Esas No: 2022/7426
Karar No: 2022/8145
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7426 Esas 2022/8145 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/7426 E. , 2022/8145 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Nitelikli kasten öldürme
HÜKÜMLER :1-Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/04/2018 tarih ve 2016/117 Esas, 2018/136 sayılı kararı ile; sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği,
2-Bu hükmün istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 20/11/2018 gün ve 2018/1409 Esas, 2018/1586 sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği,
3-Bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairemizin 22/10/2019 tarih 2019/2661 Esas ve 2019/4532 sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak dava dosyasının Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği,
4-Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/12/2020 tarih ve 2019/432 Esas, 2020/268 sayılı kararı ile; sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği,
5-Bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairemizin 20/09/2021 tarih 2021/7064 Esas ve
2021/12484 sayılı kararı ile kararın bozularak dava dosyasının Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği,
6-Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2022 tarih ve 2021/477 Esas, 2022/24 sayılı kararı ile; bozma kararına karşı direnilmesine ve sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair kararı.
TEMYİZ EDENLER:Sanık ... müdafii, katılanlar vekili
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen kararın incelenmesinde;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... Merih ... hakkında maktul ...’a yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/12/2020 tarih ve 2019/432 Esas, 2020/268 sayılı bozma üzerine kurulan hükmünün sanık ... müdafii, katılanlar vekili ile katılan ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; Dairemizin 20/09/2021 tarih 2021/7064 Esas ve 2021/12484 sayılı ilamı ile;
“Mahkemece, sanık hakkında Dairemizin 22/10/2019 tarih 2019/2661 Esas ve 2019/4532 sayılı suç niteliği yönünden bozma kararına uyulması yönünde bir karar verilmediği, yeniden tanıkların dinlenilmesi biçiminde bir kısım kovuşturma işlemlerinin yapıldığı ve sonucunda direnme kararı da verilmeden eylemli uyma şeklinde bozma öncesi uygulanan maddeler ile hüküm kurulduğu, bu haliyle ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre direnme kararı verilmiş olsun olmasın, bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususların tartışıldığı ve bozma sonrası yapılan araştırma ve tanıkların dinlenmesi sonucu yeni delillere dayanıldığı anlaşılmakla, Mahkemece kurulan hükmün yeni bir hüküm olduğu değerlendirilerek katılanlar vekili ile katılan ... vekilinin ve sanık ...’ın temyiz sebepleriyle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında maktul ...’a yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, bozma üzerine kurulan Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/12/2020 tarih ve 2019/432 Esas, 2020/268 sayılı Esas No : 2022/7426
kararında bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan; katılanlar vekili ile katılan ... vekilinin cezadan takdire bağlı indirim yapılmaması gerektiğine, sanık ...’ın haksız tahrikin varlığına, müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın kendisinden ayrılan ve görüşmek istemeyen maktulü olaydan önce çeşitli şekillerde tehdit ettiği, arkadaşları ve çevresi üzerinden de bu tehditlerini sürdürdüğü, maktulün sanığı şikayet etmek için adliyeye gittiği fakat sanık tarafından ikna edildiği ve şikayette bulunmadığı, sanığın maktul ile görüşmek için maktulün arkadaşını aracı kılmak istediği fakat maktulün arkadaşının buna yanaşmaması üzerine sanığın maktulü bir şekilde ikna ettiği ve sanığın Tokat’tan İstanbul’a geldiği, olay tarihinde sanık ile maktulün bir kafede oturdukları ve ardından maktulün doğum gününü kutlamak amacıyla pasta ve çeşitli içecekler temin ederek sanığın ayarlamış olduğu rezidans dairesi için rezidansın önüne geldikleri, burada bilinmeyen bir sebepten ötürü aralarında tartışma çıktığı ve maktulün sanık ile birlikte gitmekten vazgeçtiği, orada bulunan site görevlisinden de sanığı kendisinden uzaklaştırmasını rica ettiği, bunun üzerine sanığın tabancasını çıkartarak maktule ateş etmeye başladığı ve maktulün isabet alarak yere düştüğü, ardından tanık anlatımlarına göre sanığın “ben böyle istememiştim, neden böyle oldu” şeklinde sözler söylerek tabancayı kendi kafasına doğrulttuğu ancak tabancanın ateş almadığı ve sanığın olay yerinden uzaklaştığı olayda, sanığın maktul ile aralarında çıkan tartışma sırasında maktulün kendisi ile gelmek istememesi üzerine maktule anlık gelişen kast ile ateş ettiği ve öldürdüğü, suçun tasarlanarak işlendiğinin kabulü için, öldürme kararının şarta bağlı olmadan alınmasından sonra, ruhsal dinginliğe ulaşıldığını kabule elverişli makul bir süre geçmesine rağmen öldürme kararından ısrar ve sebat gösterilerek dönülmemesi ve belli bir hazırlıkla öldürme fiilinin gerçekleştirilmesi gerekmekle, yargılamaya konu somut olayda, sanığın öldürme kararını ne zaman aldığının ve belli bir hazırlıkla eylemlerini gerçekleştirdiğinin kesin olarak saptanamadığı, oluşan şüpheli durumun lehine yorumlanması gerektiği anlaşılmakla TCK’nin 81/1. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı ve yetersiz gerekçeyle, Dairemizin 22/10/2019 tarih 2019/2661 Esas ve 2019/4532 sayılı bozma ilamına eylemli şekilde uyulmasına rağmen bozma ilamını etkisiz kılacak nitelikte yazılı şekilde hüküm kurulması,” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği ve dosyanın CMK'nin 304/4. maddesi uyarınca Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, bozma kararı üzerine Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2022 tarih ve 2021/477 Esas, 2022/24 sayılı kararı ile önceki hükümde direnilmesine karar verildiği görülmekle, 5271 sayılı CMK’nin 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesiyle değişik 307. maddesi ve Esas No : 2022/7426
aynı Kanun'un 38. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 10. madde uyarınca yapılan incelemede,
Dairemizce verilen bozma kararı usul ve yasaya uygun olup, yerel mahkemenin direnme gerekçesi yerinde görülmediğinden dosyanın direnme konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.