Esas No: 2022/1883
Karar No: 2022/12159
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/1883 Esas 2022/12159 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/1883 E. , 2022/12159 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2020 tarihli ve 2020/311 esas, 2020/390 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/02/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 20/09/2020 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 03/11/2020 tarihli ve 2020/8558 soruşturma, 2020/2669 esas, 2020/2158 sayılı iddianamesi ile Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede, şüpheli hakkında daha önceden kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, ihlal nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Beylikova Asliye Ceza Mahkemesine 26/12/2017 tarihinde 2018/22 esas sayılı kamu davasının açıldığı hususunun belirtildiği,
2- Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 29/12/2020 tarihli ve 2020/311 esas, 2020/390 sayılı kararı ile, Beylikova Asliye Ceza Mahkemesince beraat kararı verildiği, kararın istinaf incelemesinde olduğu, kesinleşmediği, kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiği, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Beylikova Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2018 tarihli ve 2018/22 esas, 2018/413 sayılı kararının incelenmesinde;
Sanığın 03/01/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Beylikova Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/60 soruşturma, 2017/3 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 15/06/2017 tarihinde kesinleştiği, ihlal üzerine 02/01/2018 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, Beylikova Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2018 tarihli ve 2018/22 esas, 2018/413 sayılı kararı ile, sanığın beraatine karar verildiği, Cumhuriyet savcısının kararı istinaf ettiği, beraat kararının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin 22/06/2021 tarihli kararı ile kesinleştiği,
4- Yine Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2017/1112 esas, 2018/418 sayılı kararının incelenmesinde;
Sanığın 10/08/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 05/01/2017 tarihli ve 2016/34662 soruşturma, 2017/22 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasıına karar verildiği, şüpheliye 20/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 26/01/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararının kaldırılarak Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 08/10/2017 tarihli ve 2016/34662 soruşturma, 2017/8298 esas, 2017/6557 sayılı iddianamesi ile Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesine
kamu davası açıldığı, Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2017/1112 esas, 2018/418 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 25/12/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
5- Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2017/687 esas, 2019/130 sayılı kararının incelenmesinde;
Sanığın 27/11/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 04/12/2017 tarihli ve 2017/12885 soruşturma, 20173258 esas, 2017/2713 sayılı iddianamesi ile Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesine doğrudan kamu davası açıldığı, iddianamede daha önce Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesine 2017/1112 esas sayılı kamu davasının açıldığı hususunun belirtildiği, Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2017/687 esas, 2019/130 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 30/04/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2020 tarihli ve 2020/311 esas, 2020/390 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında, inceleme konusu dosyadaki suç tarihinden önce 10/08/2016 tarihinde işlediği aynı nitelikteki suç nedeniyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/01/2017 tarihli ve 2016/34662 soruşturma, 2017/22 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, sanığın denetim yükümlülüğünü ihlâl ettiğinden ve aynı neviden suçu tekrar işlediğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 08/10/2017 tarihli ve 2016/34662 soruşturma, 2017/8298 esas ve 2017/6557 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2017/1112 esas, 2018/418 sayılı kararı ile adı geçen sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğinin anlaşıldığı,
Sanık hakkında bilahare, kanun yararına bozma talebine konu olan 20/09/2020 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda "...Her ne kadar sanık hakkında 20.09.2020 tarihinde sanığın üzerinde uyuşturucu madde ele geçirilmesi nedeniyle TCK' nun 191/6 maddesi delaletiyle 191/1 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, sanık hakkında daha önceden aynı suçtan yargılandığı ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlaline konu eyleminden ötürü Beylikova Asliye Ceza Mahkemesince beraat kararı verildiği, kararın istinaf incelemesinde olduğu, kesinleşmediği, bu nedenle mahkememizce iş bu dosyadan yargılama yapılıp sanığın cezalandırılmasına karar verilebilmesi için TCK' nın 191. maddesi gereği ilk eyleminden ötürü kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiği, bu hususun kovuşturma şartı olduğu, dosyada kovuşturma şartını mahkemece beraat kararı verilmesi nedeniyle gerçekleşmediği anlaşılmakla sanığın 20/09/2020 tarihli eylemi nedeniyle CMK' nun 223/8 maddesi gereğince kovuşturma şartı gerçekleşinceye kadar davanın DURMASINA,..." şeklindeki gerekçe ile Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2020 tarihli ve 2020/311 esas, 2020/390 sayılı kararı ile kamu davasının durmasına hükmedilmiş ise de;
6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin 2. fıkrasında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada öncelikle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği belirtildiği ancak 5. fıkrasında “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” 6. fıkrasında ise ''Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.'' şeklinde düzenlemelerin yer alması ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde ise "... soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde düzenlemeler karşısında,
Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/1112 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 10/08/2016, iddianame tarihinin ise 08/10/2017 olduğu, kanun yararına bozma talebine konu olan yargılama konusu suçun ise sanık hakkındaki ilk iddianamenin tanzim tarihinden sonra 20/09/2020 tarihinde işlenmiş olduğu, bu haliyle ilk eylem sebebiyle düzenlenmiş olan iddianame tanzimi ile hukuki kesinti gerçekleşmiş olduğundan kanun yararına bozma talebine konu Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2020 tarihli ve 2020/311 esas sayılı dosyasındaki suçun, ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu olacağı cihetle, sanık hakkında açılan davaya devam olunarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2020 tarihli ve 2020/311 esas, 2020/390 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 20/09/2020 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 03/11/2020 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2020 tarihli ve 2020/311 esas, 2020/390 sayılı kararı ile kovuşturma şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında, inceleme konusu dosyadaki suç tarihinden önce 10/08/2016 tarihinde işlediği aynı nitelikteki suç nedeniyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/01/2017 tarihli ve 2016/34662 soruşturma, 2017/22 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, sanığın aynı neviden suçu tekrar işlemesi nedeniyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 08/10/2017 tarihli ve 2016/34662 soruşturma, 2017/8298 esas ve 2017/6557 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2017/1112 esas, 2018/418 sayılı kararı ile sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Yine sanığın, 27/11/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 04/12/2017 tarihli ve 2017/12885 soruşturma, 2017/3258 esas, 2017/2713 sayılı iddianamesi ile Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesine doğrudan kamu davası açıldığı, iddianamede daha önce Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesine 2017/1112 esas sayılı kamu davasının açıldığı hususunun belirtildiği, Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2017/687 esas, 2019/130 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Sanık hakkında, kanun yararına bozma istemine konu 20/09/2020 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda "...Her ne kadar sanık hakkında 20/09/2020 tarihinde sanığın üzerinde uyuşturucu madde ele geçirilmesi nedeniyle TCK' nın 191/6 maddesi delaletiyle 191/1 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, sanık hakkında daha önceden aynı suçtan yargılandığı ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlaline konu eyleminden ötürü Beylikova Asliye Ceza Mahkemesince beraat kararı verildiği, kararın istinaf incelemesinde olduğu, kesinleşmediği, bu nedenle mahkememizce iş bu dosyadan yargılama yapılıp sanığın cezalandırılmasına karar verilebilmesi için TCK' nın 191. maddesi gereği ilk eyleminden ötürü kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiği, bu hususun kovuşturma şartı olduğu, dosyada kovuşturma şartının mahkemece beraat kararı verilmesi nedeniyle gerçekleşmediği anlaşılmakla sanığın 20/09/2020 tarihli eylemi nedeniyle CMK' nın 223/8 maddesi gereğince kovuşturma şartı gerçekleşinceye kadar davanın DURMASINA,..." şeklindeki gerekçe ile Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2020 tarihli ve 2020/311 esas, 2020/390 sayılı kararı ile kamu davasının durmasına karar verilmiştir.
Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/1112 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 10/08/2016, iddianame tarihinin ise 08/10/2017 olduğu, kanun yararına bozma istemine konu olan yargılama konusu suçun ise sanık hakkındaki ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden sonra 20/09/2020 tarihinde işlenmiş olduğu, bu haliyle iddianame düzenlenmesinden sonra işlenen Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2020 tarihli ve 2020/311 esas sayılı dosyasındaki suçun, ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu olacağı, TCK’nın 191/6. maddesinde düzenlenen kovuşturma şartının gerçekleştiği düşünülebilir ise de;
Şüpheli hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/01/2017 tarihli "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda, karara karşı itiraz yoluna başvuru süresinin “15 gün” yerine “7 gün" olarak belirtilmek suretiyle şüphelinin yanıltıldığı, Anayasanın Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40. maddesindeki düzenleme ile 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 171, 172 ve 173. maddeleri uyarınca, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararda kanun yolu başvuru süresinin şüpheliyi yanıltacak biçimde “7 gün” olarak gösterildiği, bu nedenle kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, usulsüz olarak verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, bu nedenle Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak erteleme ve denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesinin kanuna aykırı olduğu, bu durumda, bu dava nedeniyle TCK’nın 191/6. maddesi gereğince doğrudan açılan kamu davasında verilen Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2017/687 esas, 2019/130 sayılı kararının da kanuna aykırı hale geldiği, inceleme tarihi itibariyle gelinen aşamada her üç mahkeme kararının kanun yararına bozularak durma kararı verilmesi ve sanık hakkında her üç davaya konu eylemleri nedeniyle tek bir kamu davasının
açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararı verilerek infazının sonucunun beklenilmesi halinde hukuka aykırılığın giderilebileceği kanaatine varıldığından;
Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2017/1112 esas, 2018/418 sayılı kararı ile Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2017/687 esas, 2019/130 sayılı kararına karşı, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle;
Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2017/1112 esas, 2018/418 sayılı kararı ile Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2017/687 esas, 2019/130 sayılı kararına karşı da, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.