Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/1884 Esas 2022/12470 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1884
Karar No: 2022/12470
Karar Tarihi: 29.11.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/1884 Esas 2022/12470 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2022/1884 E.  ,  2022/12470 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli ve 2019/503 esas, 2020/93 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/02/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 22/09/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 18/10/2019 tarihli ve 2018/12502 soruşturma, 2019/2881 esas, 2019/2424 sayılı iddianamesi ile Düzce 1.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede daha önce şüpheli hakkında 12/01/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, ihlal nedeniyle 17/09/2015 tarihinde kamu davası açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
    2- Düzce 1.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 25/02/2020 tarihli ve 2019/503 esas, 2020/93 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı kanunun 51/1.maddesi gereğince ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 11/03/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    3- İncelemeye konu suçun işlenmesinden önce;
    a-) Şüphelinin 03/12/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 12/01/2015 tarihli ve 2014/15044 soruşturma, 2015/20 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı kanunun 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına kesin olarak karar verildiği, kararın 24/01/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği,
    b-) Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle dosyanın kapatıldığının bildirilmesi üzerine Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 17/09/2015 tarihli ve 2014/15044 soruşturma, 2015/3244 esas, 2015/2687 sayılı iddianamesi ile, Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    c-) Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 2015/480 esas, 2015/426 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
    d-) Daha sonra Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca, Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesince bilahare verilen durma kararı sonrasında 18/06/2021 tarihli ve 2021/1172 soruşturma, 2021/4622 sayılı karar ile; 12/01/2015 tarihli erteleme kararının tebliğinden itibaren 5 yıllık erteleme süresinin 24/01/2020 tarihinde tamamlandığı gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına, Düzce 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/503 esas
    sayılı dosyasında usulüne uygun verilmiş bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı bulunmaması nedeniyle erteleme kararı verilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/12/2014 tarihli ve 2014/15044 soruşturma, 2015/20 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan kanunun 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli ve 2019/503 esas, 2020/93 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23/12/2019 tarihli ve 2019/5427 esas, 2019/8638 karar sayılı ilâmında yer alan "...Somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ edildiği, ancak erteleme kararında ve tebliğ evrakında erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun gösterilmediği,
    Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğ edildiği ancak bu aşamada da şüpheliye erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun hatırlatılmadığı ve TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava açılarak yapılan yargılama sonucunda mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmışsa da,
    Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz mercii ve süresiyle birlikte itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise kararda itiraz hakkı belirtilmediği gibi ne soruşturma ve denetimli serbestlik sürecinde ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada itiraz hakkı bildirilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı anlaşılmış olup, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüz olduğundan, bu kararın şüpheli tarafından öğrenilmiş olmasına rağmen, kesinleştiğinden söz edilemez. Bu durumda usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci de bulunmadığından, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kamu davası açılma koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.
    Dolayısıyla bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiğinden "durma" kararı verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet kararı verilmesi, yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir. ..." şeklinde açıklamalar nazara alındığında,
    Somut olayda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/01/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar her ne kadar şüphelinin ikamet adresine 24/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, anılan kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle yapılan tebligatın geçerli olmadığı cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği cihetle, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli ve
    2019/503 esas, 2020/93 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında 22/09/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 18/10/2019 tarihli ve 2018/12502 soruşturma, 2019/2881 esas, 2019/2424 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Düzce 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli ve 2019/503 esas, 2020/93 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı kanunun 51/1.maddesi gereğince ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    İncelemeye esas dosyada, daha önce şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/01/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, ihlal nedeniyle 17/09/2015 tarihinde Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı belirtilerek TCK’nın 191/6.maddesi gereğince doğrudan kamu davası açılmış ise de;
    Şüphelinin 03/12/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 12/01/2015 tarihli ve 2014/15044 soruşturma, 2015/20 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına kesin olarak karar verildiği, kararın 24/01/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 17/09/2015 tarihli ve 2014/15044 soruşturma, 2015/3244 esas, 2015/2687 sayılı iddianamesi ile Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 2015/480 esas, 2015/426 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ancak daha sonra Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca, Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesince bilahare verilen durma kararı sonrasında 18/06/2021 tarihli ve 2021/1172 soruşturma, 2021/4622 sayılı karar ile; 12/01/2015 tarihli erteleme kararının tebliğinden itibaren 5 yıllık erteleme süresinin 24/01/2020 tarihinde tamamlandığı gerekçesiyle “kovuşturma yapılmasına yer olmadığına”, Düzce 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/503 esas sayılı dosyasında usulüne uygun verilmiş bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı bulunmaması nedeniyle erteleme kararı verilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının
    açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin karar her ne kadar şüpheliye tebliğ edilmiş ise de, kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, açıklanan nedenlerle erteleme kararının kesinleşmediği, nitekim daha sonradan Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere “durma” kararı verildiği, akabinde de Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca, 18/06/2021 tarihli ve 2021/1172 soruşturma, 2021/4622 sayılı karar ile, 12/01/2015 tarihli erteleme kararının tebliğinden itibaren 5 yıllık erteleme süresinin 24/01/2019 tarihinde tamamlandığı gerekçesiyle “kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verilmesi karşısında; TCK’nın 191/6.maddesindeki kovuşturma şartının gerçekleşmediği, yargılamaya konu suç ile ilgili olarak TCK 191/2.maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerekeceği, bu nedenle Düzce 1.Asliye Ceza Mahkemesince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2.cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin karar verilmek üzere Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-)Karar:
    Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2.cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin karar verilmek üzere Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olduğundan, Düzce 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli ve 2019/503 esas, 2020/93 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 29/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara