23. Hukuk Dairesi 2012/3217 E. , 2012/5454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatiften ihraç edilen müvekkilinin, çıkma payı alacağının tahsili için başlattığı ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatiften ihraç edilen davacının ihraç kararının 28.02.2009 tarihinde yapılan genel kurul tarafından da kabul edildiğini, ihraç kararının üç aylık dava açma süresi sonunda 28.05.2009 tarihinde kesinleştiğini, ilgili genel kurulda ayrılan üyelere ödemelerinin 3 yıl içerisinde yapılmasına karar verildiğini, bu sebeple alacağın henüz muaccel olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatif yönetim kurulunun 22.10.2008 tarihli kararı ile ortaklıktan ihraç edilen davacının alacağının 31.12.2008 tarihli bilançoya göre hesap edileceği, 28.02.2009 tarihli genel kurulda alınan erteleme kararının 1163 sayılı yasanın 17/2. maddesi anlamında bir erteleme kararı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 19.144,81 TL asıl alacak ile taleple bağlı kalınarak 1.203,75 işlemiş faize yönelik itirazın iptali ile asıl alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, kooperatif ortaklığından ihraç edilen ortağın kooperatife yaptığı ödemelerin iadesi için başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Koperatifler Kanunu"nun 17/1. ve Yapı Kooperatifleri Tip Sözleşmesi"nin 15/1. maddeleri uyarınca, kooperatiften ihraç edilen ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil ihracın kesinleştiği yılın bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haizdir. Bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Aynı Kanun" un 17/2" nci maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yılı aşmamak üzere geciktirilmesine ilişkin alınan bir kararın, anılan aynı genel kurulda alınması ve yapılacak ödemenin mahkemece, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunun bilirkişi raporu ile yargılama sırasında saptanması halinde, erteleme kararındaki süre geçmeden önce başlatılan bir takibe dayalı olarak açılan itirazın
iptali davası, hakkın doğduğu tarihten sonra takip başlatılmak ve bundan sonra dava açılmak üzere red edilmelidir. Takibin erken başlatılmadığının belirlenmesi halinde ise, usulüne uygun alınan bir erteleme kararı kooperatife, sadece ödemeyi geciktirme hakkı verir ise de, erteleme süresi içinde temerrüt faizinin işlemesini engellemez ve bilançoyu kesinleştiren genel kurulu izleyen bir ayın sonu ile takip tarihi arasında işlemiş olan temerrüt faizine hükmedilmesi gerekecektir.
Somut olayda, davacı tarafça 22.10.2008 tarih ve 238 sayılı yönetim kurulu kararında, davacının ihracına ilişkin olarak bir karar alınmadığı ve ihracın 03.12.2008 tarihinde yapıldığı iddia edilmiş ve davalı vekilince de ihracın 28.02.2009 tarihli genel kurulda kabul edildiği ve kararın dava açılmaması nedeniyle 28.05.2009 tarihinde kesinleştiği savunulmuş olup, mahkemece iddia ve savunmanın bu yönleri üzerinde durulmadan ve herhangi bir araştırma yapılmaksızın davacının ihracının 22.10.2008 tarihinde gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır. Aynı Kanun" nun 16/son maddesi uyarınca haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların, ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder ve ihraç kararının kesinleşmesi ile üyelik sona erer. Mahkemece, davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının getirtilip incelemesi, ihraç kararı verilmiş ve genel kurula itiraz edilmemiş ise, ihraç kararının tebliğinden; bu karara karşı genel kurul nezdinde itiraz edilmiş ve genel kurulca ihraç kararı verilmiş ise, bu kararın tebliğinden itibaren üç ay içinde ihraç iptal davası açılıp açılmadığı belirlenip, buna göre davacının ihracının kesinleştiği tarih; aynı Kanun"un 16/3 ncü ve 4 ncü fıkra hükümleri uyarınca tespit edildikten sonra yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacının alacağının takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı, muaccel ise asıl alacağın ve işlemiş temerrüt faizi miktarı bilirkişiden denetime elverişli bir ek rapor alınarak tespit edilmeli, uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Öte yandan, davalı tarafça icra takip dosyasına Halkbankası Demirtepe Şubesi"ndeki hesabından 650,00 TL gönderildiği savunulduğu ve buna ilişkin banka yazısı da icra dosyası içerisinde bulunduğu halde bu konuda her hangi bir araştırma yapılmaksızın bu ödemenin yapılmadığının kabulü, ayrıca ödeme emri tebliğ tarihi olan 20.08.2010 tarihinin takip tarihi olarak kabulü suretiyle takip tarihine kadar işlemiş olan faiz miktarının fazla hesaplanması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içesirinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.