Esas No: 2012/2611
Karar No: 2012/5228
Karar Tarihi: 18.09.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2611 Esas 2012/5228 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleştirilen kooperatif üyeliğinin tesbiti, tescil ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün birleşen dosya davalısı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili Av. .... ile davacı vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili asıl davada, davalı ..."ün davalı kooperatifteki payını dava dışı ..."e ve ..."in de davacıya devrettiğini, gerek ..."in gerekse müvekkilinin devir keyfiyetini kooperatife bildirmelerine rağmen, kooperatifçe, davalı ... ile dava dışı ... arasındaki takas işlemi sonucunda dava konusu payın ... adına tescil edilip daha sonra da dava dışı ..."e devredildiğinin bildirildiğini ileri sürerek, payın davacı adına tesciline, mümkün olmaz ise davalıların bilerek zarara neden olduklarından taşınmazın dava tarihindeki değerinin faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili birleşen davalarda, müvekkiline devredilen payın, devreden davalı ... ile davalı ... arasındaki takas işlemi nedeniyle 28.02.2002 tarihinde ... adına tescil edildiği , ...’in de payı 19.06.2002 tarihinde davalı ..."e bu davalı tarafından da payın davalı ...’a devredildiğini, bozma ilamı doğrultusunda sonradan payı devralan kişilerin de davalı olarak gösterilmesi gerektiğini ileri sürerek, kooperatif ortaklığının müvekkili adına tesciline, olmaz ise taşınmazın asıl dava tarihindeki değerinin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, davalı ..."ün kur"ada kendisine isabet eden ve adına tescili yapılan taşınmazını dava dışı ... ile takas ettiğini, ..."in de bu taşınması ..."e devrettiğini, ..."in dava dışı ..."e devrettiği tarihte devir konusu taşınmazın maliki olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin paraya ihtiyacı olması nedeniyle daha değerli olan taşınmazını ... ile takas ettiğini, davacının kooperatif müteahhidi olduğunu ve ... tarafından finanse edildiğini, müvekkilinin o dönemde kooperatif yöneticisi olduğunu, ..."in davacıya borç para vermesi üzerine kendisinden teminat istediğini bunun üzerine kooperatif işlerinin sürüncemede kalmaması için kooperatifteki hissesinin 500.000.000.-TL gibi düşük bir bedel göstererek 20.000.000.000.-TL."lik..."in borcuna kefalet ettiğini, ..."in davacıdan olan alacağını tahsil edememesi üzerine elindeki devir senedine dayanarak hisse devrinin ikmalini istediğini, kooperatifçe talebin reddedilmesi üzerine ..."in tekrar davacıya dönerek davacının oğluna ait kooperatif hissesini devraldığını, bilahare davacının borcunu ödemesi üzerine devraldığı hisseyi davacının kardeşine iade ettiğini, ancak, kooperatife ait istinat duvarının yapımı işinin davacıya verilmemesi üzerine tamamen kötüniyetli olarak müvekkilinin ... ile düzenlediği hisse devir sözleşmesine dayanarak eldeki dava konusu hisse devrinin tekemmülünü istediğini, müvekkilinin ..."e gerçekte hisse devretmediğini ve kefalet amacıyla sözleşme düzenlediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin kazanımının hukuka uygun ve iyi niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, dava konusu payın 08.03.2002 tarihli pay devir sözleşmesiyle ... tarafından dava dışı ... ...’ye devredildiğinden pay devrinden sonra devredenin aynı payı 28.04.2002 tarihinde ...’in payı ile takasının geçersiz olduğu, yönetim kurulu karar defterindeki 28.04.2002 tarihinin, 28.02.2002 olarak tahrif edildiğinin anlaşıldığı, takas sonucu payı devraldığı ileri sürülen ...’in devir aldığı payı ..."e, onun da davalı ...a devrettiği, ...’in ... ...’ye yaptığı devrin geçerli olduğu, aynı payın devir sonrası başka kişilere devrinin ise geçersiz olduğu, davalı ...’in taşınmazı tapudan değil, pay devri suretiyle edinmesi nedeniyle tapu siciline güven ilkesinden yararlanamayacağı, davacının kişisel hakkının davalı ...’ın kişisel hakkından önce doğması nedeniyle davacının kazanımının korunması gerektiği, asıl ve birleştirilen ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/333 Esas sayılı dava dosyasındaki davalıların devir nedeniyle taşınmazla ilgilerinin kalmaması nedeniyle bu kişiler hakkındaki davaların reddinin, ...’a yönelik birleşen davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/33 Esas sayılı davaların reddine, birleşen ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/106 Esas sayılı davadaki istemin kabulü ile, 4185 parsel 5 numaralı bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davadaki davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda müvekkilinin davalı .... Sitesi Konut Yapı Kooperatifi"ne ait 5182 ada 5 parselde bulunan daireye ilişkin kooperatif ortaklık payının müvekkili adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın esas dava tarihindeki değerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacının ortaklığı kooperatifçe kabul edilmeyerek uyuşmazlık konusu yapıldığından davacı vekilinin istemi, müvekkilinin anılan taşınmaz için kooperatife ortak olduğunun tespiti ve tescili istemine ilişkin olup, davacının tapu iptali ve tescil istemi bulunmamaktadır. Gerek dava tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 74 üncü, gerekse hüküm tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26 ıncı maddelerinde düzenlenen
taleple bağlılık ilkesine göre, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda, davacı yan ortaklığın tespit ve tescilini istediği halde istemi aşılarak tapu iptali ve tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı ... yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak davalı ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.