Esas No: 2021/1812
Karar No: 2022/4282
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1812 Esas 2022/4282 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1812 E. , 2022/4282 K.Özet:
Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, davacı tarafından davalıya yapılan ödemelerle ilgili olarak açılan itirazın kısmen kabul edilerek takibin devamına karar verildi. Ancak davalıya ödenen tutarın hangi amaçla yapıldığına dair bir açıklama olmadığı için, mahkeme davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinden yapılan inceleme sonucunda, şirketin davacıya borçlu olduğunu tespit etti. Davanın kabul edildiği kısım için AAÜT 13/3. maddesi uyarınca nispi vekalet ücreti belirlendi. Ancak mahkeme, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine, reddedilen dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kanun maddesini uygulamadı. Bunun üzerine, Yargıtay kararı bozarak, düzeltme yapılmasını istedi ve mahkeme kararı AAÜT 13/1. maddesi uyarınca düzeltilerek onaylandı.
AAÜT (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi)
- 13/1. madde: Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
- 13/3. madde: Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05.11.2020 tarih ve 2020/75 E. - 2020/336 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı ...'nın 1000 paya isabet eden 25.000.- TL'lik payını müvekkiline nominal değer üzerinden devrettiğini, sonrasında şirket yetkilisi ...'nın zaman zaman müvekkilini arayarak ödünç para istediğini, müvekkili tarafından davalıya muhtelif tarihlerde borç olarak toplam 787.331,00 TL ödeme yapıldığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin davalı şirketle ortaklık dışında hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını, herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapılan ödemelerin borç verme amacıyla değil davalıya yapılan taahhüdün ifası amacıyla gerçekleştirildiğini, havalenin hangi amaçla yapıldığını ispat külfetinin havale gönderen davacıda olduğunu, havale yolu ile yapılan ödemelerin aksi kararlaştırılmamışsa mevcut bir borcun ifası anlamına geleceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça davalıya yapılan ödemelere ilişkin havale işlemlerinde açıklama bulunmuyor ise de mahkememizin 2013/490 esas sayılı dosyasında mevcut bilirkişi heyet raporu ile davalı şirket defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalı şirketin davacıya 31/12/2013 tarihi itibariyle 249.690,00 TL borçlu olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Bodrum 2. İcra Müdürlüğü'nün 2013/6075 Esas sayılı takip dosyasındaki 249.690,00 TL asıl alacak ve bu miktar üzerinden işlemiş faiz yönünden davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile, takibin bu haliyle devamına, fazlaya ilişkin iptal isteminin reddine, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/3. maddesi uyarınca hesaplanan 25.928,30 TL vekalet ücretine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ödünç akdinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulü ile davanın reddolunan bölümü üzerinden davalı lehine AAÜT 13/3. maddesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 13/1. maddesinde düzenlenen “Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü uyarınca davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen dava değeri olan 533.027,43 TL üzerinden 43.701,37 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmayan AAÜT 13/3. maddesinde düzenlenen “maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez” hükmü gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı ise de bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının hüküm kısmının 4. bendinde yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3. maddesi uyarınca hesaplanan 25.928,30 TL” ibaresinin çıkarılmasına, aynı yere “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca hesaplanan 43.701,37 TL” ibaresinin eklenerek kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.