Esas No: 2021/2472
Karar No: 2022/4359
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2472 Esas 2022/4359 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2472 E. , 2022/4359 K.Özet:
Davacı, davalıya borç para verdiğini ve ödeme yapılmadığını iddia ederek takibe geçti. Davalı ise aldığı parayı avans olarak hizmet karşılığı aldığını savundu. Mahkeme, davanın reddine karar verdi ancak bozma kararı gereği iptal edildi ve asıl dava kabul edildi. İtirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili kararlaştırıldı. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedildi. Nisbi vekalet ücretinde yanılgı olduğu tespit edildi ve düzeltme yapılarak karar onandı. Kanun maddeleri ise 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi olarak belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11.11.2020 tarih ve 2020/362 E. - 2020/660 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, müvekkilinin davalıya 04.05.2009 tarihinde 10.000.- TL, 21.05.2009 tarihinde 180.000 USD borç para verdiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının MEB tarafından düzenlenen bilgisayar alım ihalesine katıldığını, ihale kapsamında bilgisayarların belli testlerden geçirilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacıya bu kapsamda hizmet verdiğini, davacının iddia ettiği miktarların da yapılacak iş karşılığı avans olarak verildiğini, hizmetin eksiksiz olarak yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, temlik alan tarafça temlik sözleşmesinden feragat edilmekle vekile temlik yasağı açısından bu yöndeki usulü eksikliğin giderildiği, davaya konu miktarların, davacı tarafından davalıya verildiği konusunda bir anlaşmazlık olmadığı, davacı tarafın davalıya borç verdiğini, davalı tarafın da avans ödemesi olarak kendilerine verilen para karşılığında hizmet ifa ettiklerini ve borçlu olmadıklarını iddia ettiği, takip konusu miktarın verilmesi hususunda anlaşmazlık bulunmadığı için davalı tarafça hizmet verildiğinin ispatının gerektiği ancak davalı tarafın da bizzat davacı tarafa hizmet verdiğini ispatlayamadığı, bu nedenle itirazın iptaline karar vermek gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, asıl dava yönünden Gebze 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5452 Esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptali ile takibin 268.902,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak miktarına 02/10/2009 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20'si oranında olan 53.780,40.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, birleşen dava yönünden ise Gebze 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5450 Esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptali ile takibin 10.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak miktarına 02/10/2009 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20'si oranında olan 2.000,00 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, temlik geçersiz olduğu gibi temlik alan tarafın bu yöndeki feragatı da gözetilerek, temlik alan tarafın taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, asıl davada, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin nisbi vekalet ücreti 27.273,14 TL olarak hükmolunması gerekirken, 20.584,12 TL nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile (A) bendinin (2) numaralı hüküm fıkrasında yer alan " takdir edilmek gerekmekle beraber, daha önceki karar davalı tarafından temyiz konusu yapılmış olmakla, daha önceki kararda açıklandığı üzere 20.584,12-TL vekalet ücreti" ibaresinin çıkarılarak, kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıya iadesine, 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.