Esas No: 2022/7813
Karar No: 2022/7930
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7813 Esas 2022/7930 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/7813 E. , 2022/7930 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Nitelikli yağma suçundan ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2014 tarihli ve 2013/305 Esas, 2014/44 sayılı kararı ile 6 yıl 8 ay hapis cezasına hükümlü ...’in, işbu cezasının infazı sırasında, adı geçen hükümlünün koşullu salıverilme tarihine kadar kalan süresinin denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin ... 1. İnfaz Hâkimliğinin 19/08/2016 tarihli ve 2016/2830 Esas, 2016/2851 sayılı kararını takiben, hükümlünün denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun davrandığından bahisle 24/09/2016 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliyesine dair ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/10/2016 tarihli ve 2016/1019 değişik iş sayılı kararını müteakip, denetim süresi içerisinde işlemiş olduğu kasıtlı suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm edilmesi sebebiyle şartla tahliyenin geri alınmasına, ikinci suçun işlendiği 23/07/2017 tarihi ile hakederek tahliye tarihi olan 22/01/2020 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına dair ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/02/2020 tarihli ve 2013/305 Esas, 2014/44 sayılı ek kararı üzerine, anılan sürenin infazına yönelik Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 10/06/2020 tarihli ve 2020/3927 sayılı müddetnameye karşı, hükümlünün 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 52. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik kapsamında 18 yaşından küçük olarak cezaevinde geçirdiği sürenin halen infaz ettiği cezadan 1 günün 2 gün olarak mahsup edilmesi talebinin reddine dair Tarsus İnfaz Hâkimliğinin 12/01/2021 tarihli ve 2020/3627 Esas, 2021/179 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan ek kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/02/2021 tarihli ve 2021/167 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Her ne kadar Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/02/2021 tarihli kararı ile "... 27/01/2020 tarihli müddetnamenin getirtilerek, hükümlünün çocuk yaşta tutuklu ve hükümlü kaldığı sürelerin tespit edilip, tutuklu kaldığı sürelerin infaz görüp görmediğinin belirlenmesi, çocuk yaşta tutuklu kaldığı ve infaz gören süreler ile çocuk yaşta hükümlü kaldığı sürelerin, hükümlünün lehine olan 7242 sayılı yasanın 52/4. maddesine göre hesaplanması ve ilgili maddeye göre hesaplanan ve bakiye kalan sürenin şartla tahliyenin geri alınması sonrası düzenlenen ve hükümlünün halihazırda infaz ettiği 10/06/2020 tarihli 1 nolu müddetnameden düşülmesi..." gerektiği
S/2
gerekçesiyle Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 10/06/2020 tarihli müddetnameye karşı yapılan itirazın reddine dair Tarsus İnfaz Hâkimliğinin 12/01/2021 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
5275 sayılı Kanun'un 107/12. maddesinde, "Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır." şeklinde,
Anılan Kanun'un 107/5. maddesinde, "Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onbeş yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır." şeklinde,
15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 52. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un geçici 6/4. maddesinde, "30/3/2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, tabi olduğu infaz rejimine göre belirlenen koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onbeş yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün, üç gün; onsekiz yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır." şeklinde,
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 48. maddesiyle değişik 107/13. maddesinde "Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün; a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin, b) (Değişik: 25/5/2005-5351/8 md.) Yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla ihlalin niteliğine göre takdir edilecek bir sürenin, ceza infaz kurumunda aynen çektirilmesine karar verilir." şeklinde yer alan düzenlemeler ile;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22/04/2021 tarihli ve 2020/678 Esas, 2021/7518 Karar sayılı ilamında "...hükümlünün koşullu salıverilme süresinin ve buna bağlı olarak denetim süresinin hükümlü lehine düzenleme getiren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 6. madde hükmü dikkate alınarak yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu, ancak bu belirleme yapılırken daha önceki koşullu salıverilme tarihinin değiştirilmesinin mümkün olmadığı, belirlemenin lehe yapılan değişiklik nedeniyle ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin tespiti ve bu tespite göre denetim süresinin belirlenmesi ile sınırlı olduğunun kabulü gerektiği, koşullu salıverilen hükümlünün hapis cezası gerektiren ikinci suçu bu belirlenen denetim süresi içinde işlemesi halinde
S/3
koşullu salıverilmenin geri alınmasına karar verilmesi gerektiği,..." şeklindeki açıklamalar karşısında, sonradan yürürlüğe giren infaza ilişkin lehe düzenleme getiren Kanun'un şartla tahliye edilmiş olan hükümlüyü etkilemeyeceği, sürelerdeki azalmanın hükümlüye kazanılmış bir hak vermeyeceği, ayrıca bihakkın tahliye tarihinin de değişmeyeceği, lehe yapılan değişiklik nedeniyle ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin tespiti ve bu tespite göre denetim süresinin belirlenmesi ile sınırlı olduğunun kabulü gerektiği nazara alındığında,
Somut olayda, 15/01/1998 doğumlu olan hükümlünün şartla tahliye edilmeden önce infazına konu cezasının suç tarihinin 25/05/2013 olduğu, cezaevine 28/05/2013 tarihinde girdiği ve koşullu salıverilme tarihinin 5275 sayılı Kanun'un 107/2. maddesi gereğince 24/09/2016, hakederek tahliye tarihinin 22/01/2020 olduğu, hükümlünün suçu işlediği ve cezaevine girdiği tarihte 15-18 yaş aralığında olduğu, 7242 sayılı Kanun'un 52. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un geçici 6/4. maddesindeki hükümlünün onsekiz yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir günün, iki gün olarak dikkate alınması gerektiğine yönelik düzenlemenin, hükümlünün koşullu salıverilmesinden sonra yürürlüğe girdiği, dolayısıyla hükümlüyü etkilemeyeceği ve sürelerdeki azalmanın hükümlüye kazanılmış bir hak vermeyeceği cihetle, hükümlünün denetim süresi içerisinde 02/08/2017 tarihinde işlediği kasıtlı suçlar nedeniyle ... 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2017 tarihli ve 2017/878 Esas, 2017/828 sayılı kararıyla hapis cezasına mahkûm edildiği, bu haliyle şartla tahliyenin geri alınmasına ve 23/07/2017 - 22/01/2020 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına dair karar uyarınca düzenlenen 10/06/2020 tarihli müddetnamede, merci kararında belirtildiği şekilde bir indirimin yapılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01/06/2022 gün ve 94660652-105-33-11214-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden, Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/02/2021 tarihli ve 2021/167 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309.
S/4
maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.