Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/232 Esas 2022/4294 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/232
Karar No: 2022/4294
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/232 Esas 2022/4294 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı firma ile müvekkil şirket arasında sözleşmeye dayalı bir alacak davası açılmıştır. İlk derece mahkemesi, dosyadaki verileri değerlendirerek davayı kabul etmiş ve icra takibinin devamına karar vermiştir. Davalı, bu kararı istinaf etmiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi de istinafı reddetmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda ise kararın doğru olduğu ve istinaf talebinin reddedilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. İlgili kanun maddeleri TTK 21/2, HMK 353/1-b-1, HMK 370/1 ve HMK 372'dir.
11. Hukuk Dairesi         2021/232 E.  ,  2022/4294 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.05.2017 tarih ve 2016/914 E- 2017/620 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.11.2020 tarih ve 2017/6297 E- 2020/1941 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili Gül İpek Kumaş ve İplik Ticaret ve San. A.Ş. ile davalı ... Tekstil Dış Ticaret Ltd. Şti. arasında boyalı bez kumaş satımına dayalı sözleşme imzalandığı, müşteri sipariş formunda tarafların imzaları yok ise de tarafların iletişimlerini E-Posta yoluyla sürdürdüklerini, davalı tarafça düzenlenip müvekkiline gönderilen 09/11/2015 tarihli Müşteri Sipariş Formunun sözleşme niteliğinde olduğunu, davalı yanın bakiye borcu olan 76.572,74 TL'yi ödememesi üzerine müvekkilinin alacağını teminen Bursa 12. İcra Müdürlüğü'nün 2016/6952 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun icra takibine itiraz ile müvekkili şirket adına böyle bir mal, fatura ve irsaliyenin teslim alınmadığını iddia ettiğini, bir tacirin ticari defterlerine işlediği malları teslim almadığını iddia etmesinin mümkün bulunmadığını, ayrıca davalı şirketin bu bakiyenin kayıtlarında gözüktüğüne dair mutabakat belgesini de imzaladığını, ayrıca BA-BS mutabakatında da fatura yönünden tarafların mutabık olduğu hususunun tespit edildiğini, anılan nedenlerle davalı tarafça ticari defterlerine işlediği faturaya TTK 21/2 maddesi uyarınca itiraz da etmediğini ileri sürerek itirazının iptali ile icra takibinin devamına, % 20'sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştirtir.
    Davalı vekili, müvekkili şirket temsilcisinin davacı şirket ile mal alımı konusunda hiç bir görüşmesinin olmadığını, muhasebecisinin ise şirket adına sipariş verme, mal alımı gibi konularda yetkili olmadığı halde anılan faturayı sehven işleme koymuş olabileceğini, yıllık cironun 15.000,00 TL olup davacı şirketin sevk ettiğini iddia ettiği malların şirket bünyesinde kim tarafından hangi şartlarda sipariş edildiğinin belli olmadığını, müvekkili şirket kayıtlarında böyle bir şey bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın davacı şirketçe düzenlenmiş iki adet fatura tutarı olan 76.572,74 TL tutarında alacağı davacı şirketle olan ilişkinin takip edildiği hesaba alacak olarak kayıt ettiğinin tespit edildiği, davacı tarafın dava dosyasına sunulan 01/12/2015 ve 23904 no'lu fatura muhteviyatına ait ticari malların 01/12/2015 tarih ve 013107 nolu sevk irsaliyesi ile davalı adresine sevk edildiği, bu aşamada faturayı ticari defterlerine işleyen davalı darafın TTK 21/2. maddesi uyarınca faturaya açıkça itirazda da bulunmadığı, malların teslim edilmediği yönünde bu aşamada itirazda bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takibine itirazın iptaline, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte devamına, alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında hesap edilen 15.314,54-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, cari hesap borcuna konu 01.12.2015 tarihli 73.634,25TL'lik fatura ile 31.03.2016 tarihli kur farkı faturasının davalı yanca benimsenerek ticari defterine kaydedildiği, davalı faturaya konu malların teslim edilmediğini savunmuş ise de; faturaların davalının ticarî defterlerinde kayıtlı olmasının davalının bu fatura içeriği malları teslim aldığına dair karine oluşturduğu, karinenin aksinin ispat yükümlülüğünün davalıya ait olduğu, davalının savunmasını ispatlayamadığı, davacı yanca fatura asılları ve sevk irsaliyesi aslının ibraz edildiği, mevcut delil durumu itibarı ile davacının defterlerinin incelenmemesinin esasa etkili olmayacağı, davacının takipte işlemiş faiz talebi olmadığından davalının bu hususta eksik inceleme yapıldığı iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.923,01 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara