Esas No: 2021/12983
Karar No: 2022/8117
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/12983 Esas 2022/8117 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2021/12983 E. , 2022/8117 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Tasarlayarak öldürme ve bu suça yardım
HÜKÜMLER : A- Fatsa Ağır Ceza Mahkemesinin 19/02/2021 tarih, 2020/21 (E) - 2021/27 (K) sayılı kararı ile;
1- Sanık ... hakkında; tasarlayarak kasten öldürme suçundan TCK'nin 82/1-a, 53, 58, 63. maddeleri uyarınca verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası,
2- Sanık ... hakkında; tasarlayarak kasten öldürme suçundan TCK'nin 37. maddesi yollamasıyla TCK'nin 82/1-a, 53, 63. maddeleri uyarınca verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası,
3- Sanık ... hakkında; tasarlayarak kasten öldürme suçundan TCK'nin 37. maddesi yollamasıyla TCK'nin 82/1-a, 53, 63. maddeleri uyarınca verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası,
4- Sanık ... hakkında; tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme suçundan TCK'nin 39, 82/1-a, 53, 63. maddeleri uyarınca verilen 16 yıl hapis cezası,
5- Sanık ... ... hakkında; tasarlayarak kasten öldürmeye yardım suçundan TCK'nin 39, 82/1-a, 53, 63. maddeleri uyarınca verilen 15 yıl hapis cezası
S/2
B- ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 02/07/2021 tarih, 2021/1618 (E) - 2021/1874 (K) sayılı "istinaf başvurularının esastan reddine" dair kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 02/07/2021 tarih, 2021/1618 (E) - 2021/1874 (K) sayılı kararının, sanıklar müdafileri tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin, 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 299. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE karar verilmiştir.
Sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezalarının 5 yılın üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında maktul ...'i nitelikli kasten öldürme ve bu suça yardım suçlarından verilen hükme yönelik yapılan istinaf başvuruları üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden verilen esastan red kararının, sanıklar müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 02/07/2021 tarih, 2021/1618 (E) - 2021/1874 (K) sayılı hükmünde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin ayrı ayrı sübuta, delil yetersizliğine ve takdiri indirim yapılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
1- Sanıklar ..., ..., ... hakkında kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurularının, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde ise;
Sanık ...'ın halasının kızı olan ... ile imam nikahıyla birlikte yaşadıkları ve ortak iki çocuklarının bulunduğu, sanık ...'ın ... iline çalışmaya gittiği dönemde maktul ...'ın sanık ...'ın imam nikahlı eşi ...'le gönül ilişkisi yaşamaya başladıkları ve çocukları bırakarak birlikte kaçtıkları olayda, ilk.../.
S/3
haksız hareketin maktul ...'den sanık ...'a yöneldiğinin kabulünün gerektiği, sanık ... lehine haksız tahrik koşullarının oluştuğu, bu bağlamda kendisine yönelik haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında üzerine yüklenen suçu işleyen sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi gereğince makul oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması,
3- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde ise;
Sanık ...'ın resmi nikahlı olmayan eşi ... ile ayrı yaşamaya başladıkları, bu sırada ...'nın maktul ... ile tanıştığı ve gönül ilişkisi kurdukları ve ...'in maktulle kaçarak Fatsa'da beraber yaşamaya başladıkları, sanık ...'ın bu beraberliği duymasından sonra maktul ...'i öldürmeyi planladığı ve maktul ... ile ...'in yerini aramaya başladığı, Fatsa'da olduklarını öğrenmesi üzerine kardeşleri olan sanıklar ... ve ... ile Fatsa ilçesine gitmek için bilet aldıkları, bu esnada sanık ...'ün babası sanık ...'in silah temin ettiği ve bu silahı oğlu sanık ...'a verdiği, ayrıca sanık ...'in Fatsa'da yaşayan sanık ... ile temasa geçtiği, oğulları olan sanıklar ..., ... ve ...'ın Fatsa'ya gittiğinde yanlarına giderek maktul ...'ın evini göstermesi ve yardımcı olması hususunda konuştuğu, kardeş olan sanıkların ... ilinden yola çıkarak Fatsa'ya geldikleri, sanık ...'in diğer sanıklarla buluştuktan sonra sanıkları olay yeri olan maktulün kaldığı evin yanına götürerek maktul ile tanık ...'in birlikte yaşadığı evi gösterdiği, maktulün kaldığı evi öğrenen sanıkların önce ikametin etrafında dolaşarak keşifte bulundukları ve etrafı kontrol ettikleri, bir süre etrafta dolaşarak vakit geçirdikleri ve alkol tükettiklerinin anlaşıldığı, sanıkların akşam saat: 18.00-19.00 civarında tekrar maktulün yaşadığı evin yanına gittikleri ve maktulün gelmesini bir müddet bekledikleri, daha sonra sokakta maktul ... ile sanıklar ... ve ...'ın karşı karşıya geldikleri, sanıklar ve maktul arasında sözlü tartışma yaşandığı, sonrasında sanık ...'ın yanında getirmiş olduğu açılır kapanır bıçak ile maktulü birden fazla kez bıçakladığı, sanık ...'ın ise yanında getirdiği babası sanık ... tarafından temin edilmiş olan silah ile maktulün kafasına 4 el ateş ettiği ve maktulün yere yığıldığı, sanık ...'ın olay yerinden sanık ... ile kaçmaya başladığı, bu olaylar sırasında diğer sanık ...'ün silah ve bağırma sesleri üzerine kısa bir sürede olay yerine gidebilecek bir yakınlıkta beklediği, yerde yatar vaziyette olan maktule kardeşi sanık ...'ın ateş ettiğini görmesi üzerine sanık ...'ün de olay yerinden kaçmaya başladığı olayda;
Kardeşi sanık ...'ın silahlı olduğunu bilen, öldürme sırasında asli failin yakınında bulunan, ona engel olmayan, manevi yönden cesaret veren, olaydan sonra onunla birlikte kaçan sanık ...'ün öldürme suçunun işlenmesine yardım eden .../...
S/4
durumunda olduğu ve 5237 sayılı TCK'nin 82/1-a, 39. maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz talebinin kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 02/07/2021 tarih, 2021/1618 (E) - 2021/1874 (K) sayılı kararının CMK'nin 302/2. maddesi gereğince isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA,
Dosyanın, 28/02/2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 304/2. maddesi gereğince bozmaya konu kararın niteliği de gözetilerek Fatsa Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/10/2022 gününde, sanık ... hakkında kurulan hükmün "onanması" yönünde Üye ... ve Üye ...'in karşı oyu ve oy çokluğuyla, diğer hükümler yönünden oy birliğiyle karar verildi.
KARŞI OY
Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin 2021/12983 E. sayılı kararının çoğunluk görüşüne, sanık ... hakkında tasarlayarak öldürme suçundan kurulan hükümde TCK’nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik indirimi yapılması gerektiğine ilişkin BOZMA nedenine aşağıda açıklamaya çalışacağımız gerekçeyle katılmamaktayız.
5237 sayılı TCK’nin "Haksız Tahrik" başlıklı 29. maddesinde yer alan; "Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir." şeklindeki düzenleme ile kişiye haksız fiilin etkisi altında işlediği suçtan dolayı verilecek cezadan belli bir oranda indirim yapılması öngörülmüştür. Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için öncelikle tahriki oluşturan ve maktulden kaynaklanan haksız bir fiil olmalıdır.
Dosya kapsamına göre; 2005 yılında sanık ...’in, 1988 doğumlu olan tanık ... ile dini nikâh kıyarak birlikte yaşamaya başladığı, beyanlara göre
S/5
müşterek iki çocuklarının bulunduğu, birçok suçtan sabıka kaydı olan ve sürekli alkollü içki içen sanığın birlikte yaşadığı ...’e şiddet uyguladığı, olay tarihinden yaklaşık dört yıl önce tanık ...’in kendisine karşı şiddet uygulanmasından dolayı birlikte yaşadığı sanık ...’ı terkederek ...’da ikamet eden babasının yanına taşındığı, bir süre sonra da ...’de ikamet eden kardeşlerinin yanına gittiği, ... ilindeyken ... ile akrabası olan maktul ... arasında bir gönül ilişkisinin kurulduğu ve olay tarihinden yaklaşık üç ay önce ... ile ...’in kaçarak birlikte yaşamaya başladıkları anlaşılmaktadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 2017/5 Esas 2018/7 Karar sayılı kararında evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiye karşı manevi tazminat isteminde bulunulamayacağına karar vermiştir. Yargıtay anılan karar ile resmi nikâh akdi yaparak evlenen kişilerin eşlerine karşı sadakat yükümlülüğü bulunduğu, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşin maddi ve manevi tazminat yükümlülüğü altında olduğu, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket eden eş ile evli olmasına rağmen ilişki içinde bulunan üçüncü kişiye ise maddi veya manevi tazminat davası açılamayacağını kararlaştırmıştır. İçtihadı Birleştirme Kararları hukukumuzda kanun ile eşdeğerdir.
Somut olayda; tanık ..., sanık ...’ın kendisine şiddet uygulaması üzerine babasının evine kaçmış sonrasında da duygusal ilişki kurduğu maktul ... ile müşterek bir yaşam kurmak için anlaşarak birlikte yaşamaya başlamıştır. Küçük yaşta sanık ... ile birliktelik kuran tanık ...’in aralarında resmi nikâh bulunmadığından kendisine karşı gerçekleşen şiddet eylemleri nedeniyle boşanma davası açması mümkün olmamakla birlikte, maktul ... ile tanık ...’in resmen evlenmesine engel bir durum da bulunmamaktadır. Sanık ..., samimi savunmalarında belirttiği üzere çocuklarının annesi olması nedeniyle ...’i öldürmeyeceğini söylemiş, namusunu temizlemek için sadece maktul ...’i öldürmeye karar vermiştir. Bu çerçevede maktul ...’den kaynaklanan ve sanık ...’a yönelen hukuk kuralları ile korunan hiçbir haksız davranış bulunmamaktadır. Resmi eş yönünden dahi aldatma fiiline katıldığı için üçüncü kişiye karşı tazminat davası açılması kabul edilmezken, gayrı resmi bir birlikteliğin bozulduğu gerekçesiyle kurulan yeni birlikteliğin hukuken haksızlık olarak değerlendirilmesi kanaatimizce mümkün görülmediğinden, tanık ...’in yaşı küçük çocuklarını bırakması ise maktul ...’den kaynaklanan bir haksızlık olmadığından sanık ... hakkında tasarlayarak öldürme suçundan kurulan hükümde TCK’nin 29. maddesi uyarınca makul düzeyde haksız tahrik indirimi yapılması gerektiğine ilişkin BOZMA nedenine katılmamaktayız.