Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/1719 Esas 2022/8149 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1719
Karar No: 2022/8149
Karar Tarihi: 20.10.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/1719 Esas 2022/8149 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/1719 E.  ,  2022/8149 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Kasten öldürme
    HÜKÜMLER :1) Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.02.2021 tarih ve 2020/119 (E), 2021/82 (K) sayılı kararı; sanık hakkında maktulü kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nin 81/1, 29, 62, 53, 54, 63. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası,
    2) ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 29/09/2021 tarih ve 2021/621 (E), 2021/1007 (K) sayılı kararı; istinaf başvuruları üzerine anılan mahkumiyet hükmünün 5271 sayılı CMK'nin280/2. maddesi uyarınca kaldırılarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 81/1, 62, 53, 54, 63. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 29/09/2021 tarih ve 2021/621 (E), 2021/1007 (K) sayılı kararının sanık müdafii ve katılanlar vekilleri tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Dosya incelendi.
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
    S/2
    Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının beş yılın üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesi kararının 5271 sayılı Kanun'un 286/2-a maddesi gereğince temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 29/09/2021 tarih ve 2021/621 (E), 2021/1007 (K) sayılı “istinaf başvurusunun kabulü ile CMK'nin 280/2. maddesi uyarınca yeniden yapılan yargılama sonucu kurulan mahkumiyet” hükmünde bozma nedeni dışında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından; katılanlar vekillerinin; takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, sanık müdafiinin; eksik incelemeye, suç vasfına, öldürme kastı bulunmadığına, meşru savunmaya yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinden yaklaşık 5-6 ay kadar önce sanık ile maktul ve maktulün ağabeyi olan tanık ... arasında adı geçen tanık ...’un işletmekte olduğu bilardo salonunda tartışma yaşandığı, taraflar arasında bu tartışmadan dolayı husumet bulunduğu, olay günü, saat 13.00 sıralarında sanığın, yanında arkadaşı olan tanıklar ... ve ... bulunduğu hâlde çarşıda yürürken tanık ... ile karşılaştığı, sanık ile tanıklar ... ve ...'in beyanlarına göre, bu karşılaşmada tanık ...'un sanığa ters ters bakıp bir şeyler mırıldandığı, tanık ...'un beyanına göre ise sanığın kendisine ters ters bakıp kafa sallayarak yürümeye devam ettiği, daha sonra tanık ...'un, kardeşi olan maktulü telefonla arayarak durumu anlattığı ve maktulden sanığın yanına giderek onu tutmasını isteyip sanık ile konuşacağını söylediği, bu arada, tanıklar ... ve ... yanından ayrıldığı için yürümeye tek başına devam eden sanığın bu kez arkadaşı olan tanık ... ile karşılaştığı, sanık ile adı geçen tanık ayak üstü konuşurlarken maktulün yanlarına gelerek tanık ...'ın aşamalardaki beyanlarına göre maktulün sanığın omzuna sert şekilde vurup "iki dakika gel" diyerek sanığı yanına çağırdığı, devamında sanık ile maktulün çarşı merkezinde yan yana yürümeye başladıkları, bu sırada maktulün tanık ...'u telefonla arayarak sanığın yanında olduğunu söylediği, sanığın aşamalardaki savunmalarında, maktul ile tanık ... arasındaki telefon görüşmesinde, kendisinin maktul tarafından mezarlığa götürüleceği hususunun kararlaştırıldığını duyarak kendisini tehdit altında hissetmesi üzerine eylemini gerçekleştirdiğini beyan etmesi karşısında, 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi uyarınca sanık lehine asgari düzeyde haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirdiğinden, katılanlar vekillerinin ve sanık müdafiinin yerinde görülen temyiz sebeplerinin kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 29/09/2021 tarih ve 2021/621 (E), 2021/1007 (K) sayılı hükümlerinin
    S/3
    CMK'nin 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre göz önüne alındığında, sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,
    Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/2-b. maddesi gereğince “... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.10.2022 gününde ... ve ...'in karşı oylarıyla oy çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY
    Sanık ...'ın ...'ı kasten öldürmesi eyleminde sanık lehine asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılmasına dair dairemiz kararına aşağıda belirtilen gerekçelerle katılmamaktayız.
    Dosyada bulunan ve heyetimizce izlenen olay anını gösteren kamera görüntülerinden, maktul ve sanığın birlikte yürüdükleri, maktulün telefon görüşmesi yaptığı, ikilinin kamera açısı dışına çıktıkları anda sanığın bıçakla maktule saldırdığı, kısa süre sonra kamera açısına girdikleri, sanığın maktule bıçakla vurmaya devam ettiği, bir şahsın sanığı engellemeye çalıştığı, sanığın eylemini bitirince olay yerinden uzaklaştığı görülmüştür.
    Sanık aşamalardaki savunmalarında maktul ile yürürlerken, maktulün telefonda kardeşi ... ile görüştüğünü, konuşmalardan kendisini mezarlığa görüreceklerinin konuşulduğunu, kendisine zarar geleceğinden korktuğundan, maktulden kurtulmak için üzerinde taşıdığı bıçak ile maktule vurduğunu savunmuştur.
    Olay yerinin şehir merkezinde kalabalık ve işlek bir yer olduğu, izlenen olay anına ilişkin görüntülerden anlaşılmıştır. Sanığın savunmalarında ifade ettiği gibi kendisine zarar geleceğinden korkması durumunda etraftan kolaylıkla yardım
    S/4
    isteyebilecek durumdadır. Olay anına ilişkin görüntülerde maktulün sanığı yanında zorla götüremediği açıkça anlaşılmaktadır. Maktulün sanığa fiziki teması olmadığı gibi o sırada telefonla kardeşiyle görüşme yapmaktadır. Sanık maktulün yanından uzaklaşabilecek konumdadır. Sanık etraftan yardım istememiş, imkanı varken maktulün yanından uzaklaşmamış, kendisine karşı hiçbir eylemi olmayan maktule saldırarak ilk haksız eylemi başlatmış ve onu öldürme yolunu seçmiştir.
    Maktul kardeşinin isteği üzerine sanığı kardeşiyle konuşması için kardeşinin yanına götürmektedir, maktulden kaynaklanan haksız bir eylem bulunmamaktadır. Sanığın maktulün yanından uzaklaşmak veya etraftan yardım istemek seçenekleri varken bunları kullanmayıp haksız hareketleri başlatan kişi olması karşısında haksız tahrik hükümlerinden yararlanamayacağı bu nedenlerle bölge adliye mahkemesinin haksız tahrik hükümlerini uygulamamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. İzah edilen nedenlerle kararın onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun TCK'nin 29. maddesi gereğince sanık lehine asgari oranda haksız tahrik uygulanmasına ilişkin bozma kararına katılmamaktayız.

    Hemen Ara