Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3303 Esas 2012/5238 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3303
Karar No: 2012/5238
Karar Tarihi: 19.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3303 Esas 2012/5238 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3303 E.  ,  2012/5238 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifle birleşen dava dışı konut yapı kooperatifinden tahsis edilen taşınmazda iskan ruhsatının alınmasıyla birlikte oturmaya başladığını, davanın açılmasından birkaç ay öncesinde konutta bir takım imalat hatasından kaynaklanan gizli ayıpların ortaya çıktığını, söz konusu gizli ayıpların mahkemece tespit edilerek yapının yıkılarak yeniden inşa edilmesi gerektiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, ıslah talepleriyle birlikte toplam 50.714,42 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını ve husumetin işletme kooperatifi olan müvekkiline yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu taşınmazdaki gizli ayıpları öğrenme tarihi itibari ile beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, taşınmazın can ve mal güvenliğini tehlikeye atacak durumda olduğu, taşınmazın yıkılmasının onarılmasından daha az maliyetli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile yıkım ve yeniden inşaa bedeli olmak üzere toplam maliyeti olan 50.714,42 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dava, ayıplı imalat nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Uyuşmazlık, tarafları ve konusu itibariyle kooperatifler hukukundan kaynaklanmakta olup, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunmadığından, bu davadaki zamanaşımı süresinin eser sözleşmesi kapsamındaki zamanaşımı süresine göre değil, kooperatif ile üyesi arasındaki uyuşmazlıklarda uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)"nun 126/4. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147/4. ) maddesinde öngörülmüş 5 yıllık süreye göre değerlendirilmesi gerekir. 818 sayılı BK’nun 128. ( 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 149.) maddesi uyarınca zamanaşımı süresi kural olarak alacağın muaccel olduğu tarihten işlemeye başlar. Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki kooperatif üyelik ilişkisi olduğundan, ayıbın açık veya gizli olup olmadığına bakılmaksızın zamanaşımı konutun davacıya teslimi tarihinden itibaren başlayacağından, uygulanması gereken 5 yıllık zamanaşımının başladığı tarihin saptanması uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu bulunmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, davacı tarafın konutun teslim tarihi konusunda yargılama aşamasındaki beyanları da gözetilmek suretiyle, kooperatif konusunda bir uzmanın da içinde bulunduğu bilirkişi heyetinden açıklamalı, denetime elverişli rapor alınarak, davacıya konutun hangi tarihte teslim edildiğinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi, tespit edilecek ayıplarla ilgili davalının süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin yukarıda belirtilen ilkeye göre değerlendirilmesi, oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara