Esas No: 2020/13594
Karar No: 2022/11999
Karar Tarihi: 21.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/13594 Esas 2022/11999 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/13594 E. , 2022/11999 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : HATAY 6. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine
mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Bozmaya uyularak sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine verilen mahkûmiyet kararında; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3., 5271 sayılı CMK'nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması, hükmün gerekçesinde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasına dayanak teşkil eden soruşturma evraklarının aslı veya onaylı örneklerinin denetime imkan verecek şekilde dosya içerisinde veya UYAP sisteminde bulundurulması gerektiği gözetilmeksizin hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
3- Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK’nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş,
hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 esas ve 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "...basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun "Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4- UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanık hakkında 13/06/2011 tarihinde işlediği iddia edilen "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçu nedeniyle 16/08/2011 tarihinde düzenlenen iddianame ile açılan kamu davasında, Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli 2017/177 esas ve 2018/413 sayılı kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 01/06/2018 tarihinde kesinleştiği ve yine sanık hakkında, 13/08/2011 tarihinde işlediği iddia edilen "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçu nedeniyle 13/10/2011 tarihinde düzenlenen iddianame ile açılan kamu davasında, Hatay (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/11/2013 tarihli 2013/402 esas ve 2013/686 sayılı kararı ile sanğın mahkûmiyetine karar verildiği ve hükmün 25/11/2013 tarihinde kesinleştiği, temyize konu dosya yönünden ise sanık hakkında, 10/06/2011 tarihli eylemi nedeni ile "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan, 16/08/2011 tarihinde iddianame düzenlendiği, suçlar arasında hukuki kesintinin bulunmadığı anlaşılmakla; söz konusu dosyaların aslı veya onaylı örneğinin getirtilip denetime imkan verecek şekilde incelenen dosya arasına konulması, gerektiğinde kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için bildirimlerde bulunulup sonucuna göre, tüm deliller birlikte gözetilmek suretiyle eylemlerin tek suç, ayrı suç veya zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
5- Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği ihtarı” belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 21/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.