Esas No: 2021/169
Karar No: 2022/4118
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/169 Esas 2022/4118 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/169 E. , 2022/4118 K.Özet:
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu'nun \"ŞAHİNPAR\" ibaresi için yaptığı marka başvurusu, müvekkilinin \"ŞAHİN\" ibaresi içeren markalarından benzer olduğu gerekçesiyle itiraz edildi. Ancak itiraz reddedildi ve nihayetinde Yargıtay'a taşındı. Kararın iptali istendi. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının belirtilen sınıflarda markalarını kullanmadığını belirtmesi nedeniyle davayı reddetti. Davacının temyiz başvurusu reddedildi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onandı.
Kanun maddeleri: HMK'nın 355 vd., 369/1., 371, 370/1., ve 372. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24.11.2016 tarih ve 2016/70 E- 2016/351 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 07.10.2020 tarih ve 2018/1994 E- 2020/821 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 99/01164, 2000/07009, 2005/08421, 2011/37638, 2011/09142 sayılı "ŞAHİN+şekil", "İ.Ş.F.ŞAHİN+şekil", "ŞAHİN MELEK", "ŞAHİN" ibaresinden oluşan tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “ŞAHİNPAR” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ne başvuruda bulunduğunu, 2014/64374 kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu ve başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, tanınmışlığından haksız yararlanacağını bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 2015-M-12494 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların markalarının mal/hizmetlerinin aynı veya aynı tür veya benzer olduğu, başvuru standart karakterle yazılmış "ŞAHİNPAR" ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların ise, standart karakterle yazılmış "ŞAHİN" esas unsurlu ibarelerinden oluştuğu, itiraza temel markalardaki “şahin” figüratif unsuru kavramsal olarak markadaki “şahin” kelimesine olan vurguyu görsel, kavramsal olarak güçlendirdiği, itiraza konu markadaki “par” kelimesinin ise ayırtediciliği tek başına tesis edip potansiyel müşterinin dikkatini “şahin” kelimesinden başka yönlere çekecek önemde olmadığı, “şahinpar” markasının “şahin” markalarının esaslı unsuru olan “şahin” kelimesini esaslı unsur olarak içeriyor olmasının bütünsel olarak benzerlik yarattığı, 35. sınıftaki hizmetlerin tümü açısından markaların benzerliği ve malların benzerliği şartı gerçekleştiği için iltibas riski bulunduğu, TPMK YİDK'nun 2015-M-12494 sayılı kararının iptali koşullarının 8/1-b açısından oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, TPMK YİDK’nun 2015-M-12494 sayılı kararının iptaline karar verilmiş, hükme karşı davalı TPMK vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketin 2014/64374 sayılı Şahinpar ibareli marka tescil başvurusunun; 35. sınıftaki hizmetleri kapsadığı, davacının itiraza dayanak markalarının ise 35/6. sınıf genel mağazacılık hizmetlerini kapsadığı, buna rağmen mahkemece davacıdan yukarıda belirtilen sınıflar yönünden itiraza dayanak markalarını kullanıp kullanmadığı sorulmadan ve bu yönde bir araştırma yapılmadan, davanın kabulüne karar verildiği, Yargıtay 11. HD.'nin yerleşmiş içtihatları uyarınca bu araştırmanın yapılmasının gerekli görüldüğü, bu amaçla açılan duruşma sonucunda, davacı vekilinin müvekkilinin belirtilen sınıflarda kullanımının bulunmadığını belirttiği, davacının, 35/6. sınıf genel mağazacılık hizmetlerinde tescilli markalarına dayanarak, davalının başvurusuna itiraz edemeyeceği, davacının itiraza dayanak markalarının, anılan hizmet sınıfı yönünden, davalının başvurusu ile benzer olmadığı gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 24.11.2016 gün ve 2016/70 Esas - 2016/351 Karar sayılı kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.