Esas No: 2020/11337
Karar No: 2022/11699
Karar Tarihi: 15.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/11337 Esas 2022/11699 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/11337 E. , 2022/11699 K.Özet:
Çorlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, sanık hakkında yapılan soruşturma sonucunda kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamusal davaların reddedilmesine karar verildi. Ancak, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz dosyasının yasal süre beklemeden kapatılması yasa dışı olduğu gerekçesiyle, kamusal davaların reddine karar verilemeyeceği belirtildi. Bu nedenle, kamu davası hakkında durma kararı verilmesine rağmen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın sonucunun beklenilmesi ve sanığın yükümlülüklere uygun davranmaması halinde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerektiği belirtildi. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesi hükmüne göre, duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir ve aynı maddenin 8. fıkrasında Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilebileceği belirtilmektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ÇORLU 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Kamu davasının reddi
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık hakkında yapılan soruşturma sonunda, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 19/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararını müteakip, sanığın kendisine yüklenen yükümlülükleri ihlal ettiği gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine; Mahkemece Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz dosyasının 10 günlük yasal süre beklenmeden kapatılmasının yasaya aykırı olduğundan bahisle kamu davasının reddine karar verildiği, bunun yanında 19/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile Çorlu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 17/02/2015 tarihli çağrı yazısı tebliğlerinin, sanığın bilinen son adresi yerine MERNİS adresinde tebliğ edilmesinin de usulsüz olduğu anlaşılmakla,
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde düzenlemenin yer aldığı, tüm bu düzenlemeler karşısında somut olayda; hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın infaz dosyasının yasaya aykırı şekilde kapatıldığı gerekçesi ile kamu davasının reddine karar verilemeyeceği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca kamu davası hakkında durma kararı verildikten sonra tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri ugulanmasına ilişkin kararın infazının sonucunun beklenilmesi, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, 15/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.