Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4140 Esas 2012/5278 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4140
Karar No: 2012/5278
Karar Tarihi: 19.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4140 Esas 2012/5278 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4140 E.  ,  2012/5278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından müvekkili hakkında başlatılan icra takibine dayanak teşkil eden senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine, icra dosyasına ödediği meblağın tahsiline ve müvekkili lehine %40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ilamlı icranın geri bırakılması koşullarının oluşmadığını, takibe konu senetlerin resmi makamlarca usulüne uygun olarak düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, takibe dayanak teşkil eden belgedeki imzanın davacıya ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporundan anlaşıldığı, dolayısıyla davacı hakkındaki takibin usul ve kanuna aykırı olduğu, davacı açısından takibe konu belgede geçerli bir borç bulunmadığı, icra dosyasında davalıya 5.972,00 TL ödeme yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının davalıya icra dosyasından borcunun bulunmadığının tespitine, icra dosyasına ödenen 5.972,00 TL"nin tahsil edildiği tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz edilmiştir.
    1-Dava, icra takibine konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ödenen paranın istirdatı istemine ilişkindir.
    Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK"nun 17. maddesi (01.10.2011 tarihinden sonra açılan davalar bakımından geçerli olan 6100 sayılı HMK"nın 14. maddesi) uyarınca kooperatif ile üyesi arasındaki davanın kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. 4721 Sayılı TMK"nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin merkezinde değişiklik olup olmadığı da gözetilerek, kooperatif muamelelerinin yürütüldüğü merkezin bulunduğu yer, dava tarihi itibariyle tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenip soncuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak yazılı şekilde doğrudan esasa girilip hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara