Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/10247 Esas 2022/11921 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/10247
Karar No: 2022/11921
Karar Tarihi: 17.11.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/10247 Esas 2022/11921 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin verdiği karara göre, suçlu bulunan sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yeniden mahkûmiyet hükmü verilmiştir. Sanıklar müdafilerinin ve sanık ...'ın temyiz başvuruları CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir. Hüküm, uyuşturucu madde miktarı ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında TCK'nın 3/1. ve 61. maddelerine uygun olmadığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Buna karşın, sanıkların adli sicil kayıtlarındaki hükümlerden hangisinin tekerrüre esas olduğu konusunda yanılabileceği ve CMK'nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınması gerektiği vurgulanarak, sanık ... hakkındaki hüküm bozulmalıdır. Kararda geçen kanun maddeleri CMK'nın 288., 294., 289. ve 302/1. maddeleri, TCK'nın 3/1., 58. ve 61. maddeleridir.
10. Ceza Dairesi         2021/10247 E.  ,  2022/11921 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : KONYA Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hükümler : 1- Mahkûmiyet: Konya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.11.2020 tarih, 2020/132 esas ve 2020/258 sayılı kararı
    2- İstinaf başvurusunun esastan reddi (sanık ... hakkında) ve ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden mahkûmiyet (sanıklar ... ve ... hakkında): Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 20/01/2021 tarihli, 2020/2760 esas ve 2021/128 sayılı kararı


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler sanıklar müdafileri ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanıklar müdafilerinin ve sanık ...’ın dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
    Ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında, TCK'nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesi ile TCK'nın 61. maddesi gereğince temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan istinaf başvurularının esastan reddine ve sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Konya 8. Ağır Ceza Mahkemesince kurulan mahkûmiyet hükümlerinin kaldırılarak yeniden mahkûmiyet hükümlerinin kurulmasına dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar müdafileri ve sanık ...’ın yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, hükmolunan hapis cezasının süresi ile tutuklama tarihine göre sanık ...’ın salıverilme isteğinin reddine,
    28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın
    Konya 8. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, Üye ...'in tekerrür uygulaması ile ilgili olarak sanık ... hakkındaki hükmün bozulması gerektiğine ilişkin karşı oyu ve oy çokluğu ile, diğer sanıklar yönünden oy birliği ile 17/11/2022 tarihinde karar verildi.

    KARŞI OY GEREKÇESİ
    (Sanık ... yönünden)

    5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine göre; suçun hukukî niteliği değiştiğinde ya da cezanın artırılması veya cezaya ek olarak güvenlik tedbiri uygulanması gerektiğinde, durum sanığa veya varsa müdafiine bildirilerek ek savunma hakkı tanınmadan, sanık hakkında iddianamede gösterilen dışında bir kanun hükmü uygulanamaz.
    Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek durumunun, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıkmadığı, dava açıldığında da mevcut olduğu ileri sürülerek, bu konuda ek savunma hakkına gerek bulunmadığına ilişkin görüş kabul edilemez. CMK'nın 226. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır" ifadesi, "iddianamede gösterilmeyen bir kanun hükmü gereğince, sanığın cezasının artırılması veya sanık hakkında güvenlik tedbiri uygulanması gerektiğinde de birinci fıkrada olduğu gibi durum sanığa veya varsa müdafiine bildirilerek ek savunma hakkı tanınması gerekir" anlamındadır.
    Adli sicil kayıtlarında birden fazla hüküm bulunduğunda, bu hükümlerden hangisinin tekerrüre esas olduğu konusunda mahkemelerin bile zaman zaman yanıldığı, tekerrüre esas olmayan hükmün tekerrüre esas alındığı dikkate alındığında, hakim ve Cumhuriyet savcılarının bile uygulamada yanıldıkları bir konuda sanıklardan adli sicil kayıtlarındaki hükümlerden hangisinin tekerrüre esas olduğunu bilmesini beklemenin doğru olmayacağı kanaatindeyim.
    Adlî sicil kaydı, CMK’nın 209. maddesi gereğince duruşmada okunması zorunlu belgelerdendir. Tekerrür oluşturan mahkûmiyet hükmünün yer aldığı adlî sicil kaydının duruşmada okunması üzerine sanığın okunan kaydın kendisine ait olduğunu veya bu belgeye karşı bir diyeceğinin bulunmadığını söylemesinin ek savunma yerine geçmesi mümkün değildir.
    Emredici nitelikte olan CMK’nın 226. maddesi gözardı edilerek, sanık ...'a ek savunma hakkı verilmeden, TCK’nın 58. maddesinin uygulanması yasaya aykırıdır.
    Açıklanan nedenlerle, sanık ... hakkındaki hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan çoğunluğun bu sanık hakkındaki esastan ret görüşüne katılmıyorum. 17/11/2022

    Hemen Ara