Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1697 Esas 2012/5088 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1697
Karar No: 2012/5088
Karar Tarihi: 13.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1697 Esas 2012/5088 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/1697 E.  ,  2012/5088 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ile tapunun iptali ve davacı adına tesciline ilişkin davaların yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatiften haksız ve hukuka aykırı şekilde ihraç edildiğini, ihraç kararı kesinleşmeden adına kur"a ile tahsisli A4 Blok 10 nolu bağımsız bölümün tapusunun davalı kooperatife sonradan üye yapılan davalı ... adına usulsüz olarak tescil edildiğini ileri sürerek, asıl davada müvekkili hakkında verilen ihraç kararının iptaline; birleşen davada ise, müvekkili adına kur"a ile tahsisli anılan taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili ile birleşen davada davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıya gönderilen birinci borç ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle ihraç kararının usulüne aykırı olduğu gerekçesiyle ihraç kararının iptaline ilişkin asıl davanın kabulüne; kooperatif yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu ve davacının davalı kooperatife üyelikten kaynaklı borcu bulunduğu, bu sebeple de tescil şartlarının oluşmayacağı, davalı ... yönünden ise iyiniyetli 3. kişi durumunda bulunduğu, kötüniyetli ya da muvazaalı olarak tapuyu adına tescil ettirdiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle de reddine karar verilmiştir.
    Kararı, birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Asıl dava, ihraç kararı iptali; birleşen dava ise, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Zira, bu husus dava koşulu olup, davacının bu sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur ve bu yön mahkemece re"sen gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, ihraç kararının iptali davası ile tapu iptal ve tescil davasının ayrı ayrı görülmesi, üyelik hak ve sıfatına bağlı olarak tapu iptal ve tescil davası açan davacının, aktif husumetin belirlenmesi için ihraç kararının iptali davasının bekletici mesele yapılması gerekmekte ise de, ihraç kararının iptaline yönelik karar, davalı tarafça temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup, birleşen dava yönünden davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşıldığından, anılan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara