Esas No: 2022/2776
Karar No: 2022/8165
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2776 Esas 2022/8165 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/2776 E. , 2022/8165 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜMLER :... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/01/2019 tarih
ve 2018/6 Esas - 2019/24 Karar sayılı kararıyla;
a)Sanık ... hakkında; TCK'nin 81/1, 62, 53, 63. maddeleri gereğince müebbet hapis cezası,
b)Sanık ... hakkında; TCK'nin 81/1, 62, 53, 63. maddeleri gereğince müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler sanık ... müdafii ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle duruşmalı olarak yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ...'in maktul ...'ye yönelik kasten öldürme suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin edilmiş, cezayı azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin sübuta, eksik inceleme yapıldığına, sanık ... müdafiinin sübuta, eksik inceleme yapıldığına yönelen ve
S/2
yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, re'sen de temyize tabi olan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 20/10/2022 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Maktul ... ... ...'nün sanık ... tarafından öldürüldüğü sübuta eren dosyada Yerel Mahkeme ve BAM Ceza Dairesi tarafından diğer sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararını oy çokluğu ile onaylayan Dairemiz kararına sanık ...'in müsnet suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığından beraat etmesi gerektiği kanaatiyle muhalifim.
Muhalefet gerekçemizi izah edebilmek için yerel mahkemenin gerekçeli kararında sanık ...'in mahkumiyetine dayanak kabul edilen delillerin irdelenmesi ve hangi nedenle İbrahimin beraatine karar verilmesi gerektiğinin tarafımızdan izah edilmesi gerekmektedir.
Ceza Hukukunda delil, bir suç fiilini ispata yarayan ve ikamesi hukuk tarafından yasaklanmamış her şeydir. Meydana gelen bir suçun aydınlatılması ve suç sanıklarının tespitine yarayan her türlü ispat vasıtaları bu kapsamdadır.
Dosyamızda sanık ...'in müsnet suçu işlediğine dair yerel mahkemenin dayandığı en önemli iki delil diğer sanık ... ile tanık ...'ın beyan delilidir. Bu iki kişinin olayın oluş şekline dair görgülerinin olmadığı ancak maktul ile sanık ...'in bir arada olduğunu ispata yönelik aynı aşama ile ilgili iki farklı beyanları vardır ve bu iki beyan sanık ... yönünden örtüşmemekte aksine birbirini nakzetmektedir. Birbirini desteklemeyip aksine nakzeden bu iki beyanın sanki birbirleriyle örtüşüyormuş gibi sanık ... aleyhine verilen mahkumiyet hükmüne dayanarak yapılması doğru değildir.
Bu dosyada bulunan beyan delillerinden ...'ın ve ...'nin ( her ikisininde) beyanları; Hem kendi içlerinde ve hem de diğer beyan delili ile karşılaştırıldığında diğer beyanla çelişkilidir. Bu kişilerin ilk beyanları sanık ...'in lehine iken çelişen sonra ki beyanları sanık ...'in aleyhine olup mahkeme aleyhe beyanlara itibar etmiştir.
S/3
A) Sanık Alinin maktul ile en son görüşen kişi olduğu tanık beyanları ,kendi savunması ve dosya kapsamı ile sabittir. Maktulün kendisine ait Mercedes marka aracın arka koltuğunda kafasına tabanca ile ateş edilmiş ve yine boğazı kesici aletle kesilmiş halde ölü bulunduğu ,araçtaki sigara izmaritlerinin sanık Aliye, maktule ve belirlenemeyen 3. bir erkeğe ait olduğunun ancak sanık ...'e ait olmadığının yapılan DNA incelemesi ile; Maktulün aracının birden çok yerinde sanık ... nin parmak izlerinin bulunduğu ve ancak sanık ...'in parmak izlerinin bulunmadığı da yapılan parmak izi araştırması ile anlaşılmış ve yine ... Tekstil firmasının servis şoförlüğünü yapan tanık ...'ın maktule ait araç ... Tekstil firması önünde iken maktulün arka koltukta oturduğu sırada sanık ...'nin aracın içinde bulunduğunu teşhis etmesi ve yine başkaca gerekçelerle yerel mahkeme sanık ...'nin cezalandırılmasına karar vermiştir.
