Esas No: 2021/399
Karar No: 2022/4549
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/399 Esas 2022/4549 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/399 E. , 2022/4549 K.Özet:
Davanın konusu, bir trafik kazası sonucunda ölen kişinin varisleri tarafından zorunlu sorumluluk sigortası yapılmaması nedeniyle yapılan ödemeden doğan tazminat istemiyle ilgilidir. İlk derece mahkemesi, araç maliki olan davalının sorumlu olduğuna hükmetmiş, diğer davalı kooperatifin ise işleten sıfatıyla sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davalı kooperatifin işleten sıfatıyla sorumlu olup olmadığını araştırılmadan karar verildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesi karara referans olarak verilmiştir. Bu maddeye göre, araç üzerinde fiili tasarrufu olan kişi işleten kabul edilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07.12.2017 tarih ve 2014/2215 E. - 2017/1266 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 07.10.2020 tarih ve 2019/1020 E. - 2020/802 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ...’in maliki ve diğer davalı Birecik Birlik Minibüsçüler Mot. Taş. Koop.’nin işleteni olduğu aracın ...’in sevk ve idaresinde seyir halinde iken başka bir araç ile çarpışması sonucu ölümlü bir trafik kazasının meydana geldiğini, olayda sürücü ...'in tam ve asli kusurlu bulunduğunu, kooperatife ait aracın kaza tarihinde Bireysel Koltuk Sigortası olmadığı için kaza sonucu vefat eden ... mirasçılarına ve ... mirasçılarına ödemeler yapıldığını, yapılan ödemeler sebebiyle davalılar hakkında başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek, aracın işleteni davalı kooperatif için itiraz edilen 200.000.- TL yönünden ve aracın maliki davalı ... için de itiraz edilen 40.000,00 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini istemiştir.
Davalı Kooperatif vekili, olayın müvekkili kooperatifin çalışma alanı ve çalışma saatleri dışında gerçekleştiğini, işleten olarak kabul edilemeyeceklerini belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, 30.10.2008 tarihinde ...’in yönetimindeki, ...’in maliki olduğu ... plakalı araç ile ...plakalı çekici ve ... plakalı dorse'nin çarpışması sonucu, ... plakalı araçta yolcu olarak bulunan ...’ın vefat ettiği, davacının, ... plakalı aracın bireysel koltuk sigortası olmaması nedeniyle yaptığı ödemeye ilişkin başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ettiği, dosya kapsamından kazanın gerçekleşmesinde sürücü ...'in %100 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, talep edilen miktar ve hesaplamaya doğrudan bir itiraz olmadığı, davacının talep ettiği ödemelerin yapıldığı, taleple bağlı kalınarak, davalı ... yönünden davanın kabulüne, 40.000.- TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 350.- TL yasal faiz açısından itirazının iptali ile takibin devamına, talep yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, kazanın davalı kooperatifin taşıma güzergahı ve taşıma saatleri dışında gerçekleştiği, yapılan taşımanın şahsi bir taşıma işi olduğu bu nedenle davalı kooperatife sorumluluk atfedilemeyeceği gerekçesiyle davalı kooperatif yönünden davanın ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece benimsenen bilirkişi raporları ile kazanın meydana geldiği taşıma işinin davalı kooperatif tarafından organize edildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı, bu harici taşıma nedeniyle davalı kooperatifin işleten sıfatıyla sorumlu olmadığının tespit edildiği, kooperatifin güzergahı ve organizasyonu dışında yapılan şahsi taşıma nedeniyle davalı kooperatifin sorumluluğu bulunmadığından mahkemece davalı kooperatif yönünden davanın reddine yönelik verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zorunlu sorumluluk sigortasının yapılmaması nedeniyle ... tarafından yapılan ödemeden doğan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece araç maliki olan davalı yönünden davanın kabülüne, diğer davalı kooperatif yönünden ise yazılı gerekçe ile davanın reddine, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmişse de, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” olduğu belirtilmiştir. Somut olayda davalı kooperatifin işleten olduğu ileri sürüldüğüne göre bu hüküm ve kooperatif faaliyeti kapsamında, davalı kooperatifin işleten olup olmadığı, yapılan araştırmada araç üzerinde kooperatifin ünvanı yazıyorsa işleten sayılacağından, söz konusu araç üzerinde kooperatif ünvanının bulunup bulunmadığı araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.