Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3960 Esas 2012/5360 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3960
Karar No: 2012/5360
Karar Tarihi: 24.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3960 Esas 2012/5360 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3960 E.  ,  2012/5360 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin borçlu... ve San. Tic. Ltd. Şti’den alacaklı olduğunu alacağın tahsili için ilamsız icra yolu ile takip başlattıklarını, borçlunun haczedilen araçlarının davalının alacaklı olduğu ... 4.İcra Müdürlüğü’nün 2010/8192 sayılı dosyasından satıldığını, anılan dosyada düzenlenen sıra cetvelinde, satış bedelinden rehinli alacaklar düşüldükten sonra 4.sırada gösterilen davalıya pay ayrıldığını, müvekkiline ise para kalmadığını, davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalının sıra cetvelinin dışında bırakılmasına, davalıya ayrılan payın vadeli hesapta tutularak dava sonunda faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin alacağının muvazaalı olmadığını, hayvan alım satımı ve diğer ticari ilişkilerden kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ticari defterlerini sunmadığı, davalının alacağının dayanağı olan senetlerin keşide tarihinde davalı şirketin henüz tescil edilmediği, adresinin de farklı olduğu, alacağın gerçek olduğunun davalı yanca ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, icra dosyasında bulunan paranın ödeme yapılmadığı takdirde vadeli hesapta bloke edilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-HMK"nın 297. (HUMK"nun 388.) maddesine göre hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de “İcra dosyasında bulunan paranın tarafların zarara uğramamaları açısından vadeli hesapta ödeme yapılmadığı takdirde bloke edilmesine” şeklinde hüküm kurulmuş, tarafların yükümlülüklerinin ne olduğu açıkça
    gösterilmemiştir. Bu haliyle hükmün infazında tereddüt doğacağı açıktır. Sıra cetveline itirazın bir dava olarak mahkemece incelenmesi ve yargılama sonucunda davacının haklı bulunması halinde, davalıya isabet eden payın davacıya, alacağı nispetinde verilmesi ve varsa artan kısmın davalıya bırakılmasına karar verilir. Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca, infazda tereddüte neden olacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara