Mühür bozma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/778 Esas 2016/4568 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/778
Karar No: 2016/4568
Karar Tarihi: 23.05.2016

Mühür bozma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/778 Esas 2016/4568 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2016/778 E. ve 2016/4568 K. sayılı kararda, sanığın mühür bozma suçundan mahkum olduğu belirtilmektedir. Ancak mahkeme, sanık hakkında verilen cezanın yeterli bir gerekçe ile belirlenmediğini ve alt sınırdan uzaklaşıldığını belirtmiştir. Ayrıca, sanık hakkında verilen cezanın tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmünün yanlış belirlenmesi sebebiyle yasaya aykırı olduğu ifade edilmektedir. T.C. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının yayımlanması nedeniyle de kararın bozulmasına karar verilmiştir. 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi, \"Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi\" başlıklı 3/1. maddesi, 58/6. maddesi, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nun 34, 230 ve 289. maddeleri ise karardaki hukuki temellere ilişkin kanun ve maddelerdir.
21. Ceza Dairesi         2016/778 E.  ,  2016/4568 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mühür bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak:
    1-5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK.nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK.nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık hakkında yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilerek yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini,
    2-Sanık hakkında verilen cezanın TCK"nun 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken, tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmünün yanlış belirlenmesi,yasaya aykırı,
    3- T.C. Anayasa Mahkemesinin TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara