Esas No: 2021/2603
Karar No: 2022/4486
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2603 Esas 2022/4486 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2603 E. , 2022/4486 K.Özet:
Davacı, sigorta acentalığı yapan müvekkilinin bir şubesi için sözleşme yaparak davalıya sigorta işleriyle ilgili yetki verdiğini ancak davalının tahsil ettiği poliçe bedelini müvekkiline göndermediğini iddia ederek, 5.994,03 TL'nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ise sözleşmenin işçi konumunda olduğunu, ilzam yetkisi olmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkeme, Yargıtay bozma kararına uyularak yapılan incelemede, davacının alacağı bulunmadığına karar vermiş ve davacının temyiz itirazlarını reddetmiştir. Kararda, HMK'nın tasarruf başlıklı 24. maddesi ve taraflarca getirilmesi ilkesi başlıklı 25. maddesi de açıklanarak, bu maddeler ışığında karar verildiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Kumluca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.09.2020 tarih ve 2019/5 E. - 2020/320 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, sigorta acentalığı yapan müvekkilince ... 'da yeni bir şube açılması üzerine, zikredilen yerde sigorta işleriyle uğraşan davalı ile şube iş akdi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeyle, davalıya, müvekkilinin acentalığını yaptığı sigorta şirketleri adına poliçe tanzimi ve bedelini tahsil yetkisi verildiğini, ayrıca tahsil edilen poliçe bedellerinin müvekkiline gönderileceğinin de kararlaştırıldığını ancak davalının tahsil ettiği 5.994,03 TL tutarındaki poliçe bedelini müvekkile göndermediğini, bu hususun taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesinden de açıkça anlaşıldığını ileri sürerek, 5.994,03 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin İş Kanunu anlamında bir hizmet sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeyle müvekkilinin davacıya ait şubede personel olarak istihdam edildiğini, işçi konumunda olan davalının şubeyi temsil ve ilzam yetkisi olmadığını, davacı tarafından sunulan cari hesap sözleşmesini kabul etmediklerini, cari hesap sözleşmesiyle müvekkilinin, istihdam edilmediği bir dönemde doğan ve personel sıfatı ile ilgisinin ve sorumluluğunun doğmadığı harcamalardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; Yargıtay bozma ilamına uyularak Yargıtay ilamında belirtilen ilgili belgeleri sunması için 23/01/2020 tarihli duruşmada kesin süre verilmiş ve ihtarat yapılmış, poliçe toplam tutarlarının 5.887,24 TL olduğu, davalı tarafından sanal post kullanılarak 6.345,35 TL ödeme yapıldığı, tahsil ettiği poliçeler ile ödemesi arasında fark bulunduğundan davacı tarafça düzenlenen poliçe bedelleri ile tahsil edilen poliçe bedellerin davacı tarafça tamamının alındığı alacaklı olmadığı, 6100 sayılı HMK'nın yargılamaya hakim olan ilkeler kısmında düzenlenen tasarruf başlıklı 24. maddesi ve taraflarca getirilmesi ilkesi başlıklı 25. maddesi göz önünde tutularak mevcut delil durumuna göre davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.