Esas No: 2012/3322
Karar No: 2012/5155
Karar Tarihi: 17.09.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3322 Esas 2012/5155 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, kendisinden 2002 yılında kullanılan 5.000,00 TL kredi karşılığı 500,00 TL, 2004 yılında kullanılan 14.000,00 TL kredi karşılığı 1.400,00 TL teminat alındığını, kredi borçlarının ödenmesine rağmen teminatın iade edilmediğini ileri sürerek, 1.900,00 TL"nin, ıslah dilekçesi ile 14.000,00 TL"nin kredi borçlarının kapatılması tarihinden itbaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sermaye payının ödenmesinde Halk Bankası ... Şubesi"nin bir sorumluluğunun bulunmadığı, sermaye payı ödemesinin davalı kooperatifin sorumluluğunda bulunduğu ve kooperatifçe ödenmesi gerektiği, söz konusu para, sermaye payı ödemesi olduğundan, davacının faiz talep edemeyeceği, ancak kooperatifin faal olmadığı belirtildiğinden kooperatifin tasfiyeye gitmesi halinde kooperatif mamelekinden sermaye payı oranında hissesine düşen miktarı alabileceği gerekçesiyle davanın davalı banka açısından husumet (taraf sıfatı) yokluğu nedeniyle; davalı kooperatif açısından ise esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava, kredi karşılığı alınan teminat bedelinin, kredi borcunun ödenmesine rağmen geri verilmemesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Hukuki uyuşmazlığın çözümü için mahkemece, öncelikle tarafların ileri sürdüğü ve savunduğu hususlar çerçevesinde maddi olayın denetime de elverişli olacak şekilde aydınlatılması ve bundan sonra hukukun somut olaya uygulanması gerekmektedir. Somut olayda, davacının kullandığı kredi karşılığında anasözleşmenin 11/son maddesi uyarınca bir bedelin krediyi veren davalı bankaca kesildiği ve diğer davalının hesabına yatırdığı uyuşmazlık dışıdır. Davalı banka, bedelin alındığını, ancak tüm borçlar ödenmediğinden kooperatifin bloke hesabındaki paranın iade edilmediğini bildirmiştir. Mahkemece, bankacılık, kredi işlemleri, esnaf ve kefalet kooperatifinin uygulamaları konularında uzman bir bilirkişi kurulu aracılığıyla kooperatif defter ve kayıt ve belgeleri, kredi sözleşmesi, banka kayıtları, anasözleşme hükümleri üzerinde inceleme yapılarak ve ticaret sicilinden sorularak, kooperatifin tüzel kişiliğinin devam edip etmediği, dava konusu bedelin niteliği, teminat
niteliğinde olup olmadığı ya da kooperatifin güçlendirilmesi ve kaynak oluşturulması amacıyla yapılan bir kesinti olup olmadığı, dolayısıyla kesintinin davacıya tasfiye sonunda hissesine düşecek bir tasfiye payı niteliğinde olup olmadığı, davacı tarafça kredi borçlarının tümünün ödenip ödenmediği hususlarında ayrıntılı, anlaşılır, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, bankaca bu kesintinin alındığının ve kooperatifin bloke hesabına aktarıldığının ve kredi borcunun tamamının ödenmemesi nedeniyle kesintinin davacıya iade edilmediğinin kabul edildiği ve de bankanın sözleşmenin tarafı olduğu hususları da gözardı edilerek, eksik incelemeye dayalı ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.