Esas No: 2022/2387
Karar No: 2022/4496
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2387 Esas 2022/4496 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/2387 E. , 2022/4496 K.Özet:
Davalı tarafın temyiz itirazlarının kabul edildiği ve hükmün bozulduğu belirtilen mahkeme kararında, davacının takip konusu bonolar nedeniyle borcu olmadığının tespitine karar verilmesiyle ilgili hüküm bozuldu. Kararda, bonoların davalı takip alacaklısı tarafından icra müdürlüğüne verildiği ve davalının bonoların asıllarına sahip olduğu kabul edildi. Ancak, davacının borcunu ödediğine dair ibraname başlıklı belgenin her zaman düzenlenebileceği ve bono asıllarının davalı lehdarda bulunmasının bu sonuca varılamayacağı ifade edildi. Bu nedenle, Simav İcra Müdürlüğü’nün 2005/1189 sayılı icra takip dosyasında, davacı tarafından dava dışı bono hamiline ödeme yapılmışsa bu ödemenin geçerli olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtildi. İİK m. 58/2,4 ; 58/3 maddeleri de kararda açıklanan kanun maddeleri arasında yer aldı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen 22.01.2015 gün ve 2014/188-2015/28 sayılı hükmün (kapatılan) Yargıtay 19. Hukuk Dairesince 16.02.2016 gün ve 2015/11999-2016/2430 sayılı ilamla bozulması üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarih ve 6763 sayılı Yasa'nın 43 ve geçici 4/1. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalının aleyhine icra takibi yaptığını, takip dayanağı senetlerin daha önce dava dışı... tarafından icra takibine konulduğunu ve bedelinin adı geçene ödendiğini, davalının bedelsiz senedi takibe koyduğundan ceza mahkemesi tarafından mahkumiyetine karar verildiğini iddia ederek, borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının daha önce aleyhine açtığı menfi tespit davasının reddine karar verilip, temyiz incelenmesi sonucu kararın kesinleştiğini, ...’ın verdiği borç ödendiğine ilişkin belgenin borcun ödendiğini göstermeyeceğini, senetlerin bedelinin tahsil edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmayarak, farklı gerekçeyle önceki hükümde direnilerek davacının takip konusu iki adet senedin icraya konulduğu önceki takip dosyasında alacaklının alacağını haricen tahsil ettiği ve kalan bedele ilişkin takipten feragat edildiği, ayrıca önceki takip dosyasındaki alacaklının imzaladığı ibranameyi dosyaya sunduğu ve senetten kaynaklanan herhangi bir alacağın kalmadığının anlaşıldığı, senedin lehtarın elinde olmadığının tespit edildiği, ayrıca davalının da bedelsiz senedi kullanma suçundan dolayı ceza aldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Simav İcra Müdürlüğü'nün 2011/940 Esas sayılı takip dosyasında takibe konu 30/03/2005 tanzim, 30/04/2005 vade tarihli 4.000'er TL bedelli senetlerden davacı tarafın davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmakla İİK 72/5. maddesi uyarınca senetlerin miktarı 8.000 TL'nin %20'si oranında 1.600 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İİK 72/5. maddesi uyarınca dava borçlu lehine hükme bağlandığından Simav İcra Müdürlüğü'nün 2011/940 Esas sayılı takip dosyasındaki takibin derhal durdurulmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce, bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından direnme kararına ilişkin dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2021 tarih ve 2017/(19)11-2184 Esas ve 2021/1639 karar sayılı ilamı ile mahkemenin direnme olarak adlandırdığı kararın farklı bir gerekçeye dayalı olarak kurulması ve gerçek anlamda bir direnme kararı olmaması nedeniyle davalının yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava, takip dayanağı bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Takip konusu alacak bir senede dayanıyorsa ve senedin aslı veya onaylı örneği takip talebi ile birlikte icra dairesine verilmemişse, icra dairesi senedin aslını veya onaylı örneğini vermesini alacaklıdan ister, Senedin aslı veya onaylı örneği icra dairesine verilmedikçe ödeme emri düzenleyip borçluya göndermez. Yine, alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya tasdikli örneğini taleple birlikte icra dairesine vermek zorundadır (İİK m. 58/2,4 ; 58/3).
Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, takip dayanağı bonolar davalı takip alacaklısı tarafından yasal zorunluluk nedeniyle icra müdürlüğüne verildiğinden öncelikle bonoların davalı alacaklının elinde bulunduğunun kabulü gerekir. Bunun yanında, mahkemece dava dışı ...’ın isminin bulunduğu ibraname başlıklı belge dikkate alınarak, davacının borcunu ödediğinin kabulü ile dava konusu bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş ise de, söz konusu ibraname başlıklı belgenen her zaman düzenlenmesi mümkündür. Ayrıca bono asıllarınında davalı lehtarda bulunması karşısında davacının borcu ödediği sonucuna varılamaz. Ancak Simav İcra Müdürlüğü’nün 2005/1189 sayılı icra takip dosyasında, davacı tarafından dava dışı bono hamiline ödeme yapılmışsa bu ödemenin geçerli olduğunun kabulü ile bu miktarı kadar boçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.