Sanık ... aşamalardaki savunmasında olay gecesi kendisinin maktul ile birlikte alkol aldıklarını maktulün aracın arka koltuğunda oturduğunu bir süre kendisinin bu aracı kullandığını ve ... Tekstil firmasının önüne ikisi birlikte gelerek beklediklerini orada maktulün birileri ile konuştuğunu ve maktulün talimatı ile kendisinin kullandığı Mercedes araçla oradan ayrıldıklarını olay sabahı önce daha önceden tanımadığı 18-20 yaşlarında bir kişinin daha sonra da diğer sanık ...'in kendilerinin bulunduğu Mercedes araca geldiklerini ve maktulün talebi ile kendisinin araçtan inerek maktulden ayrıldığını ve evine giderek uyuduğunu söyleyerek hakkındaki suçlamaları her aşamada inkar etmiştir.
Sanık ...'nin kendisinin müsnet suçu işlemediğine yönelik savunmalarına mahkemece itibar edilmemiştir.
Sanık ...'nin diğer sanık ... hakkındaki atfı cürüm mahiyetindeki çelişkiler içeren beyanlarına itibar edilerek sanık ...'in mahkumiyetine karar verilemez. Şöyleki;
Sanık ...'nin dosyada tamamı müdafili olarak veriği 4 ayrı ifadesi mevcuttur.
20/10/2008 günü (Olaydan bir gün sonra) saat 15.30' da jandarmada,
20/10/2008 günü (Olaydan bir gün sonra) Cumhuriyet savcılığında,
20/10/2008 günü Sulh Ceza Mahkemesinde,
23/10/2008 günü Cumhuriyet savcılığında verdiği dört ifadesinin hiçbirinde sanık ...'den bahsetmemiştir.
Sanık ... cezaevine girdikten sonra verdiği dilekçe ile açıklamalarda bulunacağını söyleyerek Cumhuriyet savcılığına ifade vermek istemiş 02/12/2008 günü (olaydan 42 gün sonra) müdafili olarak Cumhuriyet savcılığına verdiği 4. ifadesinde olayı sanık ...'in gerçekleştirdiğini ...'in kendisini tehdit etmesi nedeniyle ismini daha önce söylemediğini söylemiştir.
S/4
Sanık ...'nin diğer sanık ...'in aleyhindeki bu 4. beyanı dosya kapsamı ve diğer deliller ile desteklendiği taktirde elbette önemlidir ve hukuki kıymeti haizdir.
Sanık ... 02/12/2008 günü (olaydan 42 gün sonra) müdafili olarak Cumhuriyet savcılığına verdiği 4. beyanında: Olay gecesi kendisinin maktul ile birlikte alkol aldıklarını, olay sabahı maktul ve kendisinin içinde bulundukları Mercedes marka araç ile ... Tekstil önünde durarak beklediklerini maktulün arka koltukta oturduğunu ve telefonla birileri ile konuştuğunu ,maktulün talimatı ile oradan kendisinin şoförlüğünü yaptığı bu araç ile ayrıldıklarını buradan hareketle Sarayköy'e doğru bir süre gittiklerini giderken BP petrol mevkine geldiklerinde önce daha önceden tanımadığı 18-20 yaşlarında birisinin sonrada sanık ...'in araca gelerek oturduğunu ve ... araca gelince maktulün talebi ile kendisinin araçtan inerek evine geldiğini diğer üç kişiden böylece ayrıldığını ve maktülü bir daha da görmediğini savunmuştur.
Sanık ...'nin olaydan sonra verdiği BP petrolün orada ... de araca geldi şeklindeki 4. ifadesine mahkeme itibar etmektedir. Halbuki ...'nin bu beyanı kendisinin ilk üç beyanı ile çelişmektedir.
Yerel mahkemenin sanık ... hakkında mahkumiyet kararı verirken itibar ettiği sanık ...'nin 4. savunması tanık ...'ın beyanı ile de çelişmektedir. Zira maktulün aracı olay gecesi ... Tekstilin önünde bir kez gelerek yaklaşık 1 saat kadar bekleme yapmış olup sanık ...'nin hükme esas alınan beyanına göre bu sırada araç içerisinde sadece sanık ... ile maktul bulunmaktadır. Sanık ... ... Tekstil önünde durdukları sırada araç içerisinde değildir. Halbuki karara dayanak yapılan ikinci aleyhe delil olan tanık ... beyanında ise sanık ... aracın içerisindeki 3. kişi olarak ... tekstil önünde tanık ... tarafından görülerek teşhis edilmiştir.
B) Tanık ... ...'in olayın oluş şekline ilişkin görgüye dayalı bilgisi olmasa da kendisi fabrika servis şoförü olan tanık ... ... Tekstil önünde maktulün aracını gördüğünü söyleyerek dosya kapsamında önemli sayılacak teşhis ve beyanlarda bulunmuştur.
Kronolojik sırayla tanık ... ... 'in beyanları şöyledir;
22/10/2008 tarihli 1. ifadesinde: ... ... Tekstilin önüne kendisinin kullandığı servis aracı ile geldiğini kendi aracını maktule ait olduğunu öğrendiği Mercedes marka aracın arka tarafına park ettiğini öndeki aracın arka koltuğunda 1 ön koltuğunda 2 kişi olduğunu, araç şoförünün esmer kirli sakallı çingeneye benzeyen bir şahıs olduğunu ancak diğer şahıslara dikkat etmediğini gördüklerinin bu kadar olduğunu söylemiştir.
23/10/2008 tarihli kolluk tarafından (Yapılan teşhis işlemi PVSK'ya uygun
S/5
değildir) teşhis işleminde: olay gecesi ... Tekstil önünde duran aracın içindeki 3. kişinin teşhis ettirilen kişilerden ... isimli şahısla ten rengi itibariyle uyduğunu, 3. kişinin bu kişi olabileceğini bu kişinin taksi içinde şoför mahallinde oturduğunu şu anda teşhis ettirilen saç ve bıyıklarının yeni kesilmiş olduğundan sanık ...'i tam teşhis edemediğini söylemiştir.
27/03/2012 tarihli duruşmadaki ifadesinde: Bana sanık ...'in teşhisi yaptırılmıştı, duruşmadaki ...'in sırt kamburluğu o gün gördüğüm 3. şahısa benzemektedir ancak ben o şahsın suratını göremedim, sırtından gördüm, araçtaki 3. şahıs duruşmadaki ...'dir diyemem bu mümkün değil demiştir.
Görüldüğü üzere tanık ...'ın ilk beyanında Mercedes aracın şoför koltuğunda gördüğünü söylediği ve daha sonra teşhis ettiği kişinin sanık ... olduğunu söyleyemeyeceğini zira sırtından gördüğü ve yüzünü görmediğini söylemiştir.
Tanık ...'ın ilk ifadesinde göremediğini söylediği ancak daha sonra yasalara aykırı şekilde yapılan teşhis işlemini tanık ... bu teşhisini kabul etmese de yerel mahkemece sanık ... aleyhine delil sayılarak sanık İbrahimin cezalandırılmasının doğru olmadığı kanaatindeyiz.
C)Tanık ...'ın beyanında: Maktulün ölmeden bir yıl önce hakkındaki yakalama kararı nedeniyle saklanmak amacıyla bir yıl kadar sanık ...'in evinde saklandığını ve bu sırada ...'in eşi ile maktul arasında ilişki olduğunu başkalarından duyduğunu söylemiştir. Yerel mahkeme sanık ...'in maktulü neden öldürdüğünü belirleyemediğini izah ederken maktul ile sanık ...'in eşinin gayri meşru yakınlaşmalarından da kaynaklanmış olabileceğini belirtmiştir. Halbuki dosya kapsamında bulunan nüfus aile kayıt tablosuna göre sanık ... ile eşi 2005 yılında (olaydan 3 yıl önce) boşanmışlardır. Tanık ...'nın beyanlarının gerekçeli kararda sanık ... aleyhine delillerden biri olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Zira bahsedilen tarihte sanık ... ve eşi boşanmış olup dedikodu mahiyetindeki bu beyanın gerçek olup olmadığı dahi araştırılmadan tanığın duyum üzerine söylediği bir husus sanık aleyhine yerel mahkemenin gerekçeli kararında bahsedilmiştir.
E) Sanık ...'in evinde olaydan sonra yapılan aramada alacaklısı maktul ... ..., borçlusunun ise sanık ... olan senedin bulunduğu gerekçede belirtilmiştir. Bu tespit dosya kapsamına göre yanlıştır. Zira sanık ...'in evinde böyle bir senet bulunmamıştır. Dosyada böyle bir senedin bulunduğuna dair tutanak da bulunmamaktadır. Doğrusu ise maktulün üzerinde yapılan aramada alacaklısı maktul, borçlusu sanık ... olan 5.600 TL'lik senet bulunmuştur.
Maktulün sanık ... öldürülmesinden sonra sanık ... tarafından üzerindeki yaklaşık 9.000 TL paranın alındığı mahkemece kabul edilmektedir. Sanık ...'in
S/6
de bu işte diğer sanık ... ile beraber olduğu ve maktulü birlikte öldürdükleri kabul edilir ise maktulün üzerinde bulunan kendisinin ( sanık ...'in) borçlu olduğu 5600 TL lik senedi sanık ...'in öldürdüğü kabul edilen maktulün üzerinden almaması izah edilememektedir.
F) Sanık ...'in cep telefonlarına ait baz kayıtları getirtilerek bilirkişiye verilmiş olup alınan bilirkişi raporundan olay öncesi olay sırası veya sonrasında sanık İbrahime ait cep telefonunun herhangi bir şekilde görüşme yapmadığı, sinyal almadığı bu nedenle sanık İbrahimin nerede olduğuna dair lehe veya aleyhe bir delil elde edilemediği anlaşılmıştır.
Sanık ... olay sırasında olay mahalli dışında başka yerde olduğunu mekan tanıkları dinleterek ispat etmeye çalışmış ise de alınan HTS kayıtlarının lehe veya aleyhe delil olamadığını belirleyen mahkeme bu belirsizliği sanık İbrahimin aleyhine yorumlayarak sanığın olay sırasında nerede olduğuna yönelik savunmasını HTS kayıtları ile desteklenmediğini yani sanığın savunmasının gerçeği yansıtmadığını kararında belirtmiştir.
Yargılama sistemimizde müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Sanık ...'in HTS kayıtlarından maktul ile sanığın aynı yerde bulunduğunu iddia eden iddia makamı bu iddiasını isbat etmelidir, hakim ise mevcut delillere göre karar vermelidir ,cep telefonunun baz sinyali almamasının sanığın savunmasının desteklenmediği dolayısıyla sanığın doğruyu söylemediği şeklindeki mahkeme tarafından yapılan kabul ve bu nedenle sanık savunmasına itibar edilmemesi kabul edilemez.
G) Sanık ...'in evinde yapılan aramada 30 adet ses fişeği ve bu fişekleri patlatan ses tabancası, 1 adet ucunda saçma bulunan fişek bulunmuştur, ...'in evindeki ses tabancasının ucunda saçması olan1 adet fişeği patlatmayacağı alınan kriminal rapordan anlaşılmıştır. Sanık ...'nin evinde yapılan aramada ise bu tür saçmalı fişekleri atan tabanca bulunduğu anlaşılmıştır. Maktulün kafasında bir adet 2 mm çapında saçma bulunduğu böylelikle sanık ...'in evindeki bir fişeğinde onun bu suçun işlenmesine katıldığına delil olduğu mahkemece değerlendirmiştir. Sanık ... müdafii ise evinde bulunan ucunda saçma bulunan 1 adet dolu fişeğin köy yerinde çocukları tarafından bulunup evine getirilmiş olabileceği gerekçesi ile ucunda saçma olan bir fişeğin sanık ... aleyhe delil olamayacağını savunmuştur.
H) Sanık ...'den kollukta ilk kez ifade alınırken diğer sanık ... ile görüşüp görüşmediği sorulunca "...'yi olay sabahı aradığı ancak görüşemediğini" söylemiştir. HTS kayıtlarına göre sanık ... diğer sanık ...'yi olay sabahı 10.00 sularında cep telefonu ile aramış ve 117 saniye görüşülmüştür. (sanık ...'in ...'yi aradım aradım ancak görüşemedim şeklindeki beyanı sanık ... aleyhine delilleri gizlediği, sanık ...'in maktulün ölümünün ortaya çıkmasından önce maktulün
S/7
ölümden haberi olduğu şeklinde mahkemece kabul edilmiştir.) Halbuki sanık ... diğer sanık ...'yi aradığını inkar etmemiş tersine HTS kayıtları çıkmadan önce kendisi diğer sanık ...'yi bizzat aradım diyerek söylemiştir. ...'yi aradığını gizlememiştir. ... bu suçu işlemiş olsa idi daha ...'nin ... ile ilgili itirafından (02/12/2008 tarihinden) 39 gün önce kendisinin ...'yi aradığını kollukta alınan ilk beyanında gizlerdi inkar ederdi diye tarafımızdan değerlendirilmiştir.
