Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/908 Esas 2022/11810 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/908
Karar No: 2022/11810
Karar Tarihi: 16.11.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/908 Esas 2022/11810 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2022/908 E.  ,  2022/11810 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar ..., ... ve ... haklarındaki Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2016 tarihli ve 2015/624 esas, 2016/341 sayılı kararı ile sanık ... hakkındaki Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2021 tarihli ve 2021/532 esas, 2021/764 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 14/01/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheliler ..., ... ve ... haklarında, 16/10/2014 tarihinde işledikleri iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 19/02/2015 tarihli ve 2014/59911 soruşturma, 2015/200 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda haklarında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda başvurulacak itiraz kanun yolu, itiraz mercii ve 15 günlük itiraz süresinin gösterildiği, kararın şüphelilere tebliğ edilmediği, infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüphelilerin yükümlülüklerine uymadıklarının bildirilmesi üzerine erteleme kararının kaldırılarak, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 05/11/2015 tarihli ve 2014/59911 soruşturma, 2015/20163 esas, 2015/16129 sayılı iddianamesi ile, her üç şüpheli hakkında Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    3- Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 28/12/2016 tarihli ve 2015/624 esas, 2016/341 sayılı kararı ile, sanıklar ..., ... ve ...’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10’ar ay hapis cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına, sanıklar ... ve ... yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, karar verildiği, kararın sanık ... yönünden 06/02/2017, sanık ... yönünden 27/01/2017 tarihinde itiraz edilmeden, sanık ... yönünden 27/01/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    4- Sanık ...’ın denetim süresi içerisinde 08/08/2019 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2021 tarihli ve 2020/338 esas, 2021/533 sayılı kararı ile mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine;
    Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 28/12/2016 tarihli ve 2015/624 esas, 2016/341 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanıklar ..., ... ve ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanıklar ... ve ... yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2016 tarihli ve 2015/624 esas, 2016/341 sayılı kararı ile anılan kararın kesinleşmesini müteakip, sanık ...'ın denetim süresinde işlediği aynı neviden suç nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiğinden bahisle hükmün açıklanmasına ilişkin Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2021 tarihli ve 2021/532 esas, 2021/764 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği nazara alınarak yapılan incelemede,
    Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 16/06/2021 tarihli ve 2020/18965 esas, 2021/7640 karar sayılı ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 21/06/2021 tarihli ve 2020/21397 esas, 2021/7865 karar sayılı ilâmları ile benzer diğer ilamlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye usulüne uygun tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, anılan kararın infazına başlanmış olmasının hatta tedbirin infazının tamamlanmasının bir önem arz etmediği,
    Somut olayda, sanıklar haklarında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/02/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın sanıklara tebliğ edilmediği, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin yazının ise 06/05/2015 tarihinde Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün sanık ...'a 12/06/2015 tarihli ve 2015/1918 DS sayılı, sanık ...'a 06/05/2015 tarihli ve 2015/1925 DS sayılı ve sanık ... 'a 07/05/2015 tarihli ve 2015/1924 DS sayılı çağrı yazılarında sanıklar haklarında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiğinin açıklanmadığı gibi kararın tebliğine ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı, çağrı yazılarının tebliği üzerine sanıkların Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmediği ve Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İnfaz İşleri Değerlendirme Komisyonu'nun 17/06/2015, 05/08/2015 ve 29/09/2015 tarihli kararlarıyla kayıtların kapatılmasına karar verildiği, bu haliyle itiraz hakkı bulunduğu bildirilmeyen sanıklar haklarında açılan kamu davalarında mahkemesince durma kararı verilerek, geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2016 tarihli ve 2015/624 esas, 2016/341 sayılı kararı ile Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2021 tarihli ve 2021/532 esas, 2021/764 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheliler ... , ... ve ... haklarında, 16/10/2014 tarihinde işledikleri iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 19/02/2015 tarihli ve 2014/59911 soruşturma, 2015/200 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın şüphelilere tebliğ edilmediği, infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, denetimli serbestlik tedbirine uymadıklarının bildirilmesi üzerine Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 05/11/2015 tarihli iddianamesi ile, her üç şüpheli hakkında Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2016 tarihli ve 2015/624 esas, 2016/341 sayılı kararı ile, sanıklar ..., ... ve ...’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10’ar ay hapis cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına, sanıklar ... ve ... yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanık ...’ın denetim süresi içerisinde 08/08/2019 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine de; Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2016 tarihli ve 2015/624 esas, 2016/341 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararı uyarınca, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği dikkate alınarak yapılan incelemede;
    28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı,
    Somut olayda, sanıklar haklarında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/02/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın sanıklara tebliğ edilmediği, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin yazının 06/05/2015 tarihinde Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün sanık ...'a 12/06/2015 tarihli ve 2015/1918 DS sayılı, sanık ...'a 06/05/2015 tarihli ve 2015/1925 DS sayılı ve sanık ... Koral'a 07/05/2015 tarihli ve 2015/1924 DS sayılı çağrı yazılarında, haklarında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiğinin açıklanmadığı gibi kararın tebliğine ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı, çağrı yazılarının tebliği üzerine sanıkların Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmediği ve Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İnfaz İşleri Değerlendirme Komisyonunun 17/06/2015, 05/08/2015 ve 29/09/2015 tarihli kararlarıyla kayıtların kapatılmasına karar verildiği, bu haliyle itiraz hakkı bulunduğu bildirilmeyen sanıklar hakkındaki erteleme kararının
    kesinleşmediği, kovuşturma şartının gerçekleşmediği,
    2- Kabule göre de;
    a-) 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde yapılan ve ısrar teriminin de içinde yer aldığı değişikliklerin yürürlüğe girdiği 28/06/2014 tarihinden sonra yapılan infaz işlemlerinde, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; sanığa tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için tebligat yapılması, uymaması halinde, "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında dava açılması gerektiği, somut olayda ise, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce gönderilen ilk çağrı davetiyesi üzerine müdürlüğe başvurmayan şüphelilere uyarı tebligatı yapılmadığı, ısrar şartının gerçekleşmediği,
    b-) Suç tarihi olan 16/10/2014 itibarıyla, 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca yapılan değişiklik uyarınca kanunda suç için öngörülen hapis cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olduğu halde suç tarihinden önce yürürlükte bulunan TCK’nın 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesinin de kanuna aykırı olduğu, anlaşılmakla;
    Sonuç olarak; mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere “durma kararı” verilerek, şüpheliler hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüphelilere kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanıkların cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan, Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2016 tarihli ve 2015/624 esas, 2016/341 sayılı kararı ile Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2021 tarihli ve 2021/532 esas, 2021/764 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 16/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara