Esas No: 2020/7162
Karar No: 2022/4081
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7162 Esas 2022/4081 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7162 E. , 2022/4081 K.Özet:
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davalarda, davacının davalı şirketle arasındaki ticari ilişki sebebiyle sipariş verdiği ancak teslim alamadığı mallar için verdiği çekin iptal edilmesi ve davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti istenmiştir. Ancak çekteki ciro silsilesinin göz önünde bulundurulmaması nedeniyle maddi hata ile bozma kararı verildiğinden, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararı bozarak hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun \"Protestodan ve ibraz süresinin geçmesinden sonraki ciro\" başlıklı 793. maddesi. Bu madde, protestonun düzenlenmesinden veya aynı nitelikte bir belirlemeden veya ibraz süresinin geçmesinden sonra yapılan cironun, ancak alacağın temlikinin sonuçlarını doğuracağını düzenlemektedir. Tarihiz bir cironun, protesto veya aynı nitelikte bir belirlemeden veya ibraz süresinin geçmesinden önce yapıldığı, aksi sabit oluncaya kadar karinedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.12.2019 tarih ve 2019/159 E. - 2019/1437 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 24.05.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki sebebi ile davacı şirketin sipariş verdiği mallara avans olmak üzere Garanti Bankası ... Şubesi'ne ait hesaptan 10494 numaralı, 200.000,00 TL bedelli, 31.05.2013 tarihli bir adet avans çekini düzenleyerek davalıya teslim ettiğini, siparişler teslim edilmediği gibi davalı şirketin davacıyı cari hesapta borçlandırdığını, adresten taşınıp ticari piyasadan da kaybolduğunu, çekin verilmesine neden olan siparişin gerçekleşmediğini iddia ederek çekin iptali ile davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirket ile dava dışı ... Halat İnş. San. A.Ş. arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkili şirketin sipariş verdiği mallara avans olmak üzere çek verildiğini, ancak siparişlerin müvekkili şirkete teslim edilmediği için anılan çekin iptali ve müvekkili şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti için İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/156 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve işbu mahkemece çek üzerine ödeme yasağı kararı konduğunu ve Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın davaya dahil edilmesi için kendilerine mehil verilmesi nedeniyle bu davayı açtıklarını iddia ederek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davaya konu çekin anılan ihtiyati haciz kararı ile İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün 2013/15156 esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlunun yetkiye ve borca karşı itirazda bulunduğunu, talebin hukuka aykırı olduğunu, çekin verilmesine neden olan siparişin gerçekleşmemesi nedeniyle iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemi ile menfi tespit davası açılmış ise de bu iddianın davalı bankaya karşı yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davalı bankanın iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğunu, lehtar ile keşideci arasındaki iç ilişkinin bankaya yöneltilemeyeceğini, çekin hamilinin davalı banka olduğunu, çekin ... şirketi tarafından dava tarihinden önce cirolanarak verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, asıl ve birleşen davanın, icra takibine konu çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespitinin istemine ilişkin olduğu, mahkemece verilen ilk hükmün birleşen dava yönünden bozulduğu, davaya konu çekin incelenmesinde, keşidecisinin davacı, lehtarının asıl dava davalısı ... Halat Hırdavat A.Ş. olup hamilinin ise birleşen dosya davalısı Kuveyt Türk Bankası A.Ş. olduğu, bu durumda davalı ...Ş. iyi niyetli 3. kişi konumunda olup keşidecinin lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi def'ileri TTK’nın 687. maddesi uyarınca iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceği, bunun tek istisnasının hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına iktisap etmiş olması hali olduğu gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu çek incelendiğinde, keşidecisinin davacı şirket, lehtarının asıl dava davalısı ... Halat… Ltd. Şti. olduğu, çekin arka yüzünde ilk olarak lehtar, asıl dava davalısı ... Halat … Ltd. Şti.’nin cirosunun bulunduğu, bu cirodan sonra çekin Garanti Bankası’na vekaleten Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. Gıda Çarşısı Şube Müdürlüğü’ne ibraz edildiği, ödeme yasağı konulduğundan iade edildiği, bu ibrazın üzerinin iptal ibaresi ile çizildiği, iptal edilen bu ibrazın altında iki adet imza olduğu, bu imzaların birleşen dava davalısı Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. adına atıldığının anlaşıldığı, bundan sonra çekin tekrar Garanti Bankası’na vekaleten Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. Gıda Çarşısı Şube Müdürlüğü’ne ibraz edildiği, ödeme yasağı konulduğundan iade edildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın “Protestodan ve ibraz süresinin geçmesinden sonraki ciro” başlıklı 793. maddesi hükmünün, “(1) Protestonun düzenlenmesinden veya aynı nitelikte bir belirlemeden veya ibraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ciro, ancak alacağın temlikinin sonuçlarını doğurur. (2) Tarihsiz bir cironun, protesto veya aynı nitelikte bir belirlemeden veya ibraz süresinin geçmesinden önce yapıldığı, aksi sabit oluncaya kadar karinedir.” düzenlemesini içerdiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda özetlenen çek suretine ve çekte yer alan işlemlere göre dava konusu çekin, asıl dava davalısı ... Halat … Ltd. Şti. adına süresi içinde bankaya ibraz edildiği, bu ibrazdan sonra yetkili hamil olan söz konusu şirketin cirosu olmaksızın birleşen davada davalı ...Ş. tarafından imzalandığı, bu durumda çek ibrazdan sonra birleşen davada davalı ...Ş.’ye geçtiğinden, birleşen davada davalı ...Ş.’nin TTK’nın yukarıda anılan 793. maddesi uyarınca yetkili hamil olması söz konusu değildir. Zira ilk ibraz işleminden sonra birleşen davada davalı ...Ş.’nin çekte hak sahibi olabilmesi için, adına alacağın temliki sonucunu doğuran çekin lehtarı asıl davada davalı ... Halat … Ltd. Şti.’nden sadır bir cironun bulunması gerekmektedir. Bu durumda birleşen davada davalı ...Ş. yetkili hamil değildir. Dairemizce bu yön üzerinde durulması gereğine işaret edilerek bir bozma yapılması gerekirken çekteki ciro silsilesi gözetilmeden maddi hata ile farklı bir gerekçe ile bozma yapılmış olduğu anlaşıldığından, mahkemenin birleşen davada maddi hata ile yapılan bozma ilamına uyarak vermiş olduğu redde dair hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.