MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili kendi adına asaleten, davacı adına vekaleten, genel kurul için gönderilen çağrı evrakında bilanço, yönetim kurulu faaliyet raporu ve denetçi raporları ile ilgili bilgi verilmediğini, bu konularda bilgi almak için yazılan mektup ve ihtarlara kasıtlı olarak cevap verilmediğini ve evrakın tebliğ dahi alınmadığını, kooperatifin adresine ulaşılamadığı, haber alma haklarının engellendiğini, yönetim kurulu üyelerinin yasaya aykırı işlemleri nedeniyle haklarında Cumhuriyet Savcılığı"na şikayette bulunduklarını 2007 yılında iki defa genel kurul toplantısı yapıldığını, 27.10.2007 tarihinde yapılan ikinci genel kurulda üyelerin sorumluluklarının arttırılmasına karar verildiğini, bu kararın üye tam sayısının ¾ çoğunluk ile alınması gerektiğini ve fakat bu çoğunluğun sağlanmadığını, yönetim kurulunun, arsa bedelinin genel kuruldan habersiz olarak taksitlendirdiğini, taksitlerin süresinde ödenmemesi sebebiyle kooperatifin 50.000,00 TL zarara uğratıldığını, arıtma tesisinin yasalara aykırı olarak değiştirildiğini, yönetimce gereksiz masrafları yapıldığını zaruri giderlerin ödenmediğini bir defa yapılacak giderlerin birkaç defa yapıldığını bu harcamaların genel kurul kararı ile belirlenmediğini, zincirleme şekilde yanlış kararlar alındığını ileri sürerek, 12.05.2007 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4,7,9. maddelerinin, 19.04.2008 tarihli genel kurulun ise 6. maddesi ile 13. maddesinin a,b,c fıkralarının iptalini, yönetim ve denetim kurulları aleyhine dava açma hakkının tanınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iş bu davanın açılması için gerekli olan şekli şartların bulunmadığını, iddiaların yönetim kurulunun sorumluluğuna yönelik olduğunu ve bu konuda dava açılması için genel kurulda karar alınması gerektiğini, genel kurula davet mektubunda bilanço, yönetim ve denetim kurulu faaliyet raporlarının tebliğ şartının bulunmadığını, bunların toplantıdan en az 15 gün öncesinde incelemeye hazır bulundurulduğunu ve bunun yeterli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu edilen genel kurullardan birinin 12.05.2007 tarihli olduğu, davanın ise 13.05.2008 tarihinde açıldığı, bu genel kurul toplantısı yönünden davanın süresinde olmadığı, 19.04.2008 tarihli genel kurul kararlarının anasözleşme, iyiniyet esaslarına aykırılığının ispatlanamadığı, davacının yönetim ve denetim kurulu aleyhine sorumluluk davası açma hakkı tanınması yönündeki talebinin ise yasal dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.