Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2900 Esas 2012/5430 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2900
Karar No: 2012/5430
Karar Tarihi: 25.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2900 Esas 2012/5430 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, davalı kooperatifte üye olduklarını ve ihraç edildikleri gerekçesiyle çalışmalarının engellendiğini ileri sürerek, üyeliğin tespiti için dava açmışlardır. Mahkeme, davacılardan biri için davanın kabulüne karar verirken diğerleri için reddetmiştir. Davacıların temyiz başvurusu üzerine Yargıtay, davalı temsilcisinin temyiz isteminin süresi geçtiği gerekçesiyle reddedilmesine karar verirken, diğer temyiz itirazlarını da reddetmiştir. Ancak davacının ortaklığının sona erip ermediği hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği belirtilmiştir. Kooperatif ortaklığının sona erme nedenleri 1163 sayılı yasa ve ana sözleşmede belirlenmiştir ve istifa durumunda ortaklığın sona erdiği kanıtlanmadıkça yok hükmünde sayılmaz. Davalı kooperatifin yönetim kurulu, davacının istifasını kabul ettiğini belirtmiştir, ancak istifa nedeniyle ortaklığın sona erdiği kanıtlanamamıştır. Bu nedenle, kooperatifin 2002 yılı ve sonraki yıllara ilişkin genel kurul tutanakları getirtilmeli, aidat toplayıp toplamadığının açıklığa kavuşturulması istenmeli ve davacının ortaklığının sona erip ermediği hususu bilirkişi heyetince incelenmelidir. Kararda, TMK'nın 2. maddesi de değerlendirme yapılarak sonuca ulaşılması gerektiği belirtilmektedir.
Kanun Maddeleri: 1163 sayılı kooperatifler kanununun 20. ve 38. maddeleri; Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2012/2900 E.  ,  2012/5430 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davacılardan ... ve ... vekilince duruşmalı davalı kooperatif temsilcisi tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Av.... ... gelmiş davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve davacılardan ... ile ... vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatife 1999 yılında üye olduğunu, kooperatifin 2009 yılında faaliyete başladığını, kooperatiften ihraç edildikleri gerekçesiyle çalışmalarının engellendiğini ileri sürerek, müvekkillerinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davacılardan ..."ın kooperatif ortaklık ilişkisinin hiçbir zaman bulunmadığı, davacı ..."nın 21.04.2002 tarihinde ortaklıktan çıktığı ve aksinin ispatlanamadığı, ... ise yönetim kurulu tarafından alınan ihraç kararının tebliğ edilmediğinden kooperatif üyesi olduğu gerekçesiyle davacılar ... ve ... yönünden davanın reddine, davacı ... açısından davanın kabulü ile davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılardan ... ve ... vekili ile davalı temsilcisi temyiz etmiştir.
    1-Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden;
    Mahkeme hükmü davalıya 02.04.2012 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK’nun 432.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 16.05.2012 tarihinde temyiz edilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin davacılardan..."a ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bu davacıya ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    3- Davacı vekilinin davacılardan ..."ya ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    Dava, kooperatife ortak olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı ...’nın istifa dilekçesinin ve istifa iradesinin varlığı ispatlanamadığı halde bu davacının ortaklıktan özgür iradesiyle çıktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, davacı ..."nın istifa suretiyle ortaklığının sona erdiğini savunmuş, davacı vekili de müvekkili davacı ...’in istifasının sözkonusu olmadığını bildirmiştir. Dosya kapsamından, davacının ihracı yönünde alınmış bir karar bulunmadığı gibi istifanın kabulüne ilişkin kararın da tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, taraflar arasında davacı ..."nın ilk başta kooperatif ortağı olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak somut olayda, davacının ortaklığının sona erip ermediği hususunun açıklığa kavuşturulması zorunludur.
    Karşılıklı hak ve yükümlük doğuran ortaklık ilişkisi, kooperatif amacına ulaşıncaya kadar süreklilik gerektiren bir niteliğe sahiptir. Bu kapsamda, ortağın aidat yükümlülüğünü yerine getirmesi son derece önemlidir. Öte yandan kooperatif ortaklığının sona erme nedenleri 1163 sayılı yasa ve ana sözleşmede açıkça belirlenmiştir. Bu nedenlerden biri, ortağın istifa etmesi halidir. İstifa, tek taraflı irade beyanı olup, istifa nedeniyle ortaklığın sona erdiğini davalı kooperatif kanıtlamak zorundadır. Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin istifasının söz konusu olmadığını ileri sürmüştür. Davalı kooperatifin yönetim kurulu davacı ..."nın istifasının kabulüne ilişkin karar almasına rağmen bu kararın dayanağını açıklamamıştır. O halde, kooperatifin 2002 yılı ve sonraki yıllara ilişkin genel kurul tutanaklarının getirtilmesi, aidat toplayıp toplamadığının açıklığa kavuşturulması, aidat toplamadığının tespiti halinde bu davacının ortak olduğunun kabulü, istifa nedeniyle ortaklığının sona erdiği yönünde davalı kooperatifin savunması bulunduğundan davalıya bu hususta ispat imkanı tanınması, aidat toplandığının tespiti halinde davacının ödeyip ödemediği ve kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususlarında bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak, TMK"nın 2.maddesi yönünden de değerlendirme yapılarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı temsilcisinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin davacı ...’a ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davacı ... hakkındaki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı ... yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılardan ... yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılardan ..."ya verilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, alınması gereken harç peşin yatırıldığından, davacı ..."dan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara