Esas No: 2022/3091
Karar No: 2022/4217
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/3091 Esas 2022/4217 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/3091 E. , 2022/4217 K.Özet:
Davacılar, davalı şirkete ait uçakta yaptıkları yolculuk sırasında bavullarının kaybolması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının olduğunu belirterek tazminat talep etmişlerdir. Mahkeme, her bir davacı için 3.000 TL maddi tazminata hükmetmiş, ancak manevi tazminat taleplerini reddetmiştir. Davalı vekili, süresinde ihbar yapılmadığını ve zararın ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Temyiz incelemesi sonucu davalı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir ve kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi Yargıtay tarafından da reddedilebileceği belirtilmiştir. Kararda, davalının sorumlu olduğu durumlarda bahsi geçen kanun maddeleri olan Madde 473 ve Madde 474 hükümlerine değinilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı Bakırköy 3. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 01.04.2022 tarih ve 2018/624 E. - 2020/80 K. sayılı ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacıların 29.07.2014 tarihli Hamburg-İstanbul yolculuğunu davalı şirkete ait uçakta yaptıklarını, varış yerinde bavullarının teslim edilmediğini, maddi ve manevi zararlarının olduğunu belirterek her bir davacı için 3.000'er TL maddi, 5.000'er TL manevi tazminatın bagajın kaybolduğu 29.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının, davacılara ait bagajı bagaj bantına vermek suretiyle sorumluluğunun sonlandığını, zararın ispatlanması gerektiğini, süresinde ihbarın yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, ayrı ayrı 3.000'er TL maddi tazminatın bagaj zayi tarihi olan 29/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz iile birlikte davalıdan alınıp davacılara ödenmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararın, davalı vekili tarafından temyizi üzerine, davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiş olup, davalı vekili, davacıların manevi tazminat taleplerinin reddi sebebi ile vekalet ücreti verilmediğinden bahisle yerel mahkemeden HKM 305/a gereği hükmün tamamlanmasını talep etmiş, mahkeme 01/04/2022 tarihli ek kararında “Mahkememize ait 2018/624 Esas ve 2020/80 Karar sayılı gerekçeli kararın 08/09/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının süresinde temyiz yoluna başvurduğu, 27/08/2020 havale tarihli temyize ek beyan dilekçesine; davacıların manevi tazminat talepleri reddedildiği için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca lehlerine hükmedilmesi gereken vekalet ücretine hükmedilmediği hususunu temyiz konusu yaptığı ve takiben, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının 07/12/2021 tarih ve 2020/7244 Esas 2021/6898 Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verildiği anlaşılmakla, davacı talebinin, temyiz safahatinden geçerek kesinleştiği” gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairece, davalı vekilinin temyiz istemi kararın miktar yönünden kesin olduğu gerekçesi ile red edilmiştir.
Bu kez davalı vekilince 09/02/2022 tarihli dilekçe ile davanın reddedilen bölümü yönünden lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle HMK 305/A maddesi gereğince yerel mahkemeden hükmün tamamlanması istenmiş Mahkemenin 01/04/2022 tarihli ek kararı ile talep red edilmiş, karar aleyhine davalı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Asıl karara yönelik davalı vekilinin temyiz istemi Dairenin 2020/7244 Esas, 2021/6898 sayı 07/12/2022 tarihli kararı ile miktar yönünden red edilmiş olup, her bir dava için istenen ve mahkemece red olunan manevi tazminat, 01/04/2022 ek karar tarihi itibari ile 8.000,00 TL olan temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01/06/1990 gün, 3/4 sayılı İ.B.K. uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin 01/04/2022 tarihli ek karara yönelik temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 30/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.