21. Ceza Dairesi 2016/3834 E. , 2016/4615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gelir İdaresi Başkanlığı"nın, 11.03.2010 tarihli mütalaasına uygun olarak ......... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 09.06.2010 tarih, ......... esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davası hakkında zamanaşımı süresi içerisinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında 2005 yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen hükme yönelik incelemede;
I. Sanığın yetkilisi olduğu ............."nin, büyük alış formuna göre 2005 takvim yılında mal veya hizmet tedarik ettiği ............. adında bir vergi mükellefiyetinin herhangi bir dönemde mevcut olmadığı iddiasıyla sahte fatura kullanma suçundan cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında; öncelikle sanıktan 2005 dönemine ilişkin mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formunda dört adet belge karşılığı 480.000 lira mal veya hizmet alındığı beyan edilen ....... ile aralarındaki ticari ilişki açıklattırılarak, sahte fatura kullanma suçu yönünden savunmasının alınması, ......."nin gerçek veya hayali şirket olup olmadığının araştırılması, suça konu faturaları düzenleyenler hakkında hazırlanan vergi tekniği raporu bulunup bulunmadığı, sahte fatura düzenleme suçundan dava açılmış olup olmadığı ilgili vergi dairesinden sorulup, açılmışsa akıbetleri araştırılıp, dava dosyası celp edilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının tespiti bakımından, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılarak, toplanan tüm delillerle birlikte defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
II. Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23.02.2010 gün ve 2009/6-230 Esas, 2010/32 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK’nun 51/3. maddesindeki denetim süresinin kazanılmış hakka konu olamayacağı cihetle, hakkındaki hapis cezası ertelenen sanık hakkında belirlenecek denetim süresinin hükmolunan hapis cezası süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
2-Hakkındaki hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.