Esas No: 2022/2910
Karar No: 2022/8139
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2910 Esas 2022/8139 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/2910 E. , 2022/8139 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM :... 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/09/2021 tarih, 2021/373 Esas ve 2021/418 Karar sayılı kararı ile;
Direnme kararıyla; Sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik "kasten öldürme" suçundan 5237sayılı TCK'nin 81/1, 29, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine.
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... müdafii, katılan ... vekili.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan yapılan yargılama sonunda; sanığın mahkumiyetine dair İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 23/06/2022 tarih, 2020/171 Esas ve 2020/200 Karar sayılı hükmün sanık müdafiinin ve katılan ... vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 29/03/2021 tarih, 2020/5268 Esas ve 2021/5392 Karar sayılı ilamı ile "Sanık hakkında haksız tahrik indirimi yapılmaması gerektiği" gerekçesi ile bozulduğu, bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince 15/09/2021 tarih, 2021/373 Esas ve 2021/418 Karar sayılı ilamı ile eski hükümde direnilmesine karar verildiği görülmekle, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 36. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 307. maddesi ve aynı Kanun'un 38. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 10. maddesi uyarınca yapılan incelemede,
Dairemizce verilen bozma kararı usul ve yasaya uygun olup ilk derece
mahkemesinin direnme gerekçesi yerinde görülmediğinden dosyanın öncelikle direnme konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, sanık hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 20/10/2022 gününde Üye ...’in kararın doğru olduğuna ve onanması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Sanık ...'in maktul ...'ı kasten öldürdüğü sübuta eren dosyada sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik indirimi yapan yerel mahkeme ve bu kararı onaylayan Bölge Adliye Mahkemesi kararının doğru olduğunu düşündüğümden sanık hakkında haksız tahrik indirimi yapılmamasına yönelik Dairemizin bozma kararına katılmıyorum.
Şöyle ki: Dosya kapsamındaki delillere göre sanık, maktul ve tanık ... üçü de uyuşturucu madde kullanmaktadırlar. Tanık ...'in dosyadaki beyanlarında evlerinin çatı katına önce sanık, sonra da maktul yine uyuşturucu kullanmak amaçlı gelmişlerdir. Önce gelen sanık bir süre sonra gelen maktul ile tokalaşmış olup aralarında herhangi bir husumet ve ya tartışma yoktur. Tanık ...'in beyanına göre sanığın kendisinden su istemesi üzerine kendisi çatı katındaki evine inmiş ve su getirmiştir. Tekrar aşağıya inmiş ve aşağıda oyun oynamış bir süre sonra da tekrar sanığın kapıyı çalıp çağırması üzerine çatı katına önde sanık arkada tanık ... olduğu halde çıkmışlar, sanık çatıya çıkar çıkmaz maktul ile konuşmadan doğrudan bir el ateş ederek maktulü öldürmüştür.
Sanık olaydan bir gün sonra, savcılıktaki, kollukta ve sulh ceza mahkemesindeki müdafili savunmalarının tamamında maktul ile herhangi bir husumeti olmadığını, uyuşturucu kullanmak amacıyla bir araya geldiklerini bir süre sonra kendisinin önceden sakladığı uyuşturucunun yerine söyleyerek onu getirmesi için gönderdiğini ancak ... biraz gecikince sanığın agresifleşmeye başlayıp "sinkaf edeceğim yapacağınız işi, sizin uyuşturucu hazırlayacağınız yok beni niye çağırdınız" gibi sözler sarf ettiğini maktulün küfürlerine devam edip kendisinin vefat etmiş annesine de küfrettiği için bunu gururuna yediremediğini ve yakın yerdeki evine giderek evdeki silahını alıp geri geldiğini tekrar çatıya çıkarken ...'in de peşinden geldiğini
burada maktulün halen küfretmeye devam ettiğini duyduğunu ve belindeki silahı çıkarıp maktule bir el sıktığını söylemiştir.
Aralarında husumet olmayan ve birlikte uyuşturucu kullanmak için tanık ...'in çatısında bir araya gelen olayın taraflarından sanığın maktulü öldürmesini gerektirecek hiddet ve kızgınlık halinin nedeni tanık ...'in uyuşturucuyu geç getirmesi nedeniyle maktulün sinirlenip defaatle küfürler etmesidir. Tanığın, yabancı iki kişiyi çatıya uyuşturucu kullanmak için başbaşa bırakıp aşağı indim ve oyun oynarken kapıyı sanık çalınca ikinci kez birlikte yukarı çıktık ve benim önümden çıkan sanık maktule sıktı, ben küfürlü söz duymadım demesi sanığın "baştan beri maktul uyuşturucu geciktiği için bana ve anneme küfür ediyordu" şeklindeki savunmasını çürütemez. Bu nedenle yerel mahkeme yüzyüze yaptığı yargılamada hem bozma öncesi hem de bozma sonrası sanık lehine asgari haksız tahrik indirimi uygulamış olup doğru olan bu kararının onaylanması gerektiği görüşü ile Dairemizin çoğunluk kararına katılmıyorum.
20/10/2022 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı İstiklal Akkaya'nın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ... ...'ın yokluğunda 27/10/2022 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.