Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/199 Esas 2022/4542 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/199
Karar No: 2022/4542
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/199 Esas 2022/4542 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, davacının \"ÇELİK\" markası için YİDK kararı nedeniyle yapılan tescil reddini iptal etmek istemesidir. İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabul edilmesine karar vermiş ve YİDK kararının bir kısmının iptaline karar vermiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, yapılan değerlendirmelerin sadece bir kısmının doğru olduğunu belirtmiş ve kararı esastan reddetmiştir. Temyizde ise, \"çelik\" ibaresinin birçok mal ve hizmetler yönünden tanımlayıcı olup olmadığına dair detaylı bir bilirkişi raporu alınması gerektiği belirtilerek, kararın bozulması istenmiştir. Kararda uygulanan kanun maddeleri ise 556 sayılı KHK'nın 7/1-a, 7/1-b ve 7/1-c maddeleridir.
11. Hukuk Dairesi         2021/199 E.  ,  2022/4542 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05.12.2018 tarih ve 2017/483 E- 2018/450 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2019/473 E- 2020/869 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, "ÇELİK", "MUTLU" ve "POVVER" markalarının davacı veya iştiraklerine ait bulunduğunu, davacının "ÇELİK" markasını ilk defa 96/005497 sayı ile 1, 2 ve 9. sınıf ürünler için tescil ettirdiğini, TPMK nezdinde 2012/65647, 2016/65358, 2016/65396, 2016/65414, 2016/66070 ve 2016/66072 sayılı "ÇELİK" ibareli markaların sahibi olduğunu, "ÇELİK" markasının 868323 sayı ile WIPO nezdinde ve 72406 sayı ile OAIP (Afrika Fikri Haklar Organizasyonu) nezdinde tescilinin sağlandığını, davaya konu 12.08.2016 tarih ve 2016/65396 sayılı başvuru ile "ÇELİK" ibaresinin önceki tarihli tescili markalarla aynı mal ve hizmet sınıflarında ve 35. sınıfta aynı ve benzer ürünler için tescilinin istendiğini, başvurunun YİDK’nın 10.10.2017 tarihli 2017-M-8543 sayılı kararı ile 1, 9 ve 35. sınıfa dahil bir kısım mal ve hizmetler için 2000/11629, 2002/29662 ve 90564 sayılı markalar nedeniyle 556 sayılı KHK’nın 7/1-b ve 7/1-a-c hükümleri çerçevesinde reddedildiğini, davacının başvurusu için mevcut üstün ve kazanılmış haklarının görmezden gelindiğini, davacı başvurusu ile redde dayanak markaların kapsadığı mal ve hizmetler arasında tescil engeli olacak seviyede benzerlik bulunmadığını, "ÇELİK" kelimesinin reddedilen mal ve hizmetler ve özellikle "akü" emtiası için tanımlayıcı olmadığını ileri sürerek, davalı ... YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davalı kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; başvuru ibaresi "Çelik" şeklinde olduğundan, kapsamında olan 01, 02, 09, 35. sınıftaki mal ve hizmetler yönünden çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen, marka vasfına ve soyut ayırtediciliğe sahip bir işaret olduğu, dolayısıyla YİDK kararının 556 sayılı KHK 7/1-a maddesi açısından yerinde olmadığı, yine başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerden sadece “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çelik talaşları, çelik yünlerinin bir araya getirilmesi hizmetleri” bakımından tanımlayıcı ve ayırt ediciliği olmayan bir marka olduğundan, bunun dışında kalan emtialar açısından YİDK kararının 556 sayılı KHK 7/1-c maddesi uyarınca yerinde olmadığı, ayrıca davacının 169905 tescil (96/005497 başvuru) sayılı "ÇELİK" ibareli markası nedeniyle başvuru kapsamındaki “09/Aküler” emtiası bakımından kazanılmış hakkının olduğu ve bu emtia açısından da başvurunun reddi konusundaki YİDK kararının yerinde olmadığı, yine başvuru markası ile redde mesnet 2000/11629, 2002/29662 ve 90564 sayılı "ÇELİK" kelimesinden ibaret markalar arasında ibareler yönünden ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olsa da başvuru kapsamında yer alan ve reddedilen bir kısım mal ve hizmetlerle mesnet 2000/11629, 2002/29662 ve 90564 sayılı "ÇELİK" ibareli markaların kapsadığı mal ve hizmetlerin, aynı veya aynı tür mal ve hizmet niteliği taşımadığı, dolayısıyla bu mal ve hizmetler bakımından 556 sayılı KHK 7/1-b açısından YİDK kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 2017-M-8543 sayılı Türk Patent YİDK kararının 2016/65396 sayılı markanın kapsamında yer alan 01, 02, 09 ve 35. sınıftaki bir kısım mal ve hizmetler yönünden iptaline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve 556 sayılı KHK 7/1-a ve 7/1-c maddesi açısından mahkemece yapılan değerlendirmeler yerinde ise de aynı KHK.'nın 7/1-b maddesi açısından yapılan değerlendirmelerin yerinde olmadığı, zira davacının marka tescil başvurusunun içerdiği 1-34. sınıf malların satışına özgülenmiş 35/5. sınıf mağazacılık hizmetlerinin, redde mesnet 2000/11629 ve 2002/29662 numaralı markaların kapsamlarında bulunan bir kısım mallara dayanılarak 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi uyarınca reddedilmesinin mümkün bulunmadığı, bu durumda başvurunun ilanı ve redde mesnet marka sahibinin itiraz etmesi sonucunda, itiraz edenin başvuru kapsamındaki malların satışı hizmetlerini verip vermediğinin araştırılması suretiyle aynı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik araştırması yapılmasının gerektiği, ancak mahkemece verilen hükmün davacı tarafından istinaf edilmediğinden, bu yanlışlığın kararın kaldırılması nedeni yapılamadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava, davacının marka başvurusunun mutlak nedenle reddine dair, TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Olaya uygulanacak 556 sayılı KHK'nın 7/1-c maddesindeki düzenleme nedeniyle tescil kapsamındaki mal ve hizmetlere asli değerini veren başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden başvurununun re'sen iptali gerekir.
    Her ne kadar davanın kısmen kabul ve reddine karar verilmiş ise de "çelik" ibaresinin birçok mal ve hizmetler yönünden mala asli değer veren bir ibare olduğu, bir çok maddeyle ham madde – mamul ilişkisinin bulunduğu dikkate alınarak, her bir mal ve hizmet yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, markanın tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden tanımlayıcı olup olmadığı hususunda kontrole elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara