Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2677 Esas 2012/5206 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2677
Karar No: 2012/5206
Karar Tarihi: 18.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2677 Esas 2012/5206 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/2677 E.  ,  2012/5206 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak ve sözleşmenin feshi davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı kooperatif vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, arsa sahibi olan davalılar ile yapılan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin davalılar tarafından feshedildiğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2002/64 D.İş dosyası ile taşınmaz üzerindeki binanın maliyetinin tespit edildiğini belirterek, bina bedeli olan 206.657,00 TL"nin 2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkememizin bu dosyası ile birleşen 2002/767 Esas sayılı dava dosyasında davacılar vekili, taraflar arasındaki inşaat sözleşmesine istinaden yapılacak dairelerin 22/04/1999 tarihinde bitirilip teslim edilmesi gerektiğini, bu güne kadar teslim edilmediğini ileri sürerek, kira geliri olan 41.500,00 TL"nin 22/04/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkememizin bu dosyası ile birleşen 2005/811 Esas sayılı dava dosyasında davacılar vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, binanın ... Belediyesince yıkılmasına karar verildiğini, inşaatın kaçak olduğunu, yıkım bedeli ile sözleşme tarihi ve fesih tarihi arasındaki fark nedeniyle uğranılan menfi zararın işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalılar vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 24/a maddesi gereğince davacının talep hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davalarda davalı vekili, davalardan feragat ettiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece, asıl davanın ve birleşen 2002/767 Esas sayılı dosyasındaki davanın reddi ile birleşen 2005/811 Esas sayılı dava dosyasındaki talebin kabulü ile 218.750,00.-TL menfi zararın davalı kooperatiften tahsiline dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesince, konunun uzmanı iki inşaat mühendisi ile bir hukukçudan oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulu ile yerinde keşif yapılmak suretiyle, sözleşmenin fesih tarihine eklenecek makul süre ile ulaşılan 2003 yılı itibariyle yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda arsa sahiplerinin daha az bağımsız bölüm karşılığı arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi yapma ihtimalleri bulunup bulunmadığının, bu şekilde menfi zararlarının oluşup oluşmadığının, varsa miktarı konusunda Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre değerlendirme yapılıp karar oluşturulması gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, binanın ruhsata aykırı olması sebebiyle yıkım kararı verildiği, bu sebeple davalılar açısından ekonomik bir değerinin bulunmadığı anlaşıldığından kooperatifin davalılar aleyhine açtığı davanın reddine, birleşen dosyalardaki davaların ise feragat nedeniyle reddine karar vermiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı kooperatif vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara