23. Hukuk Dairesi 2012/2665 E. , 2012/5140 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 28.02.2012 gün ve 2012/13 esas 2012/1471 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacılar vekili, davalı kooperatif ile müvekkilleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, dairelerin zamanında teslim edilmediğini, teslimde gecikme nedeniyle sözleşmelerde kararlaştırılan cezai şart bedellerinin tahsili için başlatılan adi iflas yolu ile icra takibinin, davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın kaldırılması ve iflasa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 14.10.1998 tarihinde imzalandığı, sözleşmeye göre, bu tarihten itibaren dört aylık sürede inşaat ruhsatı alınacağı, bundan sonra inşaatın 40 ayda teslim edileceği, bu tarihin 14.06.2002 tarihine tekabül ettiği, bu tarihten itibaren sekiz aylık gecikme için aylık 20.000 DEM ceza eklendiğinde 14.02.2003 tarihinde cezai şartın muaccel olacağı, dava tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 28.02.2012 tarih, 2012/13 E. 1471 K. sayılı ilamıyla, “sözleşmenin dördüncü maddesinde belirtilen cezai şart BK’nun 158/II.maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza niteliğinde olup ve zamanaşımı teslimle başlar. Mahkemenin zamanaşımı konusundaki değerlendirmesi yanılgılı olup, eksik incelemeye dayanmaktadır. Zira, dosya arasında bulunan davalı vekilinin delil listesinde sunduğu belgelerden sözleşmede belirtilen dairelerin 2005 tarihinde davacılara teslim edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu belgeler üzerinde durulup değerlendirilme yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 14.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.