I) Yerel mahkemece tüm deliller incelenmiş ve gerekçeli kararında tam olarak belirlenemeyen bir nedenle sanık ...'in diğer sanık ... ile birlikte hareket ederek maktulü öldürdüklerini kabul edip her iki sanığa da TCK'nin 81. maddesi gereği ayrı ayrı müebbet hapis cezaları vermiş ve yine sanıkların müsnet suçtan tahliyelerine karar vermiştir. Sanıklar hakkında yasaların öngördüğü en ağır cezalardan birini veren mahkemenin tutuklu sanıkların tahliyelerine karar vermesi dahi yerel mahkemenin kendi kararlarında tereddüt içerisinde olduğunu göstermektedir.
Tanık ...'ın teşhisi doğru ise sanık ... ... Tekstil önünde iken Mercedes marka aracın şoför koltuğundadır zira iki beyanında da tanık ... öyle demiştir. (Tanık ...'ın bu teşhisi dahi PVSK'ya aykırı olduğu gibi hayatın olağan akışına da aykırıdır. Zira ... görmedim dediği ...'i kollukta nasılsa teşhis etmektedir mahkemedeki beyanında da bana yaptırılan teşhisi kabul etmiyorum ben görmemiştim diye ilk beyanını desteklemiştir.)
Eğer sanık ...'nin beyanları doğru ise o zaman ... ... Tekstil önündeyken araca gelmemiş çok sonradan araca gelmiştir.
Bahsedilen gerekçelerle sanık ...'in müsnet suçtan mahkumiyetini gerektirir şüpheden uzak yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiği kanaati ile dairemizin çoğunluk görüşüne muhalifim.
Muhalif Üye
KARŞI OY:
Mevcut davada uyuşmazlık konusu olan husus, sanık ...’in adam öldürme eyleminden sorumlu olup olmadığıdır.
20UA632 plaka sayılı aracın arka koltuğunda tabanca atışı ve boğaz kesişi nedeniyle öldürülmüş halde bulunan ...’yü TCK’nin 37. madde yollaması ile TCK’nin 81. maddesi çerçevesinde öldürmekten ... ve ... suçlu bulunmuştur.
S/8
Araç içinde ve üzerinde ...’in orada olduğunu gösterir maddi kanıt yoktur.
Sanık olay gecesi gazinoda maktül ile bulunmamış maktül ya da sanıkla kavga etmemiştir. (Gazinodaki olayda adı geçen ...’in soyadı Albay’dır)
Olay saati aralığında ...’in domates toplamaya gittiğini söyleyen tanık olduğu gibi aleyhine tanık beyanı da yoktur.
...’in evinde 23.08.2008 de yapılan aramada maktüldeki yaralanmayı yapabilecek benzer özellikte bir fişek bulunmuştur ama tanık ..., diğer sanık ...’in de kuru sıkıdan çevrilme silahı olduğunu söylemiştir.
Tanık ..., ... Tekstil önünde gördüğü araçta önde oturanlardan birinin “Kamburluk” seviyesinin ...’e benzediğini söylemiş yine de ... olmadığını vurgulamıştır.
Dışardan sadece gözle yapılan Kamburluk mukayesesi, sağlıklı bir tespit olmadığı gibi, ...’in o araçta olması da bizatihi onu fail yapmayacaktır.
HTS kayıt içerikleri, sinyal bilgileri sanığın aleyhine değildir. Keza maktulün üzerinden borçlusu sanık ... olan 5600 TL’lik senet çıkmıştır. Adam öldürmeye katılan sanığın bu senedi almadığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır.
Tüm bu gerekçelerle sanık ... hakkında CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca delil yetersizliği ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca beraat kararı verilmesi görüşü ile sayın çoğunluğun mahkumiyet yolundaki görüşüne iştirak etmiyorum.
Muhalif Üye
20/12/2022 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı İstiklal Akkaya'nın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ... ve ... müdafii Avukatlar ... ve ...'nın yokluklarında 27/10/2022 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.