Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2025 Esas 2022/7988 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2025
Karar No: 2022/7988
Karar Tarihi: 17.10.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2025 Esas 2022/7988 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/2025 E.  ,  2022/7988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    ASIL KARAR KARAR
    EK KARAR TARİHİ : 21.05.2019
    SAYISI : 2019/1172 E., 2019/1183 K.
    KATILANLAR : ..., ..., ..., Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
    SUÇLAR : Kasten öldürme suçuna azmettirme, kasten öldürme suçuna yardım, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, kasten yaralama suçuna azmettirme, hakaret
    ASIL KARARLAR : İstinaf başvurularının esastan reddi kararları
    EK KARAR : Temyiz istemlerinin reddi kararı
    TEMYİZ EDENLER : Katılanlar vekili, katılan Kurum vekili
    EK KARARI TEMYİZ EDEN : Katılanlar vekili
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî temyiz isteminin reddi, kısmî temyiz başvurularının
    esastan reddi ile hükümlerin onanması
    Sanık ... hakkında katılanlar ... ve ...'a karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama ve sanık ... hakkında katılan ...'a karşı kasten yaralama suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sanık ... hakkında katılan ...'a karşı hakaret ve kasten yaralama suçuna azmettirme, sanık ... hakkında katılan ...'a karşı hakaret suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik sanık ... vekili ve katılanlar vekilinin temyiz istemleri yönünden ... Bölge Adliye Mahkemesinin, 21.05.2019 tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar sayılı ek kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 296 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca temyiz istemlerinin reddine karar verildiği, bu kararın katılanlar vekili tarafından temyiz edildiği saptanmıştır.

    Ek karar yönünden; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 21.05.2019 tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar sayılı ek kararın; 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı belirlenmiştir.

    Asıl kararlar yönünden; İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

    I. HUKUKÎ SÜREÇ
    A. Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.2018 Tarihli ve 2017/114 Esas, 2018/230 Karar Sayılı Kararı
    1. Sanık ... Hakkında
    a) Katılan ...'a karşı kasten öldürme suçuna azmettirme eyleminden, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
    b) Katılan ...'a karşı kasten öldürme suçuna azmettirme eyleminden, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
    c) Katılan ...'a karşı kasten yaralama suçuna azmettirme eyleminden, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
    d) Katılan ...'a karşı hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
    2. Sanık ... Hakkında
    a) Katılan ...'a karşı kasten öldürme suçuna yardım eyleminden, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
    b) Katılan ...'a karşı kasten öldürme suçuna yardım eyleminden, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
    c) Katılan ...'a karşı hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
    d) Katılan ...'a karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
    3. Sanık ... Hakkında
    a) Katılan ...'a karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
    b) Katılan ...'a karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (d) bentleri, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
    Karar verilmiştir.
    B. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 12.04.2019 Tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar Sayılı Asıl Kararı
    1. Sanık ... Hakkında
    Katılanlar ... ve ...'a karşı kasten öldürme suçuna azmettirme, katılan ...'a karşı kasten yaralama suçuna azmettirme ve hakaret suçlarından, İlk Derece Mahkemesince verilen beraat kararına yönelik katılanlar ve katılan Kurum vekillerinin istinaf başvurularının, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,
    2. Sanık ... Hakkında
    a) Katılanlar ... ve ...'a karşı kasten öldürme suçuna yardım ve katılan ...'a karşı hakaret suçlarından, İlk Derece Mahkemesince verilen beraat kararlarına yönelik katılanlar ve katılan Kurum vekillerinin istinaf başvurularının, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,
    b) Katılan ...'a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik katılanlar ve katılan Kurum vekilleriyle sanık müdafiinin istinaf başvurularının, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delâletiyle aynı Kanun'un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca hükmün katılanlar vekili lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi suretiyle istinaf başvurularının esastan reddine,
    3. Sanık ... Hakkında
    Katılanlar ... ve ...'a karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarından, İlk Derece Mahkemesince kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik katılanlar ve katılan Kurum vekilleriyle sanık müdafiinin istinaf başvurularının, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delâletiyle aynı Kanun'un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca hükmün katılanlar vekili lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi suretiyle istinaf başvurularının esastan reddine,
    Karar verilmiştir.
    C. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 21.05.2019 Tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar Sayılı Ek Kararı
    1. Sanık ... hakkında, katılanlar ... ve ...'a karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine karşı,
    2. Sanık ... hakkında, katılan ...'a karşı hakaret ve kasten yaralama suçuna azmettirme eylemlerinden verilen beraat kararlarına karşı,
    3. Sanık ... hakkında, katılan ...'a karşı hakaret suçundan verilen beraat kararı ile kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne karşı,
    Sanık ... müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun'un 296 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca “temyiz istemlerinin kabule değer sayılmamasından dolayı reddine” karar verilmiştir.
    D. Tebliğname Görüşü
    Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 22.02.2022 tarihli ve 2019/65474 sayılı ... Bölge Adliye Mahkemesinin, 21.05.2019 tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar sayılı ek kararı ile sanık ... müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz istemleri yönünden, 5271 sayılı Kanun'un 296 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca “temyiz istemlerinin kabule değer sayılmamasından dolayı reddine” dair karar verilen eylemler hakkında 5271 sayılı Kanun'un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereği aynı Kanun'un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz isteminin reddine karar verilmesi görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

    II. TEMYİZ SEBEPLERİ
    A. Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebebi
    Katılanlar vekilinin asıl karar ve ek karara yönelik temyiz sebebi aynı olmakla, sanıklar hakkında beraat kararı verilen tüm suçlardan mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
    B. Katılan Kurum Vekilinin Temyiz Sebebi
    Sanıklar ... ve ...'un, yaşı küçük katılan ...'a karşı eylemleri ile sınırlı olarak kamu davasında katılan sıfatını haiz katılan Kurum vekili;
    1. Sanıklar ... ve ...'un kasten öldürmeye azmettirme ve yardım suçlarını tasarlayarak işlediklerine,
    2. Sanıklar ... ve ... haklarında hüküm kurulurken koşulları oluşmadığı hâlde haksız tahrik indirimi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edildiğine,
    İlişkindir.

    III. OLAY VE OLGULAR
    Temyizin kapsamına göre;
    A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
    1. Türkkaya ve Kahraman aileleri arasında tespit edilemeyen bir sebepten dolayı husumet bulunduğu, olay günü günü katılan ...'ın akşam saatlerinde evden çıktığı sırada sanıklar ..., ... ve ... ile karşılaştığı, taraflar arasında sözlü tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, bunun üzerine sanık ...'un oduna benzer bir cisimle ...'ın kafasına vurarak ...'ı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı, katılan ...'ın bağırmaya başladığı, sesi duyan eşi ...'ın tarafların yanına geldiği ve tartışmaya dahil olduğu bunu gören ...'un, ...'a hitaben "Bıçağı vur, öldür!" diyerek ...'ı gösterdiği, bu sırada ...'un, ...'ın arkasına geçip onu kollarından tuttuğu tutulduğu, ...'ın da bıçağı ...'ın göğsüne saplamaya çalışırken ...'ın yana doğru döndüğü ve bu yüzden bıçağın sağ koluna isabet ettiği, ...'ın yaşananlar sırasında bağırıp ağlamaya başladığı, suç tarihinde 14 yaşında olan katılan ...'ın, annesi olan ...'ın çığlıklarını duyması üzerine olay yerine geldiği, ...'ın babası ...'ı kanlar içinde görünce şaşırdığı, bu sırada ...'un, ...'ı kollarından yakaladığı, sanık ...'un ise ...'a hitaben "Anneni babanı nasıl bıçakladım, seni de bu hale getireceğiz." dediği ve ...'a hitaben ...'ı kastederek "Bıçağı sok!" dediği, bunun üzerine ...'ın ...'ı karnından bıçakladığı iddiasıyla sanık ... hakkında sanık ...'ı, katılanlar ... ve ...'a karşı kasten öldürme suçuna azmettirme, sanık ... hakkında ise sanık ...'a, katılanlar ... ve ...'a karşı kasten öldürme suçuna yardım eylemlerinden cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı belirlenmiştir.
    2. Sanık ... Yönünden
    a) Katılan ...'a Yönelik Kasten Öldürme Suçuna Azmettirme
    Sanık ...'un aşamalarda özde değişmeyen savunmalarında, ...'a katılanı kastederek vur, öldür şeklinde bir talimat vermediğini, ... ve ...'ın bıçaklandığını emniyette öğrendiğini beyan ettiği, olay anında katılan ...'ın yanında olan annesi ..., ...'un katılana hitaben; ''Ananı, babanı nasıl bıçakladık, seni de bu hale getireceğiz.'' dedikten sonra ...'a; ''Bas bıçağı!'' demesi üzerine ...'ın ...'ı yaraladığını ifade etmiş ise de katılan ...'ın olayın sıcağı sıcağına hastane polisine verdiği ifadesinde kendisini bıçaklayan şahsın ... olduğunu belirterek ...'un eylemine yönelik herhangi bir söylemde bulunmadığı, buna karşın Mahkemede, ...'un ...'a ''Bunu öldür, sok bıçağı!'' dedikten sonra ...'ın kendisini bıçakladığını söylediği, katılanın bu anlatımını annesi ...'ın beyanı doğrultusunda sonradan geliştirdiği yönünde kanaat oluştuğu, nitekim katılan ... ikinci celsedeki beyanında ...'un ...'ı azmettirdiğini söylemiş ise de 11.12.2018 tarihli son oturumda ...'un ...'ı azmettirdiğini söyleyerek kendi içinde çelişen ifadelerde bulunduğu, yine olay anında tarafların yanında olan katılan ...'ın olayın sıcağı sıcağına alınan ilk ifadesinde ...'un, ...'ın ...'ı bıçaklaması hususunda talimat verdiğine yönelik bir anlatımı olmadığı, dosya kapsamı itibarıyla katılanların kendi içinde çelişkiler barındıran beyanlarını destekler mahiyette bir delil bulunmadığı, taraflar arasında olay anı ve sonrası itibariyle bir husumet olduğunun bilindiği, bu hâliyle sanığın üzerine atılı suçu işlediği hususunda kuşku hasıl olduğu, ceza muhakemesinin en önemli ilkelerinden biri olan "İn dubio pro reo" yani şüpheden sanık yararlanır kuralı uyarınca sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel şartının, suçun şüpheye yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, gerçekleşme şekli şüpheli ve tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddiaların, sanığın aleyhine yorumlanmasıyla mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı, katılanın çelişkili anlatımlarına dayalı iddiadan başka mahkûmiyete yeter ölçüde, savunmanın aksini gösterir şekilde ve mevcut şüpheleri kaldıracak derecede kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği hukuki ve vicdani kanaatine varılmakla, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.
    b) Katılan ...'a Yönelik Kasten Öldürme Suçuna Azmettirme
    Ceza davalarında suçun sabit kabul edilebilmesi için tüm kanuni unsurlarının hiç bir şüpheye yer vermeyecek şekilde kesin ve somut delillerle kanıtlanması gerektiği, sanığın aşamalardaki özde değişmeyen savunmalarında, sadece kavga sırasında ...'ın eline sopayla vurduğunu, bunun dışında katılanı kastederek ...'a talimat verir nitelikte bir söz söylemediğini, katılanın bıçaklandığını emniyettte öğrendiğini beyanla atılı suçlamayı reddettiği, katılanın ise olaydan bir hafta sonra kollukta verdiği 18.04.2017 tarihli ilk ifadesinde ...'un ellerini arkadan tuttuğunu, ...'un da "Vurun şuna!" diye bağırdığını, bunun üzerine ...'ın kendisini bıçakladığını söylediği, 28.04.2017 tarihinde Cumhuriyet savcısı nezdindeki anlatımında, olay yerine gittiğinde ...'un kollarından tuttuğunu, ...'un da "Bunu daha öldürmedin mi?!" dediğini, bunun üzerine ...'ın kendisini bıçakladığını belirttiği, Mahkemedeki beyanında ise ilk olarak ...'un ...'a; "Tut şu a...koduğumun çocuğunu" dediğini, ardından ...'un kendisini tuttuğunu, sonrasında da ...'a ''Şu a..koduğumun çocuğuna vur, öldür!" dediğini beyan ettiği, bu hâliyle katılanın, sanık ...'a isnat ettiği eylem özde değişmese de aşamalardaki beyanlarında olayı farklı şekillerde anlatarak çelişkiye düştüğü, olay anında tarafların yanında olan ...'ın, sonradan tekrarladığı 14.04.2017 tarihli kolluktaki ilk ifadesinde katılanın sanığın azmettirmesi neticesinde ... tarafından yaralandığını beyan ettiği, katılan ve ...'ın karı koca olmaları, taraflar arasındaki olay anı ve sonrası itibarıyla mevcut husumet ve ilk beyanları arasındaki zaman aralığı gözetildiğinde aynı doğrultudaki beyanlarının salt olarak hükme esas almaya elverişli olmadığı, bu hâliyle katılanın çelişkili ve soyut iddiaları dışında, başkaca mahkûmiyete yeter ölçüde, savunmanın aksini gösterir şekilde somut ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanığın atılı eylemi gerçekleştirdiği hususunda şüphe hasıl olduğu, gerçekleşme şekli şüpheli ve tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddiaların sanığın aleyhine yorumlanması suretiyle mahkûmiyet yoluna gidilemeyeceği anlaşılmakla şüpheden sanık yararlanır şeklindeki ceza genel kuralı dikkate alınmak suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verildiği tespit edilmiştir.
    3. Sanık ... Yönünden
    Sanık ... hakkında, katılanlar ... ve ...'a yönelik kasten öldürme suçuna yardım eylemlerinden cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de sanık ...'un aşamalardaki istikrar arz eden savunmalarında kendisine atfedilen eylemleri gerçekleştirmediğini beyanla üzerine atılı suçlamayı inkar ettiği, katılan ...'ın ise kollukta olay tarihinden yedi gün sonra verdiği ve aşamalarda tekrarladığı beyanlarında sanık ...'un ellerinden tuttuğunu, ...'nın da kendisini bıçakladığını söylemesine rağmen ilk ifadesinde ...'un sadece kendisine karşı eyleminden söz ederek katılan ...'a karşı herhangi bir hareketinden bahsetmediği, Cumhuriyet savcısı ve Mahkeme nezdindeki beyanlarında; "... ...'ı bıçaklarken ...'un ...'ın kollarından tuttuğunu" ifade ettiği, hem ...'ın hem ...'ın yaralanma olayına bizzat şahit olan ...'ın kollukta verdiği ilk ifadesinde ...'ın ...'ı kolundan bıçakladığını açıkça belirtmesine rağmen ...'un eylemine yönelik herhangi bir beyanda bulunmadığı, Cumhuriyet savcısı ve Mahkemedeki beyanlarında ise ...'un, ...'ın kollarını arkadan tuttuğunu belirttiği; ...'ın yaralanma olayı ile ilgili olarak ise baştan itibaren ...'un ...'ı kollarından tuttuğunu belirtmesine rağmen katılan ...'ın olayın hemen akabinde hastane polisi tarafından tespit olunan beyanında kendisini ...'ın bıçakladığını açıkça ifade etmesine rağmen ...'un eylemleri hakkında herhangi bir beyanda bulunmadığı, kovuşturma aşamasının ilk oturumundaki beyanında ise ...'un ...'a, babası Muratı kastederek; ''Bırakın bu a..koduğumun oğlunu diğerini tutun!'' şeklindekli sözü üzerine ...'un ellerini arkadan tuttuğunu, ...'ın da kendisini bıçakladığını, 11.12.2018 tarihli son celsede ise ...'un arkadan kollarını tuttuğunu, ...'un da "Vur şu bilmem ne yaptığımın oğluna!" şeklinde beyanda bulunarak birbiri ile çelişir şekilde açıklamalarda bulunduğu, ceza davalarında suçun sabit kabul edilebilmesi için tüm kanuni unsurlarının hiç bir şüpheye yer vermeyecek şekilde kesin ve somut delillerle kanıtlanmasının gerektiği, ...'un baştan beri tutarlı bir şekilde suçlamaları reddettiği, taraflar arasındaki mevcut husumet de dikkate alındığında ...'ın ...'ın bıçaklandığı esnada ... tarafından kollarından tutulması şeklindeki anlatımı sonradan geliştirdiği kanaatine varılarak olayın sıcağı sıcağına verdiği ilk beyanına itibar edildiği saptanmıştır. Her ne kadar ...'ın bıçaklanma olayı ile ilgili olarak ... baştan beri ...'un ...'ı kollarından tuttuğu, ...'ın da bıçakladığı yönünde anlatımda bulunmuş ise de katılan ...'ın ilk ifadesinde bu husustan sözetmemesi, ...'ın da ilk ifadesinde bu olaydann bahsetmemesi, yargılama aşamasındaki anlatımlarında da çelişkili ifadelerde bulunması sebebiyle ...'ın bu beyanlarının hükme esas alınmadığı, kaldı ki ...'un katılanlar ... ve ...'ı kollarından tutarak sanık ...'ın eylemine iştirak ettiğine dair katılanların soyut beyanları dışında başkaca bir delil elde edilemediği, ne olay anını gören tarafsız bir tanığın ne de kamera kaydının bulunduğu, bu nedenlerle sanık ...'un mahkûmiyetine yeter ölçüde, savunmanın aksini gösterir şekilde ve mevcut şüpheleri kaldıracak derecede kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği vicdani kanaatine varılarak şüpheden sanık yararlanır şeklindeki ceza genel kuralı dikkate alınmak suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.
    B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
    İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
    IV. GEREKÇE
    A. Tebliğname Görüşü Yönünden
    ... Bölge Adliye Mahkemesinin, 21.05.2019 tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar sayılı ek kararı ile sanık ... müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz istemleri yönünden, 5271 sayılı Kanun'un 296 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca “temyiz istemlerinin kabule değer sayılmamasından dolayı reddine” dair karar verildiği, bahse konu kararların, katılanlar vekili tarafından 26.05.2019 tarihinde, 5271 sayılı Kanun'un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ilgili bölümünde yer verilen; "Temyiz eden, ret kararının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde
    Yargıtaydan bu hususta bir karar vermesini isteyebilir. Bu takdirde dosya Yargıtaya gönderilir. ..." hükmü kapsamında ve kanunî süresi içinde ek kararı temyiz ettiği belirlendiğinden, Tebliğname'de açıklanan temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun'un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereği aynı Kanun'un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz isteminin reddine karar verilmesi görüşüne iştirak olunmamıştır.
    B. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 21.05.2019 Tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar Sayılı Ek Kararına İlişkin Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi
    1. Sanık ... Hakkında Katılanlar ... ve ...'a Karşı Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçları ile Sanık ... Hakkında Katılan ...'a Karşı Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükümleri Yönünden
    5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar ve aynı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; “... temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş [ise] …, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde katılanlar vekilinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
    2. Sanık ... Hakkında Katılan ...'a Karşı Kasten Yaralama Suçuna Azmettirme ve Hakaret Suçları ile Sanık ... Hakkında Katılan ...'a Karşı Hakaret Suçundan Verilen Beraat Kararları Yönünden
    5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde yer verilen; “On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak (…) istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar ve aynı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; “... temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş [ise] …, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde katılanlar vekilinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
    C. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 12.04.2019 Tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar Sayılı Asıl Kararına İlişkin Katılanlar Vekili ve Yaşı Küçük Katılan ... ile Sınırlı Olarak Katılan Sıfatını Haiz Kurum Vekilinin Temyiz İstemleri
    Sanık ... hakkında katılanlar ... ve ...'a karşı kasten öldürme suçuna azmettirme ve sanık ... hakkında katılanlar ... ve ...'a karşı kasten öldürme suçuna yardım eylemleri yönünden İlk Derece Mahkemesince verilen beraat kararlarının, yerinde, yeterli ve kanuni gerekçelere dayandığı belirlendiğinden, sanıklar hakkında bahse konu suçlar yönünden verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    V. KARAR
    A. Sanık ... Hakkında Katılanlar ... ve ...'a Karşı Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçları ile Sanık ... Hakkında Katılan ...'a Karşı Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükümleri Yönünden
    Gerekçe bölümünde yer alan (B-1) paragrafında açıklanan nedenle ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 21.05.2019 tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar sayılı ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden katılanlar vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,
    B. Sanık ... Hakkında Katılan ...'a Karşı Kasten Yaralama Suçuna Azmettirme ve Hakaret Suçları ile Sanık ... Hakkında Katılan ...'a Karşı Hakaret Suçundan Verilen Beraat Kararları Yönünden
    Gerekçe bölümünde yer alan (B-2) paragrafında açıklanan nedenle ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 21.05.2019 tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar sayılı ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden katılanlar vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,
    C. Sanık ... Hakkında ... ve ...'a Karşı Kasten Öldürme Suçuna Azmettirme ve Sanık ... Hakkında Katılanlar ... ve ...'a Karşı Kasten Öldürme Suçuna Yardım Eylemlerinden Verilen Beraat Kararları Yönünden
    Gerekçe bölümünde yer alan (C) paragrafında açıklanan nedenle ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 12.04.2019 tarihli ve 2019/1172 Esas, 2019/1183 Karar sayılı kararında katılanlar ve yaşı küçük katılan ... ile sınırlı olarak katılan sıfatını haiz Kurum vekillerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    17.10.2022 tarihinde karar verildi.

    Hemen Ara