Esas No: 2012/2556
Karar No: 2012/5346
Karar Tarihi: 21.09.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2556 Esas 2012/5346 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki projeye uygunluğun giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... ile davalılar Vek. Av...."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı yükleniciler vekili, davalılar ile müvekkillerinin ... İlçesi, ... Mahallesi, 440 ada, 20 parselde kayıtlı taşınmazda 1/2 payla malik olduklarını, ilk olarak davacıların da ortağı olduğu ... İnş. Tic. A.Ş ile davalılar arasında 10 adet villa yapımı konusunda sözleşme düzenlendiğini, ancak yasal şartlar oluşmadığından villaların yapılamadığını, sonrasında 22.10.1991 tarihli kira sözleşmesi ile bu arsanın 15 yıllık süre ile bina yapma ve ticari amaçla kullanma yetkisinin ..."e verildiğini, sözleşmenin 15 yıllık bir süre için tapuya da şerh edildiğini, buraya davacıların Toyota Plaza yaparken, davalıların da şirkete ortak olduklarını, 04.05.1993 tarihinde mevcut duruma göre Toyota Plaza"yı inşa ettiklerini, 16.11.1993"de 1/2 taşınmaz payının ...,..., .... ve ... adlarına devredildiğini, 29.05.1997 tarihli kira sözleşmesiyle de taşınmazın 1/2 payını davalı arsa sahiplerinden kiralamaya devam ettiklerini ve kira bedellerini düzenli olarak ödediklerini, buna rağmen davalıların fahiş kira uyarlamaları talebiyle açtıkları dava reddedilince şimdi imara uygun hale gelen binanın iskan almaması için çaba göterdiklerini, gerekli başvuruları da yapmadıklarını, oysa iskan için tüm hissedarların muvafakatının alınması gerektiğini ileri sürerek, davalıların bu konuda izin vermiş sayılmalarını talep etmişlerdir.
Davalı arsa sahipleri vekili, müvekkillerinin 28.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali için açtıkları dava ile davacılar üzerindeki tapu paylarının iptal edildiğini, karar henüz kesinleşmese de dava açma ehliyetlerinin bulunmadığını, esas bakımından ise 1989 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilmemesi, yerine kaçak inşaat yapılmasından sonra davacılarla aralarında hukuki ihtilaflar başladığını, davalar devam ederken en azından davacılardan kira almak için kira sözleşmesi imzalamalarının aleyhlerine değerlendirilmeyeceğini, tapunun 1/2 payının ifa edilmeyen sözleşme sebebiyle bedelsiz devredilerek zarara uğradıklarını, bu arada davacıların
kendileriyle birlikte hareket eden ... tarafından alınan vekaletnameyi kullanarak imar plan değişikliği yaptırmaya çalıştıklarını, kaldı ki vekaletnamede imar plan değişikliği başvuru yetkisinin dahi bulunmadığını, davacıların kötü niyetle hareket ettiklerini savunarak, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazda, başlangıçta 28.08.1989 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılması kararlaştırılan 10 adet villanın yapılamayacağı anlaşıldığında, tarafların 29.05.1997 tarihli sözleşmeyi düzenleyerek aynı yere plaza iş merkezi yapılmasını kararlaştırdıklarını ve tüm harcamaların ... ve ... tarafından yapıldığını, davalıların dava konusu olan binanın 1/2 payını davacılara devrettiğini ve davacıların taşınmazı 13 yıl müddetle kiralayacakları konusun da anlaşma sağlandığını, sonrasında iskan ruhsatı olmayan binanın imara uygun hale gelmesini temin edecek imar değişikliği meydana geldiğini, bunun davalıların da lehine olduğunu, davacıların plaza yapmasına da onay verdiklerinin anlaşıldığını belirterek, davalıların dava konusu 20 parseldeki binanın yasal hale getirilmesi için gerekli yetkileri vermesine dair hüküm tesis edilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/1105-2007/290 sayılı dava dosyasında, arsa sahiplerince yükleniciler aleyhine tapu iptali-tescil ve fesih davası açıldığı anlaşılmaktadır. Anılan dosyada verilecek kararın temyiz incelemesine konu davayı tüm hukuki sonuçları itibariyle doğrudan etkileyeceği nazara alınarak, işbu davada söz konusu davanın sonucu beklenmeli ve sonucuna göre bir hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece her iki dava dosyasının birbirini etkileyeceği dikkate alınmadan ve fesih dosyasının sonucu beklenmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.