Esas No: 2012/3323
Karar No: 2012/5248
Karar Tarihi: 19.09.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3323 Esas 2012/5248 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatife olan sulama borcunu ödememesi üzerine başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile % 40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı kooperatiften 2004 yılından beri su almadığını, 2004 yılında kullandığı su bedelini de ödediğini, takipte 2008 yılı sulama borcunun talep edildiğini, bu döneme ilişkin borcunun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının icra dosyasına yaptığı itirazdan sonra borcun asıl alacak kısmını ödediği, davalının itirazdan sonra borcunu ödemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bu sebeple davalının davacıya takip konusu borcu bulunduğu ve haksız olarak takibe itiraz ettiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle asıl alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, alacağın fer"ileri olan 1.721,51 TL yönünden itirazın iptali ile alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, su borcunun tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargılama aşamasında davacı vekili tarafından verilen 13.01.2012 havale tarihli dilekçe ile, davalı tarafından borcun ödendiği belirtilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi istenmiştir. Mahkemece, davalının ne miktarda ödeme yaptığı araştırılmadan ve davacı vekilince verilen dilekçe ile işlemiş faiz ve KDV alacağının talep edilmediği hususu gözden kaçırılarak, asıl alacağın ödenmiş olduğunun kabulü ile fer"ileri yönünden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, icra inkar tazminatının hangi alacak üzerinden hesaplanacağının gösterilmemiş olması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.