Esas 2007/1680 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, taşınmaz üzerinde keşif yapılıp bilirkişi raporları ve ek rapor alınmış ve inşaatın bulunduğu bölümün heyelan bölgesi olduğu, zeminin yapı inşaasına uygun olup olmadığını bilme ve öngörme yükümlülüğünün yükleniciye ait olduğu, yüklenicinin zemin etütü yaparak zeminin niteliğini tespit edip sözleşmenin 8. maddesinin kendisine yüklediği sorumluluğu, sözleşmenin kuruluş aşamasında karşı tarafa bildirmesi gerektiği, bunu yapmamış olmasının kendi kusuru bulunduğu, istinaf duvarının birkaç kez yapılmış olmasınında, yine yüklenicinin kusurundan kaynaklandığı ve bu masrafa katlanması gerektiği BK"nun 365/2 maddesinin somut olayda uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, alınması gereken harçlar peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.