Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2453 Esas 2022/4535 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2453
Karar No: 2022/4535
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2453 Esas 2022/4535 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Temlik eden davacı, kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişkide davalının kredi sözleşmesini haksız şekilde feshettiğini öne sürerek, bir güven kuruluşu olan davalı bankanın sorumlu olduğunu ileri sürmüş ve mahkemeden meblağın temerrüt faizi ile tahsili için dava açmıştır. Ancak davalı banka, işlemlerin bankacılık usul ve esaslarına uygun yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davacının delilleri yeterli bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Temyiz başvurusu sonucunda da bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Kanun maddesi olarak 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 83/2. maddesi kullanılmıştır. Bu madde, tarafların ticari defterlerini kesin delil niteliğinde kabul etmelerini ve dayanaklarının sıhhatli olup olmadığının araştırılmamasını öngörmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2021/2453 E.  ,  2022/4535 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06.10.2020 tarih ve 2020/125 E. - 2020/301 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi temlik eden davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalı arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğunu, davalının çeşitli bahanelerle haksız şekilde kredi sözleşmesini feshettiğini, davacının talebi doğrultusunda Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/768 D. İş. dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda davacının davalı nezdinde bulunan 1.040.862.957.508,00 (eski) TL, 2.467.440,55 USD ve 152.082,00 DEM’nin yok edildiğinin tespit edildiğini, bir güven kuruluşu olan davalı bankanın sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik bu meblağların temerrüt faizi ile tahsilini talep ve dava etmiş, 10.12.2002 tarihli dilekçesi ile mülga TTK’nın 83/2. maddesine göre davalının ticari defterlerinin geçerli belgelere dayalı münderecatını kabul ettiğini ve başkaca delil sunmayacaklarını beyan etmiştir.
    Davalı vekili, davacı bankanın yapmış olduğu tüm işlemlerin bankacılık usul ve esaslarına uygun olduğunu, davacının hakkında yapılmış bulunan icra takiplerini elinden geldiğince geciktirmeye ve pazarlık konusu yapmaya gayret ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davacının bir kısım işlemlerin davalı bankaca usulsüz yapıldığı iddiasıyla işlemlerin yapılma tarihinden sonra yaptırdığı mahkeme tesbitine göre bu davayı açtığı ve 6762 sayılı TTK'nın 83/2. maddesi uyarınca münhasıran davalının ticari defterlerine delil olarak dayandığı, davacının davalı Banka kayıtlarının kendisini alacaklı göstermediğini kabul ettiği, ancak kaydın dayanağının geçersiz olduğunu ileri sürdüğü, her ne kadar defter kayıtlarının dayanakları ile örtüştüğü oranda lehe veya aleyhe delil olabileceği kabul edilmekte ise de, 6762 sayılı TTK'nın 83/2. maddesi hükmüne dayanıldığı durumlarda dayanaklarının sıhhatli olup olmadığının araştırılması mümkün olmadığı, davacı, davalı banka ticari defterlerinin kendi lehine bir alacak göstermediğini kabul ettiğinden ve dayanaklarının sıhhatinin araştırılması da 6762 sayılı TTK'nın 83/2. maddesine dayanılan durumlarda mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı (temlik eden) vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, (temlik eden) davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, (temlik eden) davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara