21. Ceza Dairesi 2015/7353 E. , 2016/4604 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- ... Ltd. Şti"nin yetkilisi olan sanığın,...."nden almış olduğu süt ürünleri nedeni ile doğan borcuna karşılık olarak verdiği suça konu çeklere sahte imza attırmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın; olay tarihinde,,,Ltd. Şti"nin yetkilisi olduğunu, katılan ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, suça konu çekleri teminat olarak imzasız ve boş şekilde verdiğini, çek üzerinde bulunan imza ve yazıların kendisine ait olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini savunması, katılanın; sanığın aldığı ürünler karşılığında suça konu çekleri verdiğini, 10.000 TL bedelli çekin muhasebecisine verilmesi sırasında bizzat hazır bulunduğunu, çekin imzalı ve miktarı yazılmış halde teslim edildiğini beyan etmesi, tanık ..."in ise; ..."nin muhasebecisi olduğunu, suça konu çeklerin sanık tarafından borcuna karşılık olarak verildiğini, çekleri imzalı ve tamamen doldurulmuş halde bizzat kendisinin teslim aldığını, imzasız ve boş çek almasının söz konusu olmadığını ifade etmesi ve 07.04.2011 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna göre suça konu çekler üzerinde bulunan yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olmadığının tespit edilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeceyecek biçimde belirlenmesi bakımından, sanığın yetkilisi olduğu keşideci şirkete ve ...."ne ait defter ve belgelerin getirtilip incelenerek, olay tarihinde taraflar arasında yapılan süt ürünleri alışverişine ilişkin ödemelere ve suça konu çeklere ilişkin kayıtlarda herhangi bir bilgi/belge bulunup bulunmadığının belirlenmesi, suç konusu çekler üzerinde bulunan yazı/rakam ve keşideci imzalarının katılan ... ile muhasebecisi olduğu belirtilen ..."in eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge asıllarının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin ayrıntılı bir şekilde duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde asıllarının dosya içine konulmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a- 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesine göre “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, suça konu çeklerin aynı anda mı yoksa farklı zamanlar da mı verildiği hususu araştırılıp, aynı anda verildiğinin tespiti halinde eyleminin tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu, farklı zamanlarda verildiğinin belirlenmesi halinde ise eylemleri arasındaki zaman aralığı dikkate alındığında, eylemlerinin bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde iki ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
b- Adli emanete kayıtlı bulunan suça konu çekleri akıbetleri hakkında bir karar verilmemesi yasaya aykırı,
c- